Futbol ve cinayet

Dolmuşta, lokantada, otelde ve tabii ki stadda, papaz cinayetinden sonra dünyanın lanetlediği suikastte tetiği çeken şahsın yine Trabzon'dan çıkması giderek bozulan sosyal yapıya ve işsizliğe dayandırılıyordu.Trabzonlu bu tabloyu hiç ama hiç sevmemişti. Biraz mahçup, çokça buruktu.Maça gelince... Yenilenmiş, dinlendirilmiş, yaralarını sarmış Trabzon cephesinde değişen fazla bir şey yoktu. Taa ki, ikinci yarının başında Yattara oyuna girinceye kadar. Hem bordo-mavili tribünleri, hem de takımı ateşlemesi için Gineli'nin dönüşü bekleniyormuş. Umut'un Gökdeniz'den aldığı pası bencillik yapmayarak Yattara'ya gol için bırakması, bu oyuncuya adeta bir "hoş geldin" hediyesi oldu. Bir aylık aradan sonra Trabzon'da dün futbol değil, gazeteci Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ın kente kabus gibi çöken hain eylemi konuşuluyordu. Savunmadaki üç kesici maç boyunca topu oyuna sokmakta zorlanırken, orta alanda tüm yük Ziya Doğan'ın gözdesi Ayman'a kaldı. Mısırlı oyuncu da hocasını dün mahçup etmedi ve takımın en iyisi olarak sivrildi. İlk yarıda kanatları kullanamamanın sıkıntısını yaşayan bordo-mavililer, oyunun ikinci bölümünde sağda Yattara ve Musa, sol tarafta ise Gökdeniz ile hareketlenince tempo da yükseldi. Ancak Trabzonspor'u rahatlatacak ikinci gol yerine, son dakika içinde sinirlerine hakim olamayan Stepanov'un yarattığı penaltı pozisyonu ve Konyaspor'un skora eşitlik getiren sayısı vardı.Kupada gruptan çıkan Trabzonspor, ligde ilk yarıdaki hayal kırıklığını ortadan kaldırabilecek mi bunu çok kısa bir süre sonra göreceğiz. cersen@milliyet.com.tr Tüm yük Ayman'da