Mehmet Ayan: Başarı Fatih Terim'e, başarısızlık yönetime yazılır

Utku Baş / Skorer Özel

Lig Radyo Genel Yayın Yönetmeni ve spor yazarı Mehmet Ayan, Skorer'e 4 büyüklerdeki son gelişmeleri değerlendirdi. İşte Ayan'ın sorularımıza verdikleri yanıtlar:

- FFP uygulamalarından dolayı transferlerin istenildiği gibi yapılmamasından dolayı Fatih Terim'in Şampiyonlar Ligi şevki kırıldı mı sizce?

- Galatasaray Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olursa Fatih Terim, başarısız olursa yönetim ön plana çıkacak. Sorunun temeli bu. Eğer Galatasaray Şampiyonlar Ligi'ndeki 6 maç sonunda elenirse, sarı-kırmızılılar için 31 Ağustos günü bir kez daha önem kazanacak. O gün yapılamayan transferler ve o sürece gelene kadar ki yapılan hataları üst üste koyduğunuz zaman, Fatih Terim şu anda camianın tek lideri olarak görülüyor. Defalarca söyledim. Galatasaray'da yaşayan aktif en büyük efsane Fatih Terim'dir ve göreve geldiği zaman da Galatasaray Başkanı Fatih Terim'dir dedim. Galatasaray'da herkes yakın dönemde bunun ne kadar önemli bir cümle olduğunu da herkes görecektir. Buradan yola çıkarak Fatih Terim'in istediği oyuncular alınmadı, Terim'in istedikleri yapılmadı. Bu konuda profesyonellerin çok büyük hatası var. Galatasaray futbol takımı da Fatih Terim ne kadarını yaparsa o kadar gidecek. Gruba baktığımızda Galatasaray için avantaj gibi görünse de herkesin bildiği gibi aslında dezavantaj. Mesela grup Juventus-M.United-Braga-Galatasaray olsa, Galatasaray iki iç saha galibiyeti iki tane de dış saha beraberliği ile 8 puan ile atabilir kendini. Ancak gruptaki takımlar birbirine bu kadar yakınken, ben salı günkü maç için bir tahminde bulunamıyorum. Dört tane bu kadar birbirine yakın takım aynı grupta yer almışken, hangilerinin elenip hangilerinin gruptan çıkacağını tahmin etmek çok zor dolayısıyla bu gruplara kolay demek mümkün değil.

- Galatasaray'ın kadrosundaki en temel sorun sizce nedir?

- Taraftarları eleştirmiyorum. Ancak senin ve benim spor yazarı olarak farklı yerlere bakmamız lazım. Galatasaray'ın bir numaralı derdinin stoper olduğunu defalarca söyledim. Bugün bile hala bir numaralı dert stoperdir. Santrfor bölgesini Onyekuru, Rodrigues, Sinan, Emre Akbaba, Muğdat ve Eren ile destekleyebilirsin. Hatta orta sahadaki oyuncularla da hücum gücünü arttırabilirsin. Ancak arka tarafa baktığımızda, çok özür dileyerek söylüyorum emeğine saygım var ama Ahmet Çalık Galatasaray'ın stoperi mi Allah aşkına. Mesela Maicon'u beğenen bir insanım ama o da bu ruh haliyle Galatasaray'da iyi işler yapamaz. Serdar Aziz de sakatlıklardan kendini kurtarabildiğince başarılı. Galatasaray'ın 4. stoperi yok. Galatasaray'a önce stoper lazım. Dünya Kupası'nda da gördük. İnsanların öncelikleri doğru savunma yapmak oldu. Şampiyonlar Ligi için de ilk gereken şey savunma.

- Fatih Terim ile yakın zamanda Şampiyonlar Ligi'nde zaferler yaşamış iki oyuncu Muslera ve Selçuk İnan var. Muslera oynadığı futbolla takıma destek vermeye devam ediyor ama Selçuk geri planda kaldı. Onun da takıma en azından manevi katkısı nasıl olur?

- Selçuk liderlik karakteri olan bir oyuncu değil. Dolayısıyla bahsettiğin katkıyı takıma veremez. Takımın geneline baktığımda da öyle lider karakterli birini göremiyorum. Aslında lider dendiğinde akıllara gelen net model Hagi'dir. Başakşehir'de Emre Belözoğlu'dur, Fenerbahçe'de Tuncay'dır, Beşiktaş'ta Quaresma'dır vs... Muslera da öyle bir çocuk değil. Onlar naif çocuklar dolayısıyla o iş olmaz.

- Beşiktaş'ta yeni yönetim değişikliği ne gibi etkiler yaratır? Serdal Adalı ve Ahmet Nur Çebi değişikliğini nasıl yorumluyorsunuz?

- Fikret Bey Erdal Torunoğulları ile çalışmak istemedi. Ahmet Nur Çebi ile de çalışmak istediğini söyledi ama çalışamadığını hep beraber gördük. Ahmet Nur Çebi yorulmuş olabilir ama Erdal Torunoğullarını tamamen yok etmek için yapılmış bir operasyondu. Ben Ahmet Nur Çebi'nin son derece Beşiktaş'a yararlı ve değerli bir büyük olduğunu düşünüyorum. Fikret Bey de kendisine saygısını kaybetmiyor. Serdal Adalı'ya şöyle bakmak lazım. Kendisi diyor ki "Kriz var elimi taşın altına koyarım" bu ne demek? Kasa kolaylığı... Yani Serdal Bey diyor ki "Beraber yönetime girdiğimiz takdirde ben kasa kolaylığı sağlarım." Dolayısıyla Beşiktaş, Serdal Adalı'dan maddi olarak yararlanacak. Başkanlık adaylığı için de hiç kuşkunuz olmasın. Ben Serdal ağabeyin Beşiktaş başkanı olacağını ve kendisinin Beşiktaş'ı satın alacağını düşünüyorum. Taraftarlarımız bu konuya karşı çıkıyorlar ama 4 büyüklerin de sonu satılmaktır. Serdal Adalı'da çok büyük çapta bir iş adamı olduğu için belki bir gün Beşiktaş'ı satın alır!

- Fikret Orman ile Şenol Güneş arasında neler oluyor?

- Hiçbir şey olmuyor. Onları iki tane laz olarak birbirleriyle sürekli tartışıyor. İkisinin de ortak özelliği de laz olmaları. Ağabey-kardeş çerçevesinde birbirleriyle tartışıyorlar. Ne Şenol Güneş'in Fikret Orman'a ne de Fikret Orman'ın Şenol Güneş'e bir saygısızlığı oluyor. Sorun olsa Beşiktaş bu kadar başarılı olur muydu? İki laz tartışıyor hepsi bu.

- Sezon sonunda şampiyonluk gelmezse Şenol Güneş'in ayrılacağı konuşuluyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

- Şampiyonluk gelirse bilemem ama gelmezse yüzde yüz bırakır. Şenol Güneş milli takımlarda çalışmayı istiyor. Bu başka ülkenin milli takımı da olabilir. 66 yaşına geldi. Bundan sonra daha az idman hareketliliğinin olduğu ve masa başında fikir üretebileceği bir ortama gitmek ister ve son derece de haklıdır.

- Fenerbahçe'de Ali Koç geldi ve bir hava değişimi oldu ama sanki rüzgar tersine esiyor gibi. Siz nasıl yorumluyorsunuz?

- Fenerbahçe'de rüzgar tersine esmez. Ali Koç'un Fenerbahçe taraftarında sonsuz bir kredisi var. Taraftar Ali Koç'u sonuna kadar destekler. Ali Koç Fenerbahçe için çok büyük bir değer ve bu değerden 3-5 mağlubiyetle taraftar vazgeçmez. Taraftar ile Ali Koç arasındaki ilişki yıllar sonra kuruldu 2-3 ayda o ilişki kopmaz, o ipler gerilmez.

- Comolli'nin basına şeffaf davranmadığını düşünüyoruz. Sanki biraz bize ve ülkeye ısınamadı gibi. Siz neler söylersiniz?

- Fenerbahçe ne zaman şeffaftı ki bugün şeffaflık arıyorsun? Fenerbahçe hiç bir zaman şeffaf davranmadı. Kolay değil, Aziz Yıldırım'ın ürettiği 20 yıllık bir kütle var. Bu kütleyi 3 ay içerisinde değiştiremezsin. Fenerbahçe için yakın vadede öyle bir şeffaflık söz konusu olamaz. Mesela Galatasaray'da herkesin aldığı para kuruş kuruş açıklanıyor ama Fenerbahçe'de 20 yıldır açıklanmıyor. Örnek veriyorum, Mehmet Topal'ın maaşını bugüne kadar açıklamadılar, bugün açıklarlarsa içeride de bir karışıklık olur. Bu dengeleri de iyi tutturmak lazım.

- Ali Koç FB'TV'deki 'Camiaya Sesleniş' programında Cocu'ya olan kredisinin devre arasına kadar olduğunu söylemişti. Bu açıklamayı nasıl değerlendireceksiniz?

- En azından 'Hocamızın arkasındayız' gibi saçma bir laf etmedi. O konu ile ilgili iki tane kırılma noktası var. Birincisi Beşiktaş ikincisi de Galatasaray maçları. O maçları bir görmek lazım. Eğer ikisinde de ağır yenilgiler olursa devre arasında Cocu gönderilir. Ancak bu dünyanın sonu değil. Şenol Güneş'in de dediği gibi büyük takımlarda uzun süreli hoca çalıştırmak çok güç. Cocu değil kim olursa olsun dünyanın her yerinde hoca gönderilebilir. Artık futbol bu şekilde oynanıyor.

- Kaleci Harun transferi yapıldı. Volkan Demirel Harun ile gireceği forma rekabetini kazanabilir mi?

- Volkan forma rekabetlerini kazanırken amigoluğu da bırakmadı. Kulübün sembolü ve maskotu oldu. Kalecilikle ilgili geldiği seviyede kendini yeterli görmedi ve Fenerbahçe'nin kahramanı oldu. Belki de Aziz Yıldırım Ali Koç ile olan yarışını kazanacak ve düzen böyle devam edecek zannetti ama olmadı. Ali Koç da gelince gerçeklerle karşı karşıya kaldı. Volkan'ın en büyük derdi, Fenerbahçe'nin kaleciliğinden ziyade amigoluğuna soyunmuş olması oldu. Son yıllarda buna biraz daha kendine geldi ama önceki dönemlerde resmen amigoydu. Fenerbahçe'nin iç siyasetinin temsilcisi, Galatasaray'a, Beşiktaş'a bir şey söylenecekse manasız lafların kahramanı... Allah var son yıllarda düzeldi ama Volkan düzeni Fenerbahçe'de değişmiş durumda artık.

- Berke ve Kameni'yi nasıl buluyorsunuz?

- Berke için Ali Koç göndermeyeceklerini söyledi ama ben olsam gönderirdim. Belki İstanbulspor gibi elimin altında bir takıma yollardım ya da satın alıp Altınordu'da bırakırdım ki elimin altında erimesin çocuk. Çok genç bir çocuk bir sene boyunca içeride tutmanın anlamı yok. Bir seneliğine de olsa bir yerde oynamasına izin verirdim.

- Trabzonspor'da Burak Yılmaz meselesi hakkında neler söylersiniz?

- Başta başkan olmak üzere konu çok güzel tatlıya bağlandı. Burak da onun hakkını verdi. O konu çok uzatılacak ve güçlü bir polemik yaratılacak kadar önemli bir konu olabilirdi ama başka ve Burak konuyu çok güzel tatlıya bağladı. Çünkü bir insanı kulağından tutup dışarı atmak kolay ama kazanmak zor ancak bir telefon, iki tatlı cümle ile konu kapandı gitti ve Trabzonspor bu krizden olumlu çıkacaktır.

- Ünal Karaman'ın performansı hakkında ne düşünüyorsunuz?

- 4 maç sonunda bunu konuşmak için çok erken. Ünal hocanın çok kıymetli bir futbol adamı olduğunu biliyoruz ama dediğim gibi değerlendirme yapmak için çok erken. Hele ki daha önce büyük bir takımı çalıştırma tecrübesi yokken bu değerlendirmeyi yapmak daha zor. Şu an için Trabzon'da bulduğu ve saha içinde kendi yarattığı huzur ortamıyla yola devam etmesi lazım."