Haginin zaferi

Galatasaray, favori rakibi Fenerbahçeyi ağırlarken, gücünü ekonomik kullandı. Sahaya akıllıca yerleşti. Nobre, Tuncay ve Alexi başarıyla marke etti. Hayır, adam adama markaj değildi bu... Savunma öylesine akıllıca yerleşti ki, özellikle Alexe oynayacak alan, top atacak adam bırakmadılar. Sabri ve Cihana özel bir paragraf açmalı. Cihan savunmanın sağında bek görevini başarıyla gerçekleştirirken Sabriye de destek verdi. Sabri de ona. Galatasarayın genç starı maçın bütünü dikkate alındığında sahanın en iyi oyuncusuydu. Bu ikili hem Ümit Özatın ileri çıkışlarını engelledi, hem de Tuncayı baskı altında tutarak Nobre ile pas iletişimini, topla depar yapmasını önledi. Galatasaray, zaman zaman uzun toplarla, zaman zaman kanatlardan taşıdığı oyunla Hakan Şükür ve Necatinin ayaklarına lokum gibi gollük fırsatlar indirdi. Ancak Hakan Şükür, durgun ve ağır bir günündeydi. Maç boyunca en az dört kez yüzde 100 gol pozisyonunda topla buluştu, ama bunları kullanamadı. Necati ise attığı golden önce ilk yarıda Hakan Şükürün önüne yuvarladığı topla ustasına çok değerli bir asist yaptı, ama kaptan bundan yararlanamadı. Galatasarayın orta alanında Volkan ve Conceicao, hem Alexi başarıyla kontrol ettiler, hem de Fenerbahçenin Selçuk ve Serkanla oyunun hücum yönünü kurmasına engel oldular. Hasan Şaşın oyundan erken çıkması, Fenerbahçe için bir avantaj kapısıydı. Ancak bunu göremedi. Bu Haginin gecesi. Futbolcu olarak yaşadığı onca unutulmaz maçın, bireysel kahramanlıklarının ve gollerinin anısı henüz tazeliğini korurken, teknik direktör olarak kariyerinin belki de ilk önemli maçını kazandı. Fenerbahçe hafta içinde kazandığı övünülesi Manchester United galibiyetinden sonra anlaşılan o ki, fizik yorgunluğunu sıfırlayamamış, başta Nobre olmak üzere gripten kıvranan oyuncularını iyileştirememiş ve Galatasaray karşısına oyunun savunma ağırlıklı yönüyle çıkmıştı. Belki de konuk takımı bu yöne iten Galatasarayın baskılı oyunu oldu. Rüştü kalesinde en az üç mutlak golü başarıyla önledi. Manchester zaferinin üç gollü prensi Tuncay, dünkü maçı tek şut atamadan, gönlünce pas yapamadan kapatan bir hayal kırıklığı prensiydi. Alex yeterince frikik ve korner atışı kullanamadı. Böylece Fenerbahçenin gol şansı da sınırlanmış oldu. Maçın bir başka hayal kırıklığı Mehmet Yozgatlı. Özellikle Hasan Şaşın çıkışından sonra sağ kanatta daha bitirici bir rol üstlenerek, hücumda etkinlik sağlayabilirdi, yapamadı.Cem Papila, Lucianonun Hakan Şüküre yaptığı faul sırasında topla buluşan Necatinin oyununu avantaj kuralına uyarak devam ettirdi. Hakemlik açısından başarılı bir uygulama. Ne var ki, ondan önce Sabrinin Serkana yaptığı faulü görmeli ve oyunu kesmeliydi. agokce@milliyet.com.tr Yorgunluk