Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tatlı kâbusumuz Süper Lig’e dalmadan, şu olimpiyatla hesaplaşmamıza girmek istiyorum. Daha doğrusu yetkili ve etkililere “hesaplaşmanın bitmeyeceğini” anlatmak.
Naçizane çözüm önermek.
Bıkmadan tekrarlamak.

Bugünü anlamak, yarına hazırlanmak için biraz geriden başlayalım:
Atina’dan ne kaldı aklımızda?
Süreyya Ayhan’ın tasfiyesi.
64 sporcu gitti Atina’ya, üçü şampiyon döndü. 3 gümüş, 4 de bronz var. “Koskoca Türkiye”ye yetmedi. Dönüşte Pekin’e iki katı sporcu ile katılacağız dendi.

Pekin’de 67 sporcu... “İki kat “ hikaye. Zaten olsa ne yazar? Sayı arttı madalya azaldı. 1 altın, 4 gümüş 3 bronz.
İlginçtir başarısızlığın faturası İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yüklendi.
Kimse yemedi tabi, Spor Teşkilatı baştan aşağı yenilendi.

Dört koca sene sonra Londra. Tarihi olay... Kalabalığız. İki katından fazla sporcu.
Ama sadece kalabalık.
Ne yazık. Sporda “niceliğe” değil “niteliğe” madalya veriyorlar.
2 altın, 2 gümüş, 1 bronz.
Hal böyle olunca “pratik” çözüm hazırda! Sayın Başbakan’ın önüne geldi dosya. O da sistemin tamamen değişeceği müjdesini verdi!
Yani... “Sistem yanlışmış”!

Peki, bunu bilmeyen var mıydı? Söylemeyen var mıydı?
Hadi bizi bırakın, o sistemin içinden ama “aymış” adamlara kulak verin.
Hayatını sistemin işlemesine adamış ve bakmış ki, yanlış; bu sefer değişmesi için mücadele eden Vedat Bayram mesela.
20 sene içerden, 10 senedir dışarıdan mücadele etti.
Ne diyordu?

“İlk öğretim 2. kademesinden itibaren çocukları yönlendirelim.
Genetik, motor fizik özelliklerıne göre sınıflara ayıralım seçelim
Kabiliyetlerine göre branşlara ayıralım.
Çalışmayı yapacak tek tip ucuz maliyetli spor parkları yapalım, yaptıralım.
Belediyeler futbol takımı kuracaklarına spora sponsor olsunlar.
Atanamayan beden eğitimi mezunlarını ve antrenörleri part time görevlendirelim.”

İşte bu...
Bir taşla 3 kuş vuralım. Hem tesis yapılsın hem de hocalar iş bulsun hem çocuklarımız yeteneğine göre yönlendirilsin.
Futboldaki haksız belediye rekabetinden kurtulması da cabası.
Herkes futbolcu olacak değil ya atlet de olsun, futbolcu da, güreşçi de... Eskrimci de.
Engel ne?
Bürokrasi.

Benim bildiğim “bir bilen” Vedat Bayram ile herkesin bildiği “işi çözen” Recep Tayyip Erdoğan aynı fikirde bugün.
Geriye kaldı aynı işe soyunmak.
İşi ehline teslim etmek. Eyleme geçmek.
Şimdi. Hemen.
Yoksa, İstanbul Olimpiyatları aldığında biz olmasak da meslektaş nesillerimiz bu yazının çok benzerlerini yazacak.