Bu İşin Fıtratında Var!
Trabzonspor Tarihi’nin en hareketli transfer sezonunu artık geride bıraktık. 1 Eylül gece 24.00’e kadar gerek başlarında bulundukları bilgisayarlar, gerekse sahip oldukları akıllı telefonlarla Kamuoyu Aydınlatma Platformu KAP’ın internet sayfasını çökertircesine ziyaret etmek durumunda kalan bordo mavili taraftarlar, Ocak 2015’e kadar parmaklarını en azından bu iş için kullanmaktan kurtuldular.
1461’den gelenler, kiralıklar, geçen sezon kadroda olanlardan gidenler, Halilhodzic öncesi ve sonrası alınanlar, bunlardan teknik direktör vetosu yiyenler vs derken, bu karmaşada Trabzonspor kayıtlarında bile netlik kazanmayan bir gelen – giden trafiği yaşandı. Ancak izlediğimiz kadarıyla son sayıya göre 22 oyuncu geldi, 29 oyuncu gönderildi.
Taraftar, transfere doymaz. Alınan her bir oyuncu ruhlarını okşar, iştahlandırır. Diğerleri bir yana, Cardozo ile Fenerbahçe konusu nedeniyle bayram yaptılar, son gün hamlesiyle bordo mavili renklere kazandırılan Yatabare, Waris ve Papadopoulos ile de adeta mest oldular.
Uygulanan transfer politikası nedeniyle çok şey söylendi, yazıldı. Bu politika, kulübün geleceğiyle ilgili kaygı duyanları panik durumuna soksa da, taraftarın coşkusu, seslerini fazla çıkarmalarına engel oldu. Öyle ki olağanüstü genel kurul için toplanan 2 bine yakın imza konuşulmadı bile.
Bu saatten sonra ne ortaya çıkan mali tablo nedeniyle duyulan kaygının, ne bu isimlerle taraftarda oluşan coşkunun, ne de “Waris’e bonservis bedelinin iki katı teklif geldi” balonunu üfleyip, tıpkı 10 milyon TL ödenip, sadece birkaç maç kullanılan Malouda’nın getirildiği günlerdeki gibi oluşturulmaya çalışan algının ve benzeri örneklerin artık hiçbir önemi yok.
Söz sırası, geldiği günden beri “transfer ve iç sorunlar nedeniyle çalışmaya zaman bulamadığından” uluorta yakınan Halilhodzic ile öğrencilerinin. Daha doğrusu elde edecekleri skorların!
Taraftarın coşkusuna rağmen, lisanslı ürün satışları ve kombine bilet taleplerinin beklenen düzeyin çok altında gerçekleşmesi, Cardozo’nun, Constant’ın, Mehmet Ekici’nin son sakatlıklarının performanslarına yansıma düzeyinin ne olacağı, Halilhodzic öncesi alınan ve çoğu gözden çıkarılan transferleri kimin yaptığı, açıklanmayan menajer ücretleri vs gibi sorun ve soruları irdelemenin zamanı değil. Şimdi herkes bu operasyonun sonucuna kilitlenmeli. Nasılsa elde edilecek sonuçlara göre bu operasyonu yönetenler ya alkış alıp tebrikleri kabul edecek ya da asıl faturayı kulübe bırakıp, “gitmek zorunda kalmak” gibi basit bir bedel ödeyecekler. Moda söylemle, “Bu işin fıtratında, bu var.”
Destek Zamanı
Şimdi zaman; hem lisanslı ürün, kombine, PassoLig vs satın alıp hem de takım performansının en üste düzeye çıkarılmasına moral motivasyonla destek vermek ve böylece elde edilecek gelirlerle maliyetin düşürülmesi yönünde katkı yapmak zamanıdır.
Her ne kadar ikisi Avrupa, biri de Süper Lig’de olmak üzere oynanan 3 resmi maçta verilen sinyallerin olumsuzluğu, Halilhodzic’in “Zamana ihtiyacımız var!” talebiyle sorun edilmese de, hafta sonu oynanacak Fenerbahçe maçının özel durumu nedeniyle olası bir kötü skor, homurdanmaları artırabilir.
Yine de telafisi mümkün bu uzun Süper Lig ve en azından 6 maçlık Avrupa Ligi maratonunda Trabzonspor’un gönül verenlerinin desteğine sınırsız ihtiyacı olduğunun altını özellikle çizmek isteriz.