Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Alman Milli Takımı’nı bu kadar problemli bir şekilde yakalamak zor. Takımın aklının neredeyse yarısı olan Schweinsteiger yok. Oyuncuların çoğu yorgun ve formsuz... Dünya Kupası ritminden çok uzaktalar. Ancak biz daha problemliyiz. Arda yok. Yerinde oynayan oyuncu az. Takımın isyankârı Tuncay formsuz.
Bu şartlar altında Hiddink’in planının çok kötü olduğunu söyleyemem... Aurelio’yu üçüncü stoper (ön stoper) olarak kullanıp Almanya’nın dörtlü hareketli hücumunu durdurmak... Ve nispeten topa sahip olan bir orta sahayla (Emre-Hamit-Nuri) top çevirip oyunun ritmini düşürmek.
Aurelio oyundan çıkana kadar bu planı işlettik. Ancak tecrübeli oyuncu sakatlanınca Hiddink yerine Toroman’ı alıp planını devam ettirmek yerine dizilişi olduğu gibi değiştirdi. Emre ve Nuri’yi ön liberoya çekti. Bunun iki kötü sonucu oldu. Defansif olarak oyundan düştük. Almanya’nın hücum dörtlüsü hareketlendi. Orta sahada top yapamadık. Oyun merkezi kalemize yaklaştı. Bu durumdan Almanya’nın kendisini hiç zorlamadan yararlandığını söylemeliyiz.
İkinci yarı Nuri oyundan çıktıktan sonraysa denge tamamen dağıldı. Halbuki bu kadar risk almak yerine ikili averajda 1-0’ın da kötü bir sonuç olmadığını düşünmemiz gerekirdi. Bu dramatik çöküş modern zamanda hiç yaşamadığımız ağırlıkta... 20-30 yıl öncesini hatırlatan bir oyundu bu. Kabul edelim ki, bu yenilgi çok daha ağır olabilirdi.
Bu dramaya tesadüf eden bir başka acıklı öykünün de altını çizmek lazım. Biz uluslararası arenada yükselirken Almanya’dan gelen çok gurbetçimizi kullandık. Belki de bunların en flaşını, Mesut’u kaybettiğimiz anda ortaya çıkan bu durum umarım bütün geleceğimizi kaplayacak bir kalabulut olmaz.