Skorer Hiç konuşma Ümit Hoca

Hiç konuşma Ümit Hoca

08.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Hiç konuşma Ümit Hoca

Üç yıl önce Gençlerbirliği'ni çalıştırırken bir Bursaspor deplasmanında da benzer tercihler (!) kullanan ve görünen o ki, bunu alışkanlık haline getiren Ersun Yanal, şimdi çeşitli kesimlerin eleştirisine uğruyor.Çoğuna katılmamak mümkün değil.Ama aralarında biri var ki...En azından onun bu konularda yorum yapmaması gerekiyor.Kim mi?Malatyaspor teknik direktörü Ümit Kayıhan elbette...Ümit hoca iyi anımsar.2002-2003 sezonunda Diyarbakır'da oynanan bir Diyarbakırspor-Elazığspor maçı vardı.Hani milyonlarca insanın gözü önünde futbolun, ucuz bir sirk gösterisine çevrildiği o maç.Soyunma odası koridorlarında silahların çekildiği, yöneticilerin kendi futbolcularını tehdit ettiği o meşhur maç!Ümit Kayıhan o müsabakada Diyarbakırspor teknik direktörüydü.Karşılaşmadan sonra takım otobüsüne binmeden stattan ayrılan Ümit hoca, yakın dostlarına tanık olduğu çirkinlikleri bir bir anlatıp bir daha bu kente dönmeyeceğini söylemişti.Sonra döndü!.. Bu tercih, onun ilkeleriyle ilgili.Ama Ümit Kayıhan o maçtan sonra oluşturulan Şike Tahkik Kurulu'na davet edilip ifadesine başvurulduğunda, bildiklerini, gördüklerini ve yaşadıklarını anlatamadı.Aynı Ümit Kayıhan bugün çıkıp, Ersun Yanal'ı Diyarbakırspor maçında sahaya sürdüğü kadro nedeniyle eleştirebiliyor.Yapma hoca...Sen o gün o Şike Tahkik Kurulu'nda "susma hakkını" kullandın.Konuşsaydın pek çok taş yerinden oynar, belki bugün bu yorumlar yapılmazdı.Ne olur şimdi "O iş başka, bu iş başka" deme.Sakın "Türkiye burası, konuşsaydım...." deme.Futbolu yönetenler değil belki ama.Vicdanlar, kimleri sorgulayacağını çok iyi biliyor... Ersun Yanal'ın Diyarbakırspor maçına yedek oyunculardan oluşan bir kadro ile çıkması ve kümede kalma savaşı veren rakibine kendi sahasında farklı yenilmesi tabii ki "normal" karşılanamazdı. "Futbolda seçim geçti, kavga bitti" diye düşünenler fena yanılıyor.Haluk Ulusoy federasyonunun etrafı şimdiden bir değil, birkaç yerden sarılmaya başlandı bile.Bir tarafta Devlet bakanı Mehmet Ali Şahin'in Cumhuriyet savcılığına yaptığı suç duyurusu var.Diğer yanda ise Ulusoy'u Haziran ayında yapılacak mali genel kurulda koltuğundan indirmek için kolları sıvayan tanıdık bir sima, bir futbol sevdalısı (!) Hasan Doğan ve arkadaşları.Duyumlarımıza göre olağanüstü genel kuruldaki seçim yenilgisini çabucak sindiren Doğan ve ekibi, bu kez işi sıkı tutmaya karar vermiş.Öncelikle seçimde kendilerine oy vermeyen kulüplerin AKP'li belediyelerle maddi bağını kopararak bir anlamda "ekonomik ambargo" uygulayan, ardından söz dinletemedikleri kulüp yönetimlerini yandaş isimlerle değiştiren, son olarak da taban birliklerine el atan Hasan Doğan'ın şimdiki hedefi, Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği imiş...Derneğin ay sonunda Eskişehir'de yapılacak genel kurulunda başkanlık için dünya görüşüne uygun bir aday arayan Hasan Doğan, düşünmüş taşınmış ve eski MHK üyesi Osman Avcı'nın biçilmiş kaftan olduğuna karar vermiş.Yine duyumlarımıza göre Doğan, tıpkı Ocak ayındaki gibi yakın çevresine olası bir seçimde başkan adayı olmayacağını fısıldarken, güya Fenerbahçe cephesinden gelecek ışığı gözlüyormuş.O dönemde Aziz Yıldırım ile görüşme talebi birkaç kez reddedilen Doğan, yıldızı bir türlü barışmayan başkanın da sıcak bakacağı bir yönetimde futbola hizmet etmeyi düşünüyormuş.Bu arada Ulusoy hakkındaki suç duyurusunun sonuçsuz kalması durumunda izleyecekleri politika da belliymiş.Rivayete göre, Doğan ve arkadaşları seçimli bir genel kurul için şimdiden seksenin üzerinde imza toplamış bile...Ne diyelim.Biz kulislerin yalancısıyız.Ama görünen o ki, bu Haziran bir hayli sıcak geçecek.***Söz FFHGD'nin genel kuruluna gelmişken devam edelim...Dernek başkanlığı ile MHK başkanlığının aynı kişi tarafından yürütülmesinin etik olmadığını defalarca dile getirdik.Bir yanda işveren olacaksın, diğer tarafta işçinin haklarını savunan sendika başkanı.Mustafa Çulcu'nun kısa bir dönem için yaptığı buydu.Daha doğrusu yapamadığı...Ancak duyuyoruz ki Mustafa hoca kongreye kısa bir süre kala tekrar aday olmayı düşünüyormuş.Bir dönem daha seçilip, Merkez Hakem Kurulu başkanlığı ile ikisini bir arada götürmeyi planlıyormuş.Doğrusu yadırgadık.Bu camiada hiç mi dernek yöneticisi olacak hakem kalmadı?Ya da Mustafa hocanın "emaneti" devredeceği hiç mi güvenilir bir arkadaşı yok?Evet... Hasan Doğan'ın söylediği gibi derneğin futbol seçimlerinde oy kullanan üç delegesi çok stratejik.Bu yüzden yönetimi kontrol altında tutma kaygısı doğal.Mustafa Çulcu derneği daha önemli bir mevzi olarak görüyorsa, tercihini yapmalı.Ya MHK başkanlığından vazgeçmeli.Ya da derneğini "emin ellere" devretmeli. Bu haziran sıcak olacak! Diyarbakır'da yaşayan okurumuzdan bir mail geldi.Kentte son dönemlerde futbol adına tanık olduğumuz olaylardan o da şikayetçiydi.Ama onu rahatsız eden daha önemli bir konu var.Ligin son haftasında oynanacak Samsunspor maçıyla ilgili bazı internet sitelerinde Diyarbakırsporluları hedef alan tehditlere fazlasıyla içerlemiş.H.T'nin mailini aynen yayınlıyor ve yorumu size bırakıyorum:"Allah aşkına biz hangi ülkede yaşıyoruz? Adamlar diyor ki 'hepsi terörist bunların. Hepsiyle Samsun'da görüşeceğiz'. Yani ben Kürdüm diye terörist miyim? Bizim dedelerimiz değil mi Çanakkale'de sırt sırta verip savaşan? Yani biz onların torunları olarak terörist mi oluyoruz? Düşmanlarımız zaten bu ülkeyi bölmek için herşeyi deniyor. Bir de bu ülkede futbolun içine terör sokuluyor, çok yazık ediliyor." YORUMSUZ Sevgili Mahmut Özgener'in eline sağlık.Görüyoruz ki Levent Bıçakcı federasyonunun en olumlu icraatlerinden biride onun imzası var.Sezon başında ikinci lig statüsünü değiştirirken, "İddia ediyorum son haftaya kadar çekişme ve heyecan bitmeyecek. Hem A kategorisinde hem de aşağıda müthiş bir rekabet yaşanacak" demişti..Tümünde haklı çıktı Özgener.Hiç bir sezonda bu yılki mücadeleye tanık olmadı ikinci lig.Hala pek çok kulübün süper lig umudu, iddiası var.B kategorisinde de fırtına sürüyor.Futbolun bu yüzüne renk ve kalite katan Özgener'e bir futbolsever olarak teşekkür ediyorum. cersen@milliyet.com.tr Eline sağlık