Futbol Mafyaya Teslim!.. Ya siz?

Rezalet... Rezalet... Rezalet... Devletin müfettişlerine beş aya malolmuş bu örümcek ağını çözmek. Yılmamışlar; "Futbolun Mafyaya Teslim" olma öyküsünü, bağlantıları isim isim, olay olay ortaya çıkarmışlar. Rapor çok gizli...Lakin Tolga Şardan arkadaşımız üstün yetenekli bir gazeteci.Zamanında, Çakıcı- Yargıtay ilişkilerini, Sedat Peker fezlekesini ele geçirdiği gibi bu kez idealist müfettişlerimizin raporunu bulmuş...Milliyet'te dizi halinde yayınlanan bu belge, Kurtlar Vadisi'ni çizgi filme çevirecek.***İlk günden öğrendik ki, Milli Takım Kaptanı ve Fenerbahçe Kulübü'nün efsane adı Rüştü Reçber, kötü oynadığı bir maçtan sonra Sedat Peker grubu olarak bilinen organize suç örgütü tarafından dövülmüş eşek sudan gelinceye kadar... İstanbulspor - Fenerbahçe maçındaki silah seslerinin azmettiricisi Amigo Sefa imiş..."Eee... Ne var bunda ... Bilmediğimiz bir şey söyle" mi diyorsunuz?..Evet, siz her şeyi biliyorsunuz!.. Lakin ıkınıp sıkınıp söyleyemiyorsunuz. Bu dizi laksatif gibi gelir umarız..."Çözer" sizi.Kimbilir; Devlet müfettişlerinin raporundan sonra aklınızı başınıza toplarsınız, suça yataklık etmezsiniz, kulüp - mafya ilişkilerine set çekersiniz... Futbolun temizliği için kalem oynatırsınız belki. ***Aslında bu rapor tarihi bir belge niteliği taşıyor. İki ciltlik "Suç ve Ceza" romanı kalınlığındaki analizde futbolumuzun tepeden tırnağa bütün çarpıklığı yer alıyor. Çözüm önerileri de var. Hepsini okuyacaksınız Milliyet'te.Herkes okuyacak...Devletin yetkilileri de bizler gibi "okuyup hayıflanmakla kalmaz" inşallah... Savcılarımız, yeni Ceza Kanunu gereği "suç duyurusu" beklemez, harekete geçer... Medyamız olayı rating ve onur meselesi yapmaz, ucundan tutar... Yoksa; Narkotik Şube eski müdürü Mestan Şener, Hakkari eski emniyet müdürü Hakkı Aslan ve Polis Başmüfettişi Orhan Özhisarlı gibi "cemaate" falan bulaşmamış, kıymetli, idealist ve fedakâr raportörlerin beş aylık emeği heba olur gider. Onların emeği, çocuklarımızın geleceği...***Acı gerçeklerimizi, bu sefer de balık hafızamızın koyu karanlığına emanet edersek ne olacağını ben size söyleyeyim:Mapusta "dört leşim var" diye efelenerek gezen toplum düşmanları kadar büyük bir kariyer sahibi olur futbol mafyası... Dokunulmazlık kazanır. Operasyon fiyatlarını artırır. Artık lüks arabalarla değil özel helikopterlerle gezerler. Futbolumuz beş para etmeyecek duruma gelinceye kadar iliğini kemiğini sömürüp çöpe döndürürler ligimizi. Mesele çok vahim sayın okurlar.Her kim ki "Futbol Mafyaya Teslim" dizisini görmezden gelir; ya işin içindedir, ya da bu güzel ülkenin futbolundan nemalanamayacak kadar tavşan yüreklidir. Dürüst insanlar da suç örgütleri kadar cesur olmak zorundalar. ***Acaba Tolga Şardan bu büyük "misyon"un farkında mıydı rapora ilk elini değdiğinde?.. "En kolay infaza uğrayan" spor medyası kategorisinde, arı kovanına çomak sokmanın sakıncalarını biliyor muydu?..Bunları merak ediyordum sevgili Tolga Şardan'ı Milliyet Ankara Merkezimiz'de bulup konuşmaya başladığımda.Ayrıca, derin bir eziklik yaşıyordum!.. Biz koskoca bir spor medyasıydık. Ama sporun en çarpıcı suç analizini Polis Adliye muhabirimiz Tolga Şardan'a ihale etmiştik.Neden?..Onu da Tolga söyledi:"Geçen sonbaharda ortaya çıkardığım fezleke, Sedat Peker'in yüz civarında kongre üyesi olduğuna işaret ediyordu. Kimse sormadı bile kim bunlar diye. Futbolda korku ve ahbap çavuş ilişkileri kirliliğin üzerini örten unsurlar. Bu raporda bir kısmı bilinen gerçekler ilk defa devlet müfettişlerinin tespiti ile resmiyet kazanıyor ve adalet sistemimizin, yöneticilerimizin, medyamızın gönüllü katılımlarını bekliyor." ***Sevgili Tolga, spor medyasının orman kanunları ile tekzip gördüğünü bilse de korkmuyor. Sadece spor gibi insanın yücelişini temsil eden bir uğraşta, sokakta adam kurşunlayan tetikçiye hoşgörüyle yaklaşılmasına hayret ediyor. Haksız mı?.. Bir spor yazarı saldırıya uğradığında, hangi çatı altında "ama o da çok üstüne gidiyordu bilmemne kulübünün" cümleleri kullanılmamıştır en azından bir iki kere. Suç, futbolu mesken tuttuğunda sportif karşılanıyor genellikle.Hatta Polisin görevini eksiksiz yapmadığı tek alan belki de futbol...Bunu ne ben ne de Tolga söylüyor... Üç kıymetli müfettişimiz tarihe not düşüyor. Bir garip durum var futbolda suça ve suç işleyenlere karşı. ***Suç çeteleri ve teröristlerin üzerine cesaretle gidip mahkemelerde sürünmekten başka bir zarar görmeyen Tolga arkadaşımız, konu futbol olduğunda biraz daha dikkatli olmalı. Böyle saçma bir cümle okunabilir mi acaba dünyada?..Teröristleri, çeteleri boşver futbol mafyasına dikkat et diyebiliyoruz bir gazeteciye.Neden bu hale geldik dersiniz? Orası raporda...Yalnız size bir ipucu vereyim; çok acil önlemler alınmazsa özel güvenlik denilen stad kolluklarının, yakın gelecekte "futbol mafyasının silahlı kuvvetleri haline geleceği" ve bugün neden şikayet ediyorsak en az on misli ile uğraşmak zorunda kalacağımız gibi çıkarsamalar da mümkün rapordan. Medya eleştirisi üç sayfa. Televole ve spor mahkemesi tarzı TV yayınlarının kaosa katkıları unutulmamış. Karanlıkları seven yöneticiler, futbol adamları ortada. Dedim ya vahim bir hadise... Ya temizleneceğiz, ya boğulacağız bu raporun selinde. eguven@milliyet.com.tr "Hikaye" bitti sayın okurlar... Artık ortada "acı gerçekler" var. Feci şekilde kirli, kokuşmuş futbol ilişkileri... Özel kulüp mafyaları... Organize futbol suçluları... Tepeden tırnağa dehşet, yalınkılıç pervasızlık...