Skorer İlkelerin seçimi

İlkelerin seçimi

16.02.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

İlkelerin seçimi

İlkelerin seçimi


Doğan Koloğlu


       Sporun çağdaş yorumunun farkında olmayan bir "gelenekçilik" anlayışına sarılmış gidiyoruz. TV'lerde eski dönem, "çamur futbol sahaları" ile "milli takıma kampta bir meyva suyu içme iznini bile vermeyen" sistem olarak özetleniyor. Nitekim bugün bir dış geziye 15 - 20 üye gidebiliyor. Ayrıca bizim gibi mali sıkıntısı olan ülkelerin yapamayacağı bir 75. federasyon kuruluş yıldönümünde eşleriyle birlikte hemen hemen Avrupa federasyonlarının çoğu Antalya'da misafir edilebiliyor. Ülke enflasyonla boğuşurken ve ABD hazinesi garantili bono çıkararak adeta destek kaynak aranırken, futbolcularımıza bir 25 milyar, bir de 15 milyar toplam 40 milyar adam başı vergisiz prim vadediyor. Spordan Sorumlu Bakan haklı olarak karşı çıkıyor. Basının büyük kısmı neredeyse futbolcuların dili ile konuşuyor. Karşı örnek arıyorum. Türkiye'de yok kadar az. Ama Küba'nın altın madalya kazanan şampiyonları ülkeye dönüşte "devlet çiftliklerinde çalışanlarla bütünleşmek için uçaktan iner inmez onları ziyarete koşuyorlar." Bokstaki yüksek kaliteleri nedeniyle Küba'ya birlikte kamp yapmak için gelen Fransız sporcular onlarla sabunlarını paylaşarak mutlu ediyorlar. Biz zaman zaman milli takım kamplarına katılmayı bile tartışan oyuncular görmedik mi... Tutuyoruz bir de politika spora girmesin diyoruz. Ama ülke yararı bunun dışında tutulmalı. Politika ile sporun tariflerini yapıyoruz, sınırlarını çizmemişiz. Milliyet'in "korkunç iddia" manşeti ile "İtalya parlamentosunda Juventus maçı hakeminin satılmışlığının tartışılmasının" adeta bir farkı yok. Beşiktaş başkan arıyor, sayın Tantan, Hikmet Çetin ve Ünal Erkan acaba politik oldukları için mi tercih ediliyorlar, yoksa sportmen eski sporcular olarak mı...
       Herkesin alkışladığı Özal'ın çıkardığı "sözde özerk" kanun "iki başkan adayı seçilecek, birini Özal tercih edilecek" metnini onayladığı zaman bir tek ben yüzüne karşı başbakanlıktaki taktim toplantısında direnmiştim. Bütün yaşanan mantıksızlıklar bu tür çarpıklıkları "özerklik" olarak görmekten kaynaklandı. Biz bir daha futbol seçimlerinde "gangsterler" istemiyoruz. Bu devrin kapandığını ve bu kanunun ardından spor centilmenliğinin geldiğini tartışmalarda da belgelemeliyiz. Doping kontrolünden tribünlerde küfüre kadar federasyon devletin istediği ahlaka dönük ilkeleri mantık çerçevesinde sağlayacak ortamla itiraz etmemelidir. Sonunda bu eylemler onları daha sıkıntılı günlere iter.