Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olay açık… Transfer bitmeden Fenerbahçe’nin rakipleri bitti…
Mecazen tabi!
Ama geride kalan dört hafta ölçü olacaksa Fenerbahçe’nin “ezeli” rakiplerini bir kenara bırakıp şampiyonluk için hiç de alışık olmadığı yeni takımlar, kulüplerle mücadele edeceği ortaya çıktı.
Ne “iyi” ne “kötü” diyorum; sadece durum tespiti yapıyorum.
Beşiktaş’ta Sergen Yalçın topun ağzında. Hocayı “futbol sihirbazı” mertebesine yükseltip beklentiyi arttıranlar, artık harıl harıl kuyusunu kazmakta.
Yalçın’ın “işinin başında durmadığını” iddia edenler bile var aralarında.
Oysa Beşiktaş kemer sıkmak, Sergen Yalçın elindekiler ile idare etmek zorundaydı ve hepsi razıydı.
***
Galatasaray’ın hocası Fatih Terim kendi maçını seyretmeye dayanamayacak ve sahayı terk edecek duruma geldi dört hafta içinde.
Hoş değil; takımdan ümidi keserse hocalığı bırakıp gidebilir!..
Üstelik gösterdiği tepkiden ilk başta kendisi rahatsız oluyor ve maç sonu açıklamasında henüz yapılmamış “muhtemel eleştirilere” yanıt vermeye çalışıyor.
Hem de kel alaka!
Buna argoda “çuvallama” deniyor ama biz “keskin sirke küpüne zarar” deyip geçiştirelim.
Neden keskin Terim?
Çünkü istediği transferler yapılmamış. Zira kaynak yok.
Yahu harcama limiti en yüksek kulüp Galatasaray değil miydi?
***
Şampiyon Başakşehir tel tel dökülüyor ki, zaten geçen sezonki şampiyonluk Galatasaray’ın kazandığı UEFA Kupası gibi bir şeydi. Tekrarı yıllar gerektirir.
Trabzonspor kötü gidişi kamufle etmek için federasyonla çatışıyor. Hakem yakınmalarında haksız da değiller ama haksızlık asıl pandemi sonrası ekonomik durumda. Hem küçülüp hem eski fırtınayı estirmek kolay değil.
Ve Türk futbolu malum; bu “tezgahta” her kulüp o günkü ihtişamı ile orantılı gözetilir.
***
Peki, başa güreşenlerden kim kaldı ayakta?
Fenerbahçe…
İşin ilginç tarafı sadece kendi bileğinin gücüyle değil. Resmen destek alıyor rakiplerinden. Şampiyonluk için ilk sıralara adı yazılan kim varsa, işi gücü bırakmış Fenerbahçe için mıntıka temizliği yapıyor.
Elbette teknik, taktik, kondisyon, organizasyon nedenleri vardır-Fenerbahçe adına pozitif- ayrışmanın. Ama en belirgin neden Fenerbahçe’nin transfer mevsiminde yakaladığı yüksek performanstır.
Ne lazımsa aldı Fenerbahçe… Resmen kimyası bozuldu rakiplerin.
Yönetimiyle ‘papaz’ olan teknik direktörler mi ararsınız? Teknik direktöründen kurtulmak için planlar yapan yönetimler mi? Gelecekten ümitsiz başkanlar mı?
Sebep; Fenerbahçe’nin gereken her futbolcuyu-belki daha fazlasını- alması, rakiplerinin başaramaması.
Eli kulağındadır… Yakında Ali Koç’un nasıl olup da bu kadar transferi yapabildiğini sorgulamaya başlayacaklar.
***
Sahi, nasıl oldu?
İşte burası kulüp başkanın gücü ve evrensel konumuyla ilgili bir meseledir ki, Fenerbahçe yirmi yıllık başkanına bu yüzden sırt çevirip, Ali Koç’u seçti.
Tipik esnaf lafı.
Satarken değil, alırken (seçerken) kazanacaksın.