Erdem Koç

Erdem Koç

kocherdem@yahoo.com

Tüm Yazıları

12. HAFTA

Geride bıraktığımız hafta sonu JürgenKlopp Fatih Terim'i arayıp Nuri Şahin'in milli takımdan affını istedi. İlk bakışta benzeri çok görülmüş, olası bir durum bu. Ancak, biraz daha detaylı bakıldığında ayrı ayrı hem Borussia Dortmund'un, hem de Türk milli takımının içinde bulundukları zor durumları çok güzel bir şekilde özetliyor bu görüşme.

Öncelikle milli takımımızın bu dönemdeki hedefsizliğini tekrar hatırlatıp, yine başka milli takımları tutacağımız buruk bir Dünya Kupası'nın bizi beklediğini zamansızca haber veriyor. Birçok takım için Dünya kupasına hazırlık, bazıları içinse play-off haftası bu hafta. Milli takımımız için ise, ilk defa çağırılanlar hariç, liglerinde yoğun bir dönem geçiren futbolcuların, kerhen görev alacağı bir angarya haftası.

Haberin Devamı

Milli takımın roman olacak kadar uzun ve hüzün dolu dünya kupası elemeleri hikâyesini bir kenara bırakıp Almanya'a dönersek, bu görüşme Klopp'un genç kadrosunun ne kadar zor bir dönemden geçtiğinin en güncel kanıtı aynı zamanda. Geçtiğimiz hafta içi Şampiyonlar Ligi'nde alınan Arsenal mağlubiyeti, nam-ı diğer ölüm grubundan çıkışı riske soktu. Bu hayal kırıklığının ardından, bu hafta sonu lige yorgun dönüp, Wolfsburgdeplasmanında sezonun ikinci mağlubiyetini aldılar. (Wolfsburg 2 - Dortmund 1)

Aslında ne Arsenal, ne de Wolfsburg mağlubiyetleri çok büyük birer başarısızlık sayılamaz Dortmund için. Arsenal, benzer bir performansı Bayern karşısında da gösterdi geçen sezon. İngiltere’de 1-3 yenilmelerine rağmen, Almanya'da az kalsın Bayern'i eliyorlardı. Benzer şekilde, Wolfsburgda son dönemlerde Dortmund'un kabusu olan bir ekip. Bu galibiyet Dortmund karşısında son 3 maçta aldıkları ikinci galibiyetti ve diğer maçta da berabere kaldılar. Yani ortada (geçen hafta Leverkusen'in yaşadığı gibi) çantada keklik rakipler karşısında yaşanan sürpriz puan kayıpları yok.

Dortmund için bu dönemi sıkıntılı kılan asıl sebep zor cephelerde savaşmaya çalışan (göreceli olarak) kısıtlı kadronun yıpranmaya erken başlamış olması. Piszczek'in uzun süren sakatlığı ideali Piszczek-Subotic-Hummels-Schmelzer olan geri dörtlüyü çok erken bozmuştu. Dortmundlular tam "Piszczek ay sonu dönebilir mi acaba?" derken, defansları şimdi çok daha büyük bir darbe aldı. NevenSuboticWolfsburg maçında çapraz bağları kopunca, sezonu kapattı.

Haberin Devamı

Yani, bu sezon Dortmund hangi kulvarda nereye kadar giderse gitsin, bunu o efsanevi Subotic-Hummels ikilisinden biri olmadan yapmak zorunda artık.

Nuri'nin bölgesinde de durum çok farklı değil. İlkay'ın dönüşü bir türlü netleşmiyor. 33 yaşındaki Kehl de daha yeni sakatlıktan çıktı. Bender ve Nuri ikilisi o bölgenin son şansı. Hele Bender'in defansif ağırlıklı bir oyuncu olması ve kısıtlı teknik kapasitesi Nuri'yi tıpkı Real Madrid'e gitmeden önceki zamanlarda olduğu gibi takımın kalbi yapıyor.

Hal böyle olunca bırakın Nuri'yi, son olaylardan sonra Fatih Terim'in bile nasıl bir motivasyonda olacağını merak ettiğim maçlar için Klopp'un Nuri'sini evde tutmak istemesi, gayet mantıklı.

Dortmund bu milli maç haftasında tutabildiği kadar oyuncuyu Dortmund'da tutup, özellikle fiziksel ve mental açıdan tekrar çıkışa geçmelerini sağlamak zorunda. Zira aradan sonraki görev çok büyük:

Haberin Devamı

Yenilmezlik rekorunu bu hafta Augsburg'u 3-0'la rahat geçerek 37 maça çıkaran Bayern, SignalIduna Park'a geliyor. Eğer Dortmund da onları yenemezse, hem şampiyonluk tünelinin sonundaki ışığı çok erken görmeleri, hem de Bundesliga'da yenilmezlik rekorunu bir daha kimsenin kolay kolay erişemeyeceği yerlere taşımaları işten değil.

HAFTANIN KARMASI
(3-4-3)

Thomas Kraft (H.Berlin)
---
RicardoRodriguez (Wolfsburg)
JeromeBoateng (Bayern)
ZdenekPospech (Mainz)
---
Gonzalo Castro (Leverkusen)
FranckRibery (Bayern)
Kevin-PrinceBoateng (Schalke)
SejadSalihovic (Hoffenheim)
---
Heung-Min Son (Leverkusen)
Pierre-MichelLasogga (Hamburg)
AdrianRamos (H. Berlin)

HAFTANIN TAKIMI
Wolfsburg

Dortmund karşısındaki 2-1 üst üste 4. galibiyetleriydi. Böyle bir seriyi en son 2012 Mart'ında FelixMagath yönetiminde başarabilmişlerdi. Ayrıca geride kalan 12 haftada 7. galibiyetleri bu. Geçen sezon bu galibiyet sayısına ancak 21. haftada ulaşabildiklerini düşünürsek, bu sezon ne kadar farklı bir Wolfsburg izlediğimiz açıkça ortaya çıkıyor.

HAFTANIN YILDIZI
Heung-Min Son (Leverkusen)

Sadece hattrick yaptığı için bile bu kategoriyi zorlayabilirdi. Ancak onun attığı 3 gol de üst sınıf ve spektaküler sıfatlarını sonunda kadar hak ediyor. Skora düzenli katkı yapamıyor diye eleştiriliyordu. Bu yeteneğini devamlı ortaya koymayı öğrenebilirse, Avrupa futboluna büyük kulüpleri transfer arenasında kapıştıracak bir Asyalı daha geliyor diyebiliriz.

HAFTANIN GOLÜ
IvicaOlic (Wolfsburg)

Sağ kanattan auta çıkacakken, yön değiştirip içeriye doğru kaç metre kat ettiğini Schmelzer'e sormak lazım. Çünkü en yakından o izliyordu. Maçtan sonra anlatırken "orta yapacak birini arıyordum, pres gelmeyince vurmaya karar verdim." diyor. Şans golü olduğuna ise katılmıyor. Aynısını idmanda Benaglio'ya da attığını söylüyor. Çok uzun süre havada kalan top, uzak köşenin direğinin içine vurarak girdi ve Wolfsburg'a 3 puanı getirdi.