Trabzonspor Genel Sekreteri’nin seçimsiz Olağan Genel Kurulu’nun Divan Kurulu oylamasında gösterdiği tavır çok net gösterdi ki; bu yönetim her ne şekilde olursa olsun, kendilerince belirledikleri süre içinde o görevde kalmaya devam edecekler.

Yol haritası şu: Yerel mahkemenin verdiği seçimli olağan genel kurulun 2013 Aralık’ta yapılmasına dair kararın temyiz dosyasında gerektiğinde evrak kaybolacak ya da eksik evrak gönderilip süre kazanılacak.

7 bin dolayında üyenin katılma hakkı bulunduğu seçimsiz olağan genel kurul için 900 küsur kapasiteli salon tercih edilecek, yönetime yakın kişiler önceden salona yerleştirilecek. Buna karşın genel kurul divanı için sunulan ve oylanan iki önergeden, daha çok oy alan değil, yönetimin önergesi seçilmiş kabul edilecek. Yönetimin adayı da başkan ve katipleriyle bu durumu hazmedip, neredeyse bütün konuşmacıların, “O koltuğu işgal ediyorsunuz, hukuksuzca orada oturuyorsunuz “ şeklindeki sözlerine muhatap olmalarına karşın, her şey normalmiş gibi genel kurulu tamamlayacaklar.

Haberin Devamı

Yapılanların hukuksuz olduğu ve genel kurul sonrası ilk gün konunun mahkemeye taşınacağı gerçeği ortadayken, başkan ve ekibinin fütursuzca durumu izlemelerinin nedeni, tartışmasız hukuktaki boşluklar. Zira biliyorlar ki; görev süreleri mahkeme kararıyla 2013 Aralık’ta bitmiş. Buna karşın bugün hala görevde kalmaklarını sağlayan “hukuksal boşluk” ya da yerine hala hukuka inancımızın olduğunu söylemek amaçlı, “hukuksal gecikmeler” ifadesini kullanalım, bu sayede mahkemeye gidilip, genel kurulun iptali kararı çıksa bile, istedikleri kadar süre kazanmaları mümkün.

Tüm bu nedenlerden ötürü kendilerini güçlü görüp, aleyhlerinde konuşan, hukuksuzluklarını anlatan her konuşmacıya, kürsüden inerken sözlü, genel kurul boyunca yerlerinden kalkmayan ve “dur” deseler duracak olan kendilerine yakın kişilerin sözlü - küfürlü tacizlerine göz yumdular. Yetmedi, bazılarının tartaklanmalarını oturdukları koltuktan izlemekle yetindiler.

Her şey Genel Sekreter’in sayım rezaletiyle başladı. Kartal’daki arsayla ilgili savunmadaki komedi, daha iki ay önce “Bizi durdurun” diyen Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı’nın bu sözlerindeki samimiyetini tartışılır hale getiren mali sunumuyla devam etti. Böylece Başkan, “Sokaktan topladığını” söylediği bu yöneticileriyle kazandığı “Pirus Zaferi” sonrası, oturmaya devam etmek için her türlü yolu denediği o koltuğu değerli hale getiren camianın önde gelen isimlerini “düşman” ilan ederek, durumu “sözün bittiği noktaya” getirdi.

Haberin Devamı