Görüntü net değil!

Ülkemizde düzenlenecek olan Dünya Şampiyonası’nda mücadele edecek A Milli Takımımız, madalya adaylarından birisi olarak öne çıkıyor. Rakiplerdeki eksikler, bizim oyuncularımızın kendi seyircileri önünde oynarken yaşadıkları performans patlamaları ve elimizde gerçekten müthiş yeteneklere sahip isimlerin bulunması beklentileri yükseğe çıkarıyor. Tarihi bir şampiyona yaşanacağı için tüm ekibin gözlerindeki hırs ve inanç da idmanlarda, hazırlık maçlarında hatta onlarla konuşurken bile hissediliyor.
Millilerimiz, ilk hazırlık maçlarını Adidas Cup’ta oynadı. İran ve Yeni Zelanda gibi sıradan ekiplere karşı çok üstün gözüken ekibimiz, bence madalyanın favorilerinden Sırbistan karşısında ise fazlasıyla hatalar yaptı. Deneme-yanılma maçlarında bunlar normal, ancak sonucu iyi etüt etmekte fayda var, çünkü fazla zaman kalmadı.
Neler denedi milli takımımız, önce bunu konuşmalı...

Sinan Güler, enerjisiyle, savunmasıyla, özellikle de rakip guardlara yapacağı baskıyla şampiyonadaki kilit oyuncularımızdan birisi olacak. Guarda baskıyı zaman zaman o, zaman zaman da Ömer Onan yapacak. Bu özelliklerde iki ismin bulunması bir şans, çünkü aynı baskıyı 40 dakikaya yayabiliriz. Ancak Sinan’ı hücumda guard olarak kullanmak mümkün gözükmüyor. Yeni Zelanda maçında bile, 1 numarayı Sinan’a teslim etiğimiz dönemde, skorda sıkıntı çekmemiz ve çok fazla top kaybı yaparak farkın kapanmasına izin vermemiz düşündürücü. Sinan oyun kuramıyor.
Ayrıca İran maçında da aynı düzeni uygulamıştık. Yani bunu sadece Engin’in sakatlığına bağlayamayız. Teknik ekibin kafasında böyle bir plan vardı, ancak olmadı. Ders almalıyız. Kerem ve iyileşmesini beklediğimiz Ender’in yanına 3. guard olarak, bu pozisyona yabancı olmayan, bütün sezon Galatasaray’da guard oynayan Evren’i kullanmalıyız.

Tanjeviç’in uzun oyuncularla oynamayı çok sevdiğini biliyoruz. Ancak bazı dengeleri de korumak zorundayız. Sinan-Hidayet-Ersan-Kerem Gönlüm-Ömer Aşık 5’iyle sahada olduğumuz anlar var. Bu görüntü göze hoş gelebilir ancak uygulamada çok verimli değil. Çünkü hem organizasyon sıkıntısı yaşıyoruz, hem de geriye koşamıyoruz. Tanjeviç’in Ersan’ı sürekli, Kerem Gönlüm’ü de zaman zaman 3 numara rotasyonunda kullanmak istediğini biliyoruz ama 2005’te oynadığımız Hollanda maçını da hatırlamakta fayda var. O gün de Kerem Gönlüm 3 numarada kullanılmıştı ve her kaçan şutumuzun çemberimizden hızlı hücum sayısı olarak geçtiğini görmüştük.

Şu anki görüntüye bakarsak, Ersan bu takımdaki en hazır oyuncu. İnanılmaz yeteneklere sahip ve bunları maksimum şekilde kullanıyor. Ancak onu 3 numarada oynatmak bence çok yanlış. Çünkü hem Ersan’ı boşu boşuna yormuş oluyoruz, hem de 4 numarada oynadığında yaratacağı eşleşme avantajını kullanamıyoruz. 4 numarada tüm rakiplerine karşı çok çabuk kalacak bir silahımızı, 3’e çekip rakiplerin onun karşısında çabuk kalmalarını sağlıyoruz. Geçen yıl da bu denemeyi yapmıştı Tanjeviç, şampiyonada vazgeçti. Umarım yine sadece denemedir!

Hangi pozisyonda oynayacağı çok önemli bir isim de Oğuz. İlk iki maçta Tanjeviç tarafından 4 numaraya çekildi yıldız basketbolcu. Dolayısıyla o da Ersan’ın 3 numarada yaşadığı sıkıntıları yaşadı, ağır kaldı.
Ömer Aşık ile Oğuz ikilisini pota altında bir arada kullanmak, içerideki skorumuzun azalmasına neden oldu ve iş dış atışlara kaldı. Oysa Ersan, Kerem Gönlüm ve Cevher gibi isimleri 4’e çektiğimizde hem bu pozisyondan bulduğumuz skor arttı (Özellikle Cevher’in üçlükleri) Ömer Aşık, Semih, Oğuz çok rahatladı. Oğuz’un Sırbistan maçında 5 numarada oynadığı dönemdeki üretkenliği gözden kaçmamalı.

Engin’in sakatlığı sonrasında herkes Evren’in rotasyona girmesini bekliyordu. Zaten Evren, Galatasaray’da bütün sezonu oyun kurucu pozisyonunda geçirdiği için çok mantıklı geliyordu. Ancak Sırbistan maçında kadroya girmeyi başaran Evren, süre alamadı. Bu oyuncuyu eğer ileriki dönemde kullanacaksak, biraz motive etmek faydalı olmaz mı? Formayı kazanabileceğini düşünen bir oyuncu ile, oynayabileceği bir pozisyondaki arkadaşı sakatlandığında bile hiç süre alamayan bir oyuncunun idman temposu dahi farklı olmaz mı?

Set hücumlarında çok ciddi bir şut problemimiz var. Çünkü gözü kapalı şut atabilecek bir isme sahip değiliz. Aslında ‘Yerine birisini bulmadan neden İbrahim Kutluay’a ayak oyunlarıyla basketbolu bıraktırdınız’ demek lazım ama, durup dururken İrlandalı olmayalım! İbo ve Serkan tarzında oyuncumuz olmadığı için eldeki isimlerden çözüm şart. Ömer Onan’a daha çok güvenmeliyiz. Savunmada biraz daha zinde bırakıp, ona özel set hazırlayabiliriz. Fenerbahçe Ülker’de yaşadığı süper sezonu milli formayla tekrar etmesi için ortam yaratabiliriz.

Motivasyon faktörü
Tarihi bir şampiyona öncesinde takımın konsantrasyonun bozulmaması çok önemli. Bu nedenle birçok kişi eleştiriyi bıraktı, yeter ki ‘motivasyon bozulmasın’ dedi. Yaşanan coach kaosunun da medyada fazla yer bulmamasının sebebi de başka bir şey değildi. Ancak buna basketbolun başındaki isim Turgay Demirel de dikkat etmeli. Sürekli ‘biz’ ve ‘onlar’ demesinin kendisine kredi kazandırmayacağını bilmeli. Sırbistan maçı için salona gelen Ay-yıldızlı oyuncuların gündeminde bile Demirel’in ‘İrlandalılar’ vurgusu varsa, onlar bile bu demeci konuşuyorsa... Demek ki artık susma zamanı geldi. Yaratılan sinerjinin kıymeti bilinmeli!


Rod Show başladı
Türkiye Basketbol Federasyonu’nun 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası etkinlikleri kapsamında düzenlediği Road Show organizasyonu Trabzon’da başladı. İsmet Badem’in sunumunda gerçekleştirilen ve Medical Park Trabzonspor Teknik ekibinin katıldığı şölende genç sporculara basketbolun temel doğruları anlatılırken, Karizma Şov’un gösterileri de izleyenleri büyüledi.

Engin’e ameliyat
Adidas İstanbul Cup’ta A Milli Basketbol Takımı’nın Yeni Zelanda ile yaptığı maçta sol aşil tendonu kopan Engin Atsür, ameliyat oldu.
Acıbadem Bakırköy Hastanesi’nde, Prof. Dr. Ömer Taşer tarafından ameliyat edilen yıldız basketbolcunun kopan tendonun dikildiği bildirildi. Engin’in 4 ay sonra salonlara dönebileceği de kaydedildi.


Kraliçe Özge
Genç Kızlar Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda mücadele eden Genç Milli Takım oyuncularından Özge Kavurmacıoğlu, istatistikleriyle şampiyonaya damgasını vurdu.
Slovakya’nın Poprad kentinde düzenlenen şampiyonada Özge, 11.3’lük ortalama ile ribaunt kraliçesi oldu. 17.1 sayı ortalamasıyla oynayan milli sporcu, iki sayılık atışlarda yüzde 58.9 ile zirveye çıkarken, 5 kez de double-double yaptı.


Rakip Sırbistan
A Milli Basketbol Takımımız, Adidas İstanbul Cup’ın son gününde karşılaştığı ve 83-70 yenildiği Sırbistan ile bugün bir kez daha karşı karşıya gelecek. Sinan Erdem Spor Salonu’ndaki özel karşılaşma saat 19.30’da başlayacak. Ay-Yıldızlı ekibimizin yıldız ismi Ömer Onan, kasığındaki ağrılar nedeniyle bu maçta forma giymeyecek. Tecrübeli oyuncu birkaç gün dinlendirilecek.