Levent Kalkan

Levent Kalkan

leventk@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Süper Lig’in 17. haftasına, Fenerbahçe’nin sahasında Karabükspor’a 3-1 mağlup olması ve Teknik Direktör Aykut Kocaman’ın istifası damgasını vurdu.

Kocaman, 13 Ocak 2011’de Yeni Malatyaspor’a yenildikleri kupa maçından sonra ayrılık kararı almış, Başkan Aziz Yıldırım ve futbolcuların ısrarıyla görevinde kalmıştı. Bu sezon Kasımpaşa’ya kaybedilen maçtan sonra da görevi bırakmak isteyen Kocaman, benzer süreç sonunda geri adım attı. Şimdi aynı filmi 3. defa izliyoruz, neler olacağını merakla bekliyoruz.
Yaşanan kaosu daha iyi okumak için Aykut Kocaman’ı 2 defa ayrılığa, 1 defa da canlı yayında istifasını açıklama noktasına getiren süreçleri analiz etmekte yarar var...

Haberin Devamı

İSTENMEYEN ADAM OLMAK NE KÖTÜ

1 İstanbulspor, Malatyaspor, Konyaspor ve Ankaraspor’da hiçbir hatırı sayılır başarı gösteremeyen Aykut Kocaman’ın, sportif direktörlük koltuğunu bırakmadan, Fenerbahçe’de teknik direktörlük görevine getirilmesi ciddi bir riskti, 2010-2011 sezonunun ilk yarısında alınan sonuçlar korkuları gerçeğe çevirdi.

2 Young Boys’a elenerek Şampiyonlar Ligi defterini 3. ön elemede kapatan Fenerbahçe, PAOK’a da diş geçiremeyince Avrupa’ya Eylül ayını bile göremeden veda ediyordu.
3 2010-2011 sezonunun ikinci yarısında 16 galibiyet, 1 beraberlik alan sarı-lacivertli takım mucizevi şekilde şampiyonluğa ulaşıyordu. Ancak 3 Temmuz süreci nedeniyle Fenerbahçe’ye Avrupa kapısı kapatıldı.
4 Yaşanan tarihi krize rağmen 2011-2012 sezonunda 29 yıllık Türkiye Kupası hasretini noktalayan Fenerbahçe, şampiyonluk umutlarını ise son haftaya kadar taşıdı. Aykut Kocaman duruşuyla, hem sahadaki, hem saha dışındaki mücadelesiyle camiasına önderlik yaptı.
5 Şampiyonluğun Kadıköy’de Galatasaray’a kaptırılması, Dia ilk 11’de sahaya çıkarken, Alex’in belki de kulüp tarihinin en önemli maçında 75. dakikaya kadar kulübede oturtulması Aykut Kocaman’a çok ağır bir darbe indirdi. Alex, derbiden sadece 4 gün sonra Bursaspor’la oynanan kupa finalinde 3 asist, 1 golle şov yapıyor, 4-0’lık zafere imzasını atıyordu.
6 Emre Belözoğlu ile yolların ayrıldığı bu sezon başında Vaslui engelini kan, ter içinde geçebilen Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi biletini Spartak Moskova’ya kaptırdı. Rusya’daki maçta 90 dakika yedek bekleyen Alex, rövanşta 59. dakikada oyuna dahil olabildi.
7 Ligin 6. haftasında Kasımpaşa’ya 2-0 yenilirken son yılların en kötü, en silik futbolunu oynayan Fenerbahçe, Alex’i de kaybetti. Aykut Kocaman’ın açıkça takımda istemediği Alex’in, Başkan Aziz Yıldırım tarafından kapının önüne konulması büyük bir travmaya yol açtı. Vedanın faturası da Kocaman’a çıkarıldı.
8 Kadıköy’deki 47 maçlık yenilmezlik serisini 1-3’lük skorla Antalyaspor karşısında kaybeden Fenerbahçe, Karabükspor’a da aynı sonuçla boyun eğince, sabırlar tükendi.
9 Son 2.5 sezonda transfere 60 milyon euronun (140 milyon lira) üzerinde para harcayan Fenerbahçe’nin, 2 kez Şampiyonlar Ligi’nden, 1 kez UEFA Avrupa Ligi’nden elenmesi, lig şampiyonluğunu ve TFF Süper Kupa’yı Galatasaray’a kaptırması, bu sezon deplasmandaki 8 maçta sadece Akhisar’ı yenebilmesi bardağın taşmasına yol açtı.
10 Fenerbahçe, Alex’in 8 Ekim’deki vedasından sonra 10 lig maçına çıktı. 4 galibiyet, 3 beraberlik, 3 mağlubiyet aldı, yani tam 15 puan kaybetti. Meselenin Alex olmadığı yeniden belgelenirken, Aykut Kocaman, 10’suzluğa sadece 75 gün dayanabildi.
Özetlersek; 2.5 yılda 3 kez istifa kararı alan Aykut Kocaman, Fenerbahçe teknik direktörü ve transferi yöneten sportif direktörü olarak çok fazla hataya, çok fazla yanlış tercihe, çok fazla başarısızlığa imza atmış, yolun sonuna gelmiştir. Taraftarların, Karabük maçının son dakikalarında Alex ve Emre’yi hatırlatmaları, Kuyt’ın golünü ıslıklamaları, sabırların tükendiğini gözler önüne serdi.

Haberin Devamı

Fenerbahçe - Aykut Kocaman birlikteliği fiilen bitmiştir. Kocaman’ın hangi kararı alacağı bilinmez, ama iki tarafın da geleceği için bu evlilik noktalanmalıdır.

Haberin Devamı

17. HAFTANIN PANORAMASI

TAKIM

K.KARABÜKSPOR

Galatasaray’ı, TT Arena’da 3-1’le deviren kırmızı-mavililer, Şükrü Saracoğlu’nda Fenerbahçe’ye aynı tarifeyi uyguladılar. Kazanmayı ne kadar çok istediklerini ilk dakikadan, son düdüğe kadar sahaya yansıttıkları enerji ve kaliteyle gösterdiler, futbolun bonservis değerleriyle değil, yürekle oynandığını bir kez daha ispatladılar.

PORTRE

LOMANA LUALUA

KARDEMİR KARABÜKSPOR

Karabükspor’un siyah incisi, Kadıköy’de tek kişilik müthiş
bir gösteriye imza attı. O kadar güçlü, o kadar istekli, o kadar kararlıydı ki hiç kimse onu durduramadı. İlhan Parlak’a yaptığı asist birinci sınıftı, attığı 2 golle galibiyeti getirirken, kalitesini bir kez daha kanıtladı, herkese şapka çıkarttı.

HOCA

MESUT BAKKAL

K.KARABÜKSPOR

Karabük’ün başındaki 7. maçında 5. galibiyetine imza atarken, daha cesur ve daha kararlıydı. Galatasaray maçında Lualua, İlhan Parlak, Ahmet İlhan ve Mehmet Yıldız’a 11’de şans tanımıştı, Fenerbahçe’ye karşı Shelton’u da oynattı. Cesaretinin karşılığını bir kez daha aldı, ‘Kocaman’ bir gösteriyle ortalığı salladı.

HAKEM

TOLGA ÖZKALFA

BURSASPOR-GENÇLERBİRLİĞİ

Form grafiğini son haftalarda belirgin biçimde yükselten Tolga Özkalfa, Bursa’daki heyecanı ve temposu yüksek maçta olumlu puan topladı. Taraftar baskısı altında kalmadı, kuralları harfiyen uygulamaya çalıştı. Oyuncularla kurduğu sağlıklı iletişim ve güler yüzü de pozitif bir duruş olarak algılandı.

İSTENMEYEN ADAM OLMAK NE KÖTÜ

İSTENMEYEN ADAM OLMAK NE KÖTÜ

İSTENMEYEN ADAM OLMAK NE KÖTÜ

Süper Lig’de gol patlaması

Ligin ilk yarısında oynanan 152 maçta fileler 411 kez havalanırken, 2,70 gol ortalamasına ulaşıldı. Puan cetvelinin ikinci sırasındaki Beşiktaş 38 golle en skorer takım oldu, en fazla gol ise 4. haftada (34) atıldı

Süper Lig’de 2012-2013 sezonunun ilk yarısında oynanan 152 maçta, 411 gol atıldı ve maç başına gol ortalaması 2,70 oldu. Böylece son 8 sezonun en gollü ilk yarısı yaşandı. En son 2004-05 sezonunda ilk yarıda 2,70 gol ortalamasının üstüne (2,92) çıkılmıştı. Bu sezonun ilk yarısında geçen sezona göre 59 gol fazla atıldı.
Ligin ilk devresinde rakip fileleri 38 kez havalandıran Beşiktaş en golcü takım olurken, Kayserispor 29 golle en çok gol yiyen takım olarak dikkat çekti. En az gol yiyen takım Trabzonspor (15), en az gol atan takımlar S.B.Elazığspor ve Akhisar Belediyespor (11) oldu.
Süper Lig’in ilk yarısında en çok alınan skor 1-1’di. Oynanan 28 maç 1-1 berabere biterken, 23 maç 1-0, 20 maç ise 2-1 sona erdi.
Ligin ilk yarısında en çok gol, filelerin 34 kez havalandığı 4. hafta oldu. Maç başına 3,78 gol ortalaması yakalanan ve beraberlik yaşanmayan haftada 4 takım maçlarında 4 gol atmıştı. En az gol atılan hafta ise 16 golle ligin ilk haftası oldu. Maç başına 1,78 gol atılan haftada sadece bir takım 3 gol kaydetmişti.
İlk yarıda oynanan 152 maçın 51 tanesi berabere bitti. İlk 17 haftada 11 maç golsüz (0-0) sonuçlandı, 28 maç 1-1, 8 maç 2-2 bitti, 4 maç ise 3-3 sona erdi. Geride kalan 17 haftada 4-4, 5-5 gibi skorlar görülmedi.
Galatasaraylı Umut Bulut, ilk devrenin en golcü futbolcusu olmayı başardı. Sarı-kırmızılı futbolcu 16 maçta 11 gol atarken, tam 7 futbolcunun 9 gole ulaşması dikkat çekti. Eskişehirsporlu Necati Ateş, Beşiktaşlı Almeida, Galatasaraylı Burak Yılmaz, Kayserisporlu Bobo, Mersin İdmanyurdu’ndan Nobre, Kasımpaşa’dan Uche ve Büyükşehir’den Webo ilk yarıyı 9’ar golle kapattı.

İSTENMEYEN ADAM OLMAK NE KÖTÜ