Skorer Kurtuluş reçetesi!

Kurtuluş reçetesi!

14.11.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Kurtuluş reçetesi

İnsanın aklına ister istemez şu sorular takılmadan edemiyor: Şifo Mehmet, şimdiye kadar kaç takımı kurtarmış? Takım kurtarmayı bırak kendi başını yakmış birisi, nereden buluyor bu cesareti de Beşiktaş'ı kurtarmaya kalkıyor? Madem takım kurtarma uzmanısın Malatya'yı neden kurtarmadın?.. Ve saire, ve saire... Daha program başlamadan gerilen sinirlerim, programı izlememe engel oldu ve Kanal D'deki 3. Devre'ye takıldım... Sinan Engin her şeyi ben bilirim edasında hiç susmazken, kafasına göre kurtuluş reçeteleri sunarken, aklıma birkaç soru daha geldi: Her şeyi bu kadar iyi biliyor da, niye teknik direktörlük yapmıyor? Teknik direktörlük yapsa, yorumculuktan kazandığından daha fazla kazanır di mi? Niye yapmıyor, kimse onunla çalışmak istemiyor mu acaba? Onun için mi, hırs yapıp da teknik direktörlere bu kadar saldırıyor?Selçuk Yula ise apayrı... Sanırım Fenerbahçe'den başka takımları izlemiyor, bunun neticesinde de sürekli karıştırıyor. Takımları karıştırıyor, futbolcuları karıştırıyor... İnamoto tartışılırken, Mehmet Topal'dan da bahsediliyordu doğal olarak. Yula, "Mehmet Topal oynadığı zamanlar, Galatasaray yenildiğinde de, 'niye onu oynatıyorsun' denmedi mi? Şimdi de 'niye oynamıyor' deniyor..." diyerek, bizim basının ne kadar çelişkiler yumağı olduğunu dile getirmek istedi de, Mehmetleri karıştırdığını anlamadı. Onun Topal sandığı, aslında Güven olan Mehmet'ti. Belki de o ikisini aynı Mehmet sanıyordu... Birkaç hafta önce de "Bursaspor'un müthiş bir taraftarı var. Zaten taraftar Antalyaspor karşısında 2-0'dan maçı 3-2'ye getirerek maçı aldırdı" demişti. Oysa maç Bursa'da değil Antalya'da oynanmıştı ve 2-0 geriye düşerek maçı 3-2 kazanan takım Bursa değil Antalya idi. Bunun bir dil sürçmesi olduğunu sakın düşünmeyin, yani Antalya diyeceğine Bursa dememişti Yula. Çünkü Bursaspor ve seyircisinden bahsederken bu yorumu yapmıştı.Telegol'ün anketinde çok özel bir soru mevcuttu yine... "FB-BJK derbisi nasıl sonuçlanır? FB, BJK, Berabere..." Başlarda Fenerbahçe yüzde 52, Beşiktaş yüzde 45, berabere yüzde 3 idi. Ancak son yaşanan olaylarla sinirleri iyice laçkalaşan Beşiktaş taraftarı sanırım sinirini ankete mesaj göndererek aldı ki; sonuç yüzde 49 FB, yüzde 50 BJK, berabere yüzde 1 oldu... Sonuçlar, FB-BJK diye sıraladığımda 50-48, 48-50, 49-49, 48-50 diye sürekli değişirken aklımdan bir soru daha geçti... "Kaç mesaj geldi acaba?" Bence rekor kırılmıştır... Gecenin en karlısı Telegol olmuştur... TV8'de Ve Gool daha başlamamış, bir alt yazı geçiyor; "Siyah-beyazlı takımın kurtuluş reçetesini efsane kaptan Mehmet Özdilek bu gece Ve Gool'de açıklıyor" diye... Stoper Kabze! Haftanın yorumu: "Galatasaray niye bol santraforla oynuyor? Çünkü santraforlar oynamadı mı problem çıkartıyor. Hasan Kabze bırakmak istiyor, oynamıyor diye. Ne yapsın çocuk? Ümit Karan var, Hakan Şükür var. Ben Hasan Kabze olsam, benim 5 sene mukavelem olsa Galatasaray'da, fiziğim iyi çabuk adamım da, Gerets'e gidip 'hocam beni ön liberoda veya stoperde deneseniz' derim. Daha çok şansı var yani! Ümit bozuluyor oynamayınca. Hakan... Hepsi haklı... O zaman Gerets 'ben de hepsini oynatırım' dedi. O zaman da yorumcular bozuldu, 'Vay efendim böyle sistem mi olur' diye... (Bilgin Gökberk - Stadyum, TRT1) (Bu yorumun üstüne yorum yapmaya gerek var mı? Aynen katılıyorum...) Haftanın gafı: Telegol'de Galatasaray'ın stadı konuşuluyor... Serhat Ulueren, stat hakkında açıklamalar yaparken, Sabri Ugan Bülent Tulun'un bağlandığını söyledi: Serhat Ulueren: Sayın Tulun bağlanmış, iyi ki de bağlanmış... Anlattıklarımda bir hata, bir yanlışlık mı sezdiniz de bağlandınız? Onu merak ettim.Bülent Tulun: Yok! Iııı...SU: Yani siz de bu kulübün içindeydiniz. Madem bağlandınız, bize daha detaylı bilgi verebilir misiniz?BT: Ben sürpriz olarak bağlanmadım zaten Serhatcım. Senle konuşmuştuk bugün... (Bu gerçek bir gaf işte. Yazdıklarımız gibi değil... Gündüzden programı ayarla, sonra sürpriz telefon bağlantısı diye sunmaya çalış... TELEGOL! Efsanelerin programı...)Haftanın delikanlısı: "Mütevazı bir takımız ve mütevazı bir kadromuz var. Ama terlerinin son damlasına kadar akıtan delikanlı bir takımız biz. Delikanlı oyunculardan, adam gibi adamlardan kurulu bir takımız biz. Onun için bu başarılar geliyor" diyen Denizlispor Başkanı Ali İpek. (Geçen sezon sonu "İster ligde kalalım, ister kalmayalım... Fenerbahçe maçından sonra ligde dönen tüm dolapları, detaylarıyla kamuoyuna açıklayacağım" diyen, sonra da "Çantacılar bizi küme düşüremedi. Boşuna para harcadılar! Onların ismini açıklayacak kadar enayi değilim" deyip yan çizen de aynı delikanlı başkan değil miydi yoksa? Ayrıca ne demek bu adam gibi adam? Memleket adam gibi adamlardan geçilmiyor... Ne yani? Adamlar düzgün, kadınlar yamuk mu? Soruma yanıt istiyorum!!!) Haftanın geyiği: "Galatasaraylı futbolcular 6 Kasım'da pankart açmış. 'Bize 6 tane gol atan takımla oynamak istemiyoruz' diye. Ha ha ha!" (Ömer Çavuşoğlu - Futbolmania, CNNTürk) (Programın içeriğine uygun bir espri işte. Futbolmania'da espri yapmaktan futbol konuşulmuyor, o sebeple espri gani de, bu hafta bununla idare edin artık)Haftanın küsü: Geçen sezon son maçı oynadıkları Denizlispor'un Başkanı Ali İpek'in yüzüne bakmayan ve yanyana oturmak istemeyen Aziz Yıldırım. (Garip, çok garip sorular geliyor aklıma; ama susma hakkımı kullanıp, sadece bir soruyla yetiniyorum: Ne yapacaktı Ali İpek, talimat verip "son 10 dakika kaleyi açın, Fenerbahçe burada kazansın, şampiyon olsun" mu diyecekti?)*** Doğrular neydi: 1- Bobo ile tek santrfora döndü, arkaya iki top ustası Delgado ve Ricardinho'yu koydu. Yanlarına da sahayı geniş kullanan Koray Avcı'yı yerleştirdi. İşte bu dörtlü ( 3 Brezilya 1 Arjantin ) Beşiktaş'ın futboluna kalite ve hücum zenginliği getirdi. (Kazım Kanat - Sabah) Türkiye'de doğdu, Brezilyalı oldu! Iliç'in bu takımda yeri yoktu Gerets! Ama sen oynattın o zaman sonucuna da katlan. (Turgay Şeren - Akşam) Katlanırım Abi! Ersun Yanal'ı bitim kadar sevmem. (Ahmet Çakar - Santra, ATV) Çok üzülmüş! Söz ve vaatlerini yerine getirmeseler de kıvrak ve müthiş zekaları ile işi pişkinliğe vurmanın inanılmaz örneklerini sergilerler. Seçimi kazanmasına katkı sağlayacak oy potansiyeli yüksek, popüler kişileri kerhen listelerine alırlar. Ancak, anlayışsız bu kişiler seçimlerden sonra işlevlerinin sona erdiğini idrak edemediklerinden, onca dertleri arasında bir de kendilerine ayak bağı olan bu kişileri pasifize veya ekarte etmek için çaba sarfederler. Her konuda, özellikle futbolda tam bir uzman olduklarından tüm işlere yetişmeye çalışırlar. (Ergun Gürsoy Hürriyet) Gürsoy'dan al haberi 3! Şapkamızı önümüze koyalım, Şenol Güneş'le Dünya Üçüncülüğü'nü yakaladık, kovulan adam oldu. Ersun Yanal'ı beğenmedik, tu-kaka yaptık. Hakikaten yeter artık. (Ziya Şengül - Star) Di mi ama? Kazım Kanat: Gerets, geçen sene Galatasaray'ı şampiyon yaptı.Gürcan Bilgiç: Ama Adnan Polat "saat kaç" diye sordu. (Santra - ATV) Yani? Teknik Direktör Erik Gerets'i her vesileyle yerden yere vuran iç ve dış mihraklara selam olsun... (Bülent Tulun Star) Olsun! Gerets'e soruyorum! Hakan Şükür niçin oyunun başında oynamadı. (Turgay Şeren - Akşam) Yeter ama Abi! Önce evrim... Sonra devrim. (Ali Sami Alkış - Star) yakantop@gmail.com Özlü Söz 53!