Erdem Koç

Erdem Koç

kocherdem@yahoo.com

Tüm Yazıları

7. HAFTA

Yaklaşık 1.5 sezondur Almanya Panaroma “haftanın karması” kısmında, o haftanın en başarılı futbolcularından bir 11 oluşturuyoruz. Bu hafta da istisna değil, ancak Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri toplam 36 golün atıldığı 9 maçta, farklı takımlardan o kadar çok isim kendinden söz ettirecek performanslar gösterdi ki, sadece haftanın 11'ini oluşturmak değil, hepsinden tek tek bahsetmek gerek.

İşte nedenleriyle ve detaylarıyla yanlış yerdeki doğru adam Müller, Freiburg'u sürklase eden Rolls Reus, eli işte gözü oynaşta Lewandowski, harikalar diyarındaki Sidney Sam, liseli profesyoneller ve 1. Bundesliga’da 7. haftanın gereğinden fazla ofansif 11’i:

Haberin Devamı

Kaleci

Thorsten Kirschbaum: Yeni teknik direktör Schneider’in gelişinden beri Stuttgart kayda değer bir çıkış yakaladı. Bir takımın kendi bünyesinden çıkardığı hocayla bir anda bu tempoyu yakalaması, yani “dereyi geçerken at değiştirmemeyi tercih etmesi” önemli bir örnek. Braunschweig her ne kadar ligin gidici takımı olduğunu çoktan kanıtlasa da, Stuttgart’ın 0-4’lük galibiyeti çok uzun süredir yaşanmayan bir skordu. Kaleci Kirschbaum da kurtardığı toplarla bu skorun gol yemeden yakalanmasının en önemli sebeplerindendi, üstelik ligdeki ilk maçında.

Defans

Mats Hummels: Bayern’in en büyük pişmanlıklarından biri olarak kalacak her zaman. Münih’te o kadar forma şansı bulup, bugünkü Mats olabilir miydi tartışılır. “Badstuber olduysa, o neden olmasın?” diyor ve bu haftaya geçiyoruz. Dortmund Freiburg’u Signal Iduna Park’ta 5-0 yendi. Bu Mats’ın çok zorlandığı bir maç olmadı evet. Ancak, Dortmund’un yüklendiği zaman hemen hiç sürpriz skor almamasının sebebi bu adamın stoper olmasına rağmen sahip olduğu pasla oyun kurma yeteneğidir. Dortmund favori olduğu maçlarda puan kaybederse, Hummels’in pas sayısında önemli bir azalma oluyor.

Jonathan Tah: Çok genç yaşta profesyonel olan ve üst seviyede şans bulan futbolcular genelde ofansif olur. Çünkü ileri uçta anormal yetenek ve/veya atletizmle birçok şeyi başarabilirsiniz. En verimli yaşların 30’lar olduğu defansın göbeğinde 17 yaşında bir futbolcuya şans vermek ise başka bir şeydir. Jonathan Tah şartlar ne olursa olsun, Hamburg formasıyla buna layık görülen sıra dışı bir yetenek. Menajerlik oyunlarına ilgi duyanlardan hala keşfetmeyen varsa, duyurulur.

Haberin Devamı

Kevin Grosskreutz: Dortmund'un bek alternatifsizliği geçen sezon zaman zaman ciddi sorunlar çıkarmıştı. Klopp'un yokluktan 3'lü defansla çıktığı ve içerde kaybettiği Schalke derbisinden sonra, bu işin böyle olmayacağı açıkça ortaya çıkmıştı. Ancak, finansal anlamda ince ayarlı bütçelerle çok ama çok büyük takımlara kafa tutmaya çalışan Dortmund'un Piczek ve Schmelzer'den sonra yüksek bütçeli 3. bir beke yatıracak parası yoktu. Onlar da kariyerine santrfor başlayan, açık devam eden Grosskreutz'u sağ bek yaptılar. Piszczek uzun süredir yok, ligde 7 hafta oynandı, Almanya Kupası ve Şampiyonlar Ligi başladı ama sağ bekten şikâyet eden yok. Gerçekten taraftarı olduğu takım için savaşan bir oyuncu Grosskreutz. Klişe tabirle sezonun en verimli transferlerinden biri.

Haberin Devamı

Orta Saha

Marco Reus: Ona Rolls Reus diyorlar, ama hız ve estetiği öyle birleştiriyor ki, (kırmızının Ferraribery’e ait olduğu Bundesliga’da) sapsarı bir Lamborghini’ye benziyor. Kesinlikle yavaş değil, oldukça atletik ama bunlardan daha da fazla zeki ve teknik. Geniş alanda adam geçebiliyor, dar alanda çalım atabiliyor, uzaktan şutları etkili, frikikleri tehlikeli, karşı karşıya pozisyonlarda soğukkanlı ve sonsuz bir yaratıcılığa sahip. Bu hafta ilk golü fırsatçılıktan, ikincisini penaltıdan attı ve Freiburg’un fişini ilk yarıda çekti. Reus 7. hafta itibariyle 1. Bundesliga’nın en değerli oyuncusu olmaya aday.

Thomas Müller: "Yanlış yerdeki doğru adam her şeyi değiştirebilir." Ünlü bilgisayar oyunu Half-Life'ın açılış cümlesi, sanki Gordon Freeman için değil, Thomas Müller için söylenmiş. Bir orta veya alt sıra takımında teknik direktörseniz ve bütün defansif planlarınızı en ince detayına kadar yapıp Münih'e puan almaya gidiyorsanız, karşıda isteyeceğiniz son adam Müller'dir. Kendi evinizde takımınıza güveniyor ve seyircinizi de arkanıza alarak Bayern'i yenmeyi planlıyorsanız, karşıda isteyeceğiniz son adam Müller'dir. Sıra dışıdır, tahmin edilemezdir, fırsatçıdır ve tekniktir. Bu hafta da, Wolfsburg Allianz Arena'dan biraz da şansının yardımıyla puan çıkarabilirdi belki, ama doğru adam yine yanlış yerdeydi. Guardiola'nın Bayern'ine adapte olması biraz sürdü, ama değecek gibi.

Sidney Sam: Dortmund ve Bayern’in amansız liderlik yarışının hemen arkasında, belki de biraz haksızlık edilen bir Leverkusen var. Biraz da göreceli olarak seyircisiz bir kulüp olmalarından kaynaklanıyor bu. Ama bir adam için bunların hiçbir önemi yok. Schürrle yoksa biz varız diyor Bayern ofansı ve sağ kanatta Sidney Sam bu grubun başını çekiyor. Bilgi yarışmasında sorulsa Alman yerine Avustralya’lı seçilebilecek bu isim bu sezon başından beri 5 gole imza attı. Bu haftaki 2-0’lık Hannover 96 maçında da ilk golün asistini verdi, ikincisini de kendisi attı. Tabiri caizse Leverkusen’in Reus’u kendisi.

Max Meyer: Belki de Türkiye’de alışık olmadığımızdan ve hep hayal ettiğimizdendir. Jonathan Tah’tan sonra lise çağında bir profesyonel futbolcu daha. Bu kadar genç oyuncular bu kadar ağır sorumluluk altından kalkınca hayran olmamak elde değil. Max daha yeni 18 yaşına girdi. Üstelik Schalke geçen hafta 32 yıldır görmediği bir hezimet görmüş Veltins Arena’da. Galibiyet çok önemli. Hoffenheim kendi sahasında çantada keklik değil. Dakika 3, Max ceza sahasına hızla giriyor, telaş yapmadan kafasını kaldırıyor, geriden gelmekte olan Boateng’e sert ve düz bir assist yapıyor(1-0). Devamında Schalke 2-0’dan 3-3’e engel olamadı belki, ancak Draxler’den sonra bir genç Alman daha önümüzdeki yıllar için isminden söz ettireceğe benziyor. İlerde ben demiştim demek isteyenler, şimdiden bir kenara yazabilir.

Eljero Elia: Dile kolay 48 maçtır gol atamıyordu Elia. Bu bir sağ açık için pek de iç açıcı bir istatistik değil. Bu uzun aradan sonra 3-3 biten Nürnberg maçında skoru 2-0 ve 3-2 yapan golleri attı. Geçen hafta Petersen uzun bir aradan sonra ilk defa iki gol birden bulmuştu. Bu hafta Eliah 2009’dan beri ilk defa bir maçta 2 gol buldu. O zaman bu başarıyı Hamburg forması altında yine Nürnberg’e karşı gerçekleştirmişti. Arnautovic’in gidişinden sonra Bremen ofansı kağıt üzerinde zayıflamış gibi görünse de, yavaş yavaş rahatlıyor ve form tutuyorlar sanki. Ne kadar kalıcı bir durum olduğunu biraz daha bekleyip göreceğiz.

Forvetler

Sami Allagui: Futbolun bir “bug”ı varsa, o da futbolcu ve/veya teknik direktörlerin eski takımlarıyla karşılaştıklarında gösterdikleri performanslardır. Sami Allagui de, normalde 60’larda oyuna girmeye başlamışken, bu sefer muhtemelen geride olmanın da etkisiyle 45. dakikada oyuna dahil oldu ve attığı iki golle oyunu çevirerek takımının bir süredir yaşadığı duraklamaya bir son verdi. Gollerden sonra sevinmemesi de ayrı bir not.

Robert Lewandowski: Hafta başında çat pat Almancasıyla en kibar tabirle “saçma” bir röportaj verdi. “Bayern’e imza atabilmem için Ocak ayını beklemem lazım.” gibisinden bir cümle kurdu ve ortalık karıştı. Sonradan toparlamaya çalışsa da, bu kadar zeki bir adamın sırf Almanca’sı yeterince iyi değil diye içinde Bayern geçen bir diyalogu buralara getirmesi, bir yanlış anlaşılma olamaz. Aslında Burak Yılmaz’ın, “Kontratım sezon sonu bitiyor, Ocak’ta da Fenerbahçe’ye imza atacağım.” demesi kadar ciddi bir durum, ancak Alman futbol kültürü işi bir şekilde idare ediyor. Bu hafta 5-0’lık maçta Reus’un 2-0’da bıraktığı tabelayı 4-0’a getirdi. Komple bir golcü, kendine güveni maksimumda ve artık kale önünde çok ama çok soğukkanlı. Eğer dediği gibi Ocak’ta imza atarsa, ligin ikinci yarısı (her ne kadar ofans hattını önemli iki isimle takviye etmiş olsalar da) Dortmund için zor geçebilir.

HAFTANIN KARMASI
(3-5-2)
Thorsten Kirchbaum (Stuttgart)
---
Mats Hummels (Dortmund)
Jonathan Tah (Hamburg)
Kevin Grosskreutz (Dortmund)
---
Marco Reus (Dortmund)
Thomes Müller (Bayern)
Sidney Sam (Leverkusen)
Max Meyer (Schalke 04)
Eljero Elia (Werder Bremen)
---
Sami Allagui (Berlin)
Robert Lewandowski (Dortmund)


HAFTANIN TAKIMI
Hertha Berlin
Öncelikle Stuttgart'ın yakaladığı çıkışı bir kenara yazmak lazım. Ancak bu 7. haftadan çok genel bir durum ve ayrı bir incelemeyi hak ediyor. Bu hafta özelinde Hertha Berlin sansasyonel başladığı sezonda yukarıda kalacağının sinyalini vermiş olabilir. Şu an erken, ancak geçen sene ikinci ligden gelip Frankfurt'un yaptığını bu yıl Berlin yapabilir.

HAFTANIN YILDIZI
Sami Allagui (Hertha Berlin)
Yukarıda detaylarını belirttiğimiz şekilde, ikinci yarıda eski takımına karşı oyuna girip maçı iki golle çeviren adamdı. 7. Haftaya en çok etki eden isim kendisi.

HAFTANIN GOLÜ
Anis Ben-Hatira (Hertha Berlin)
Berlin adına Mainz’ın fişini çeken goldü. Ben-Hatira ileri çıkan defansın arkasına atılan topla ceza sahası yayına gelmeden buluştu. Sonrasında sağdan gelen rakibinin de etkisiyle, bir zamanlar Mario Jardel’in kaleye gitmeye üşenip insanüstü bitiriciliğiyle direk dibine yolladığı topları hatırlatan netlikte bir vuruş yaptı.