22.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
MAÇIN ÖYKÜSÜ - SERDAR SARIDAĞ
Kartal, Osmanlı deplasmanında ilk yarıda tutuk bir oyun sergiledi. Ev sahibi Rusescu ile öne geçse de Gomez’in cevabı fazla gecikmedi. Siyah-beyazlı ekip devreyi Ndiaye’nin golüyle geride bitirse de ikinci yarının başında Sosa yeniden eşitliği getirdi. Arjantinli yıldız maç biterken tekrar sahne aldı ve klas bir vuruşla işi bitirdi.
Hava ve saha şartlarının değil futbol oynamaya, maç seyretmeye bile elverişli olmadığı bir ortamda, bu kadar gol atılıyorsa, iki takımı da kutlamak lazım. Osmanlıspor, iki kere öne geçti; Kartal ise dağınık futbol oynasa da, iki kere geriden gelmesini bildi. Bazen taktik olarak istenileni sahaya yansıtamayabilirsiniz ama Gomez, Sosa ve Quaresma gibi bireysel yeteneklerle günü kurtarabilirsiniz.
Maçın bu kadar gollü olmasının en önemli sebebi ise Şenol Güneş ve Mustafa Reşit Akçay gibi hücum futbolunu seven teknik adamların, saha kenarında olmasıdır. Nitekim Osmanlıspor maça kendi yarı sahasına beklemek yerine, daha ilk dakikalarda golü bulmak istiyordu. 20’de, Amini’nin sert şutunu kurtaran Tolga, 21’deki Rusescu’nun aşırtmasında o kadar şanslı değildi: 1-0. Beşiktaş’a geldiğinden beri bir an olsun oyun disiplininden kopmayan Gomez, kafa golüyle durumu 1-1’e getirerek, takımının nefes almasını sağladı.
Karşılaşmada ilk devreyi 44. dakikada Ndiaye’nin attığı golle 2-1 geride kapatan Beşiktaş, ikinci yarıya beklenmedik bir golle başladı. Siyah - beyazlı takımın bir başka bireysel yeteneği Jose Sosa 49’ta attığı golle 2-2’lik eşitliği sağlayarak, Mario Gomez’den sonra Beşiktaş’a hayat veren ikinci isim oldu.
Dinmek bilmeyen Osmanlı ataklarından fırsat bulamadığı için bir türlü galibiyet golünü bulamayan Beşiktaş, muradına ise 90. dakikada vardı. Donmuş zemine rağmen sahada adeta tango yapan Sosa, son dakikada attığı golle, deyim yerindeyse Beşiktaş tribünlerini sahaya indirdi, koltuğu koruyan isimdi.