Kara mizah

Evet, Tevfik Lavı kaybeden Konyaspor, daha maç başlar başlamaz rakibin orta sahasını eleğe döndürüyor, savunmasını kanırtıyor, buna karşılık niyeti şampiyonluk olan Beşiktaş sanki bu dünyada değil gibi davranıyor. Açık söyleyelim, maçın ilk dakikalarındaki Beşiktaş kabusunda Lucescunun rolü tartışılabilirdi. Başka bir şey vardı Beşiktaşlı futbolcularda... Anlaşılamayan bir ağırlık, yerini unutacak boyutta bir dalgınlık, topla dargınlık, savsaklık vs... Neden Lucescuyu suçlamıyoruz ? Çünkü aynı takım, aynı diziliş ve taktikle ilk yarının son çeyreğinde hallaç pamuğuna çevirdi Konyaspor kalesini... Bunun sırrı ise orta alandaydı. İkinci golün geldiği anlarda her geri dönen topta, her ıskada, dört - beş Konyasporlu futbolcu bir anda Beşiktaş savunmasının karşısına dikiliyor, zaten forveti üçlemiş Kartalın rakip sahadaki futbolcu sayısı da haliyle giderek artıyordu. Bunun ne taktikle, ne fizikle izahı vardı. Bu psikolojik bir meseleydi ve belki de Lucescunun en büyük hatası futbolcularına gereken motivasyonu veremeyişiydi. İkinci yarıya kaderi zorlayarak başladı Lucescu... Solda bezgin dolaşan İbrahimin yerine Tümer, ayaklarından fazla çenesi konuşan Ahmed Hassanın yerine Sergen... Bu kuşatma altındaki birliğin son hücumuna benziyordu. Ya Konyasporu yarıp geçecekler, ya da Konyada yok olup, gideceklerdi. Sergen farkı hemen ortaya çıktı ve Beşiktaş artık beraberiydi. Peki kalan dakikalar... Onlar adına ister şanssızlık deyin, ister beceriksizlik, kaçan goller Beşiktaşın ümidini hüsrana döndürdüğü zamanlardı. Son on dakika çok çabaladı Beşiktaş. Ancak koca bir sezonun bedeli on dakikada karşılanacak kadar az değildi. Bu beraberlik artık Beşiktaşın yeni hayaller kurmasına neden olacak ve gelecek günlerde Siyah - Beyazlıların asıl maçı kulübün içinde oynanacak. eguven@milliyet.com.tr Maçın daha 13. dakikasıydı. Ve Beşiktaş, arasına karbon kağıdı konmuş kadar birbirini andıran iki gol yemişti. Kartalın durumu komikti. Ama Konyalı meslektaşlardan biri kara mizahı tercih etti ve "Hangi takımın hocası hakkın rahmetine kavuşmuş bilen var mı ?" dedi.