Galatasaray’ı Arena’da bozguna uğratan Trabzonspor’un bu başarısını, bazıları gibi sadece sarı kırmızılı ekibin başındaki Halilhodzic modeli Prandelli’nin kötü tercihlerine bağlarsak, hem Ersun Yanal’ın, hem de bu ezici skoru akıttıkları alın teriyle elde eden futbolcuların emeğine saygısızlık etmiş oluruz. Bu nedenle sonucun kaosa ittiği Galatasaray’ı Prandelli sorunuyla baş başa bırakarak, kaostan bir nebze de olsa çıkardığı Trabzonspor cephesine bakalım.

Trabzonspor gerçekten de çok kritik bir dönemeçteydi. Öyle ki gelinen aşamada, Halilhodzic’in Trabzonspor’da yaptığı ve “dostluk mostluk hak getire” bedelini “kovularak” ödediği, uygulamalarıyla benzer kaderi yaşaması an meselesi olan “Prandelli’nin Galatasaray’da yaptığı gibi “Teknik Direktör kaprislerine - fantezilerine” camianın tahammülü yoktu. Zira Başkanın gözünü karartarak giriştiği, kendilerinden başka hiç kimsenin gerçekleştiremeyeceğini söylediği, Trabzonspor’u borç batağına sürükleyen bu “Yeniden Yapılanma” modelinin şimdilik son halkası olan “Süper Lig’in son Şampiyon Teknik Direktörü” unvanlı Ersun Yanal dönemi de, yine mevcut başkan ve yönetimin “öngörü” zaafının sonucu olarak malum nedenlerle sancılı başlamıştı. Yanal’ın gecikmeli basın toplantısında verdiği, “Sadece saha içinde kalacağım” mesajı bu yüzden önemliydi ve Galatasaray maçı skoru bunu pekiştirdi. Öyle ki; tavan yapan takım performansının camiada yarattığı “bahar havası” , kulüp performansındaki “iç karartan” durumu gölgede bıraktı. Bu nedenle, Trabzonsporlular için Galatasaray zaferi, “15 maç sonra gelen ezeli rakip galibiyetinden” çok daha fazla anlam taşıyor.

Haberin Devamı

Ersun Yanal’ın bu maçtaki kadro tercihi, oyun içindeki taktik anlayışı ve futbolcularına yüklediği misyonla, hedefe ulaşma yolunda uyguladığı oyun felsefesi de gösterdi ki; futbolda son günlerin güncel deyimiyle “Amerika’yı yeniden keşfetmenin” anlamı yok. Futbolda önce önünüzdeki ilk maça odaklanacaksınız. Sonraki maça o maç öncesi koşulların gerektirdiği biçimiyle hazırlanacaksınız.

Haberin Devamı

Yanal da bunu yaptı. Mevcut kadroyu en verimli biçimde kullandı. Futbolcularına, eksiklerini değil, yetenekleriyle takıma verecekleri katkıyı anlatıp özgüven yüklemesi yaptı. Macera aramadı, sonucunu da aldı.

Bütün bu uygulamalara karşın zaman zaman kaybedeceği maç da olacak kuşkusuz. Ancak, doğru işleri yapıp da kaybetmek, en azından “keşke!” dedirtmeyecek.

Kaldı ki, Trabzonspor tarihinin en pahalı, maliyet – fayda dengesi maliyet açısından negatif olan, Süper Lig’de transfer harcamalarında 11 kulübün toplamını geride bırakan kadrosunun zafiyetleri de var. Bu maçın skoru, az da olsa var olan ilk olağan genel kurula seçim maddesi ekleme olasılığını neredeyse tümüyle ortadan kaldırdı. Dolayısıyla bu yönetim demeyelim de bu başkan döneminde bir ara transfer sezonu daha geçirilecek. “Gözünü karartmış” Başkan, eminiz ki bu zaafları giderme konusunda maliyet ne olursa olsun gerekli garantiyi Yanal’a vermiştir. Tribünlerin istediği de bu.

Borç “bini aştı” nasılsa…