Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Malumun ilamıydı aslında... Fenerbahçe’nin Viyana’da cebine koyduğu turu Kadıköy’de Austria Wien’e teslim etmesi için “futbolun kör talihi” bile yetmezdi.
Dinamo Kiev gibi dengi değildi ki Austria Wien...“Jesus Ustanın” elindeki üç takım çıkacak kumaştan bir tane şık urba bekleyen Fenerbahçe’ye göre birkaç beden küçüktü. Yazık edilen Şampiyonlar Ligiydi ama bir ayağını Avrupa Ligi’ne koyarak yine de Jorge Jesus’un “büyük takım” tanımı içinde kaldı Fenerbahçe.
Hem de tüm heybetiyle.
Fizik, taktik, tempo, istek, her bakımdan üstündü Fenerbahçe. Sekiz maçta 27 oyuncuya forma şansı veren Portekizli Hoca yine takımın yarısını değiştirmiş ama Fenerbahçe’nin oynadığı futbol değişmemişti.
Baskı yapıp topa sahip olduğunda çabuk ve direkt rakip kaleye giden, gerektiğinde hızla kanat değiştiren, duran top organizasyonlarına çalışmış bir Fenerbahçe... İlk devre 4-0 bitmediyse rakip savunmacıların son anda yaptıkları kritik hamleler yüzündendi.
Galiba Fenerbahçe’nin çalışması gereken bir tek şey vardı; o da ilk devrenin uzatma dakikasında taç organizasyonundan yediği basit gol.
Fenerbahçe’nin ilk yarıda attığı iki golün ilkinin içinde bolca şans unsuru vardı ve İsmail’in uzaktan şutu rakibe çarpıp kaleciyi kontrpiyede bıraktı ama İsmail’e o şutu çektiren özgüveni yabana atmamak lazım.
Fenerbahçe oynayanın ve izleyenin keyif aldığı hale geldikçe bu özgüven viral oluyor besbelli. Lemos, Peres bile uzaktan şansını denemekten geri durmadı. Peres iyi futboluyla tribünlerin takdirini kazanan Fenerbahçeliydi. İsmail ve Crespo’nun ön bölgeye destekleri bitip tükenmedi maç boyunca.
Alioski ile maçın en çalışkan adamı Crespo anlaşması hem ümit verici hem de yeni rotasyonları zorlayacak boyuttaydı. Savunmada Osayi’nin Lemos’a, Alioski’nin Peres’e destekleri de öyle. Dünkü güzel oyunuyla tribünün kalbine yerleşti Peres.
Austria Wien’in devreyi 2-1 yapan golünden önce ikinci gol en çok ihtiyacı olan Fenerbahçeliye kısmet oldu. Üst üste kazanılan üçüncü kornere son kafayı dokunan İrfan Can’dı.
Kaybedecek bir şeyi kalmayan Austria Wien ikinci devreye iki ofans alarak başladı... Ama ne fayda! Fenerbahçe rakip kaleyi ablukaya aldığı ikinci yarıda kaleciyi önde gören İrfan Can’ın ikinci muhteşem golü bitirdi Austria Wien’i. Basın toplantısında “İrfan ile Mert Hakan’ı kazanmam lazım” diyen Jesus, İrfan’ı kazandıktan sonra Mert Hakan’ı da oyuna soktu. Ardından Arda girdi. İrfan ve Crespo’yu hak ettikleri tribün alkışlarıyla dışarı aldı Hoca. Ve birkaç dakika sonra nefis golüyle Mert Hakan’ı da kazandı!
4-1’dan sonra artık bir şölene dönen maçta Szalai ile Valencia ve Emre Mor’un değişimi, tüm futbolcuların her an oynayacağı mesajıydı sadece. Avrupa Ligi grubu hayırlı olsun Fenerbahçe’ye.