Mehmet Demirkol

Mehmet Demirkol

mdemirkol@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Futbol satranç gibidir, ama değildir dostlar. Değişkenleri çok fazla olduğundan çok daha karmaşıktır. Aritmetiği, geometrisi çok daha farklıdır. 
Çünkü futbolda piyonların bile beyni var. Vezirlerin sakatlıkları olabiliyor mesela. Atların bilekleri dönemeyebiliyor. Filler düz oyuncular olabiliyor.
Şah mattan kurtuluş var futbolda.
Bu oyunun oyuncuları vezirsiz sahaya çıkabiliyor. 3 kaleyle misal ve 4 fille. Piyondan kısıyorlar. Ya da tam tersi hep piyon.
Eğer bunlar tatmin etmiyorsa ve illa satranç gözüyle bakacaksak bu oyuna. Pazar akşamı olanı neye benzeteceğiz? Zico’nun karşısında oyuncu yok. Bilgisayara karşı oynadı diyebilir miyiz? Kalli’nin kupa maçları için yüklediği programa karşı. 
Futbolda teknik direktörün katkısı bazen %100’ü bulur. Takımın inşasında, başarısının devamlı oluşunda, oyuncu monte edilmesinde vs. Misal, Manchester United ya da Arsenal’de teknik direktör etkisi %100’dür. Zaten teknik direktör de bunun için lazımdır. Ve bu örneklerde satranç benzetmesi bir yere kadar oturur.

Frene basmak lazım
Bazen de işte pazar akşamı olduğu gibi piyonlar bir planı kendileri götürür.
Bu bağlamda Zico’nun hatalar yaptığını oyunu söylemek lazım. Ancak bu oyun satrançmış gibi davranmayıp, oyun eleştirisi konusunda biraz frene basmak lazım. Öve öve bitirilemeyen 2. Chelsea maçından ne farkı var dünkü kadronun? Sadece Vederson  Uğur, Kezman, Semih tercihleri farklı. Sadece bu! Bu mu her şeyi, manşetleri değiştiren?
Zico aynı açılışı yaptı pazar akşamı. Ama rakip farklıydı. Önde basarak Fenerbahçe’yi kullanılmaz kıldılar. Chelsea ise kendi sahasında gelene kadar hiç dokunmadı Fenerbahçe’ye. Ama oyun aynı alan oyunuydu ve Fenerbahçe çok az pozisyon bularak tamamladı iki maçı da. Zico, bu maçın böyle geçeceğini bilirken bir değişiklik yapmadı. Tamam buraya kadar hemen herkes hemfikir.
Ancak anlaşılmayan, Fenerbahçe’nin vezirinin, filinin, kalesinin neden bu duruma isyan etmediği? Galatasaray’ın piyonları bile vezir gibi oynarken.
Bu yüzden Zico eleştirisi yapmak normaldir, ama maçı kaybeden daha çok vezirler, kaleler, fillerdir.
Galatasaray ise her şeyiyle kazanmıştır bu oyunu. Haklarını sonuna kadar vermek lazım. Eğer ikili averajda hâlâ gerideyseler bu da teknik adamsızlıktandır. Zafer bunu da söylememizi engellememeli.
Hâlâ Avrupa arenasında kulüp tarihinin en iyisi olan Zico’nun da hakkını yememek gerekir. Çünkü tek günah onun değil.
Çünkü bu oyun satranç değil. Çok daha karmaşık.

Haberin Devamı

Teknik direktörsüzlük doğrudur
O da, başkaları da bilir ki, Rıdvan Dilmen benim için farklıdır. Oyunculuğu döneminde içime sevinç verirdi. Benzersiz bir adamdı. Herkes başka bir şey oynar, o başka oynardı. Teknik analizciliği de çok keyif veriyor. Bu oyunu daha manalı kılıyor. Ama... Ama bazen duyduklarıma inanamıyorum. Etrafımdakilere soruyorum doğru mu duydum diye!
Rıdvan Dilmen diyor ki ‘Fenerbahçe yönetimi yanlışlar yapıyor, Galatasaray yönetimi doğrular yapıyor’.
Doğrudan kastı ne? Sahaya teknik direktörsüz çıkmak. Teknik direktör atamamak. Rıdvan Dilmen kim? Teknik direktör. İnanamıyorum.

Haberin Devamı

Simoviç’e, Prekazi’ye, Hagi’ye ayıp oluyor
‘Galatasaray Nonda hariç Türk oyuncularla oynadı, ondan kazandı’ diyen dar zihniyete sadece şunu söyleyebilirim. Taffarel’e, Popescu’ya, Simoviç’e, Hagi’ye, Derwall’e, Prekazi’ye ayıp değil mi? Kendi insanına sonuna kadar güvenmek başka şey, sığ şovenizm başka. Söylesenize bizim değil de, Alaman’ın yetiştirdiği Barış, Ümit Karan, Serkan, Volkan, Hakan Balta ve Aykut aslında kafamızı taşlara vurmak için birer delil değil mi? Ya da şunu soralım. Seneye bütün yabancılarını gönderse Galatasaray, yenisini de almasa olur mu? Kabul mü?

Haberin Devamı

Sivas’a haksızlık etmeyin
Galatasaray’da herkes ısrarla “Daha bitmedi. iki hafta var” diyor. Ama aklı başında bildiğimiz bir dolu insan Galatasaray’ı şampiyon ilan etti. Herşeyi bir kenara bırakın. Sivasspor’a ayıp değil mi? Geçen yılın şampiyonundan 2 galibiyet fazlasını şimdiden almış bu takım varlığını inkar olmuyor mu bu? Hadi onu görmezden geliyorsunuz, iki yıl önce sondan 4’üncü maçta Fenebahçe’ye 4-0 yenildikten sonra, son maçta o efsanevi şampiyonluğu kazanan Gerets’in takımına ayıp etmiş olmuyor musunuz? Biraz soğukkanlılık lütfen.

İdeali Emre-Servet
Servet, Milli Takım savunmasının ilk oyuncusu. Müthiş bir çıkış sergiliyor 2 yıldır. Fenerbahçe’den gönderilişi sonrası ortaya koyduğu şahsi savaş, tüm övgülerin üzerinde. Geçen yıl transferi olduğunda kendi taraftarı bile ‘Bu mudur bizim transferimiz’ diyordu. Bando mızıkayla karşılanan Lincoln’ün 100 puan üzerinde katkısı oldu bu sene. Ümit Milli Takım sonrası duraklamaya giren Emre de, Galatasaray’a gelişi sonrası ona ayak uydurdu ve ligin en iyi yerli savunma göbeğini oluşturdular (Murat Sözgelmez ve Sedat’ın yokluğunda tabii). Leverkusen maçındaki dağılma hâlâ aklımızda olsa da eldeki en iyi Milli Takım göbeği bu ikili gibi duruyor.

Lincoln-Ümit Karan
Galatasaray’ın, Fenerbahçe’ye top yaptırmadığı dakikalarda, Galatasaray kontr paslarla oyunu hızlandıracak oyuncu aradı. Arda’nın, Gökhan’ı savunmaya hapsetmesi güzel de, markajından çıkamaması onun İBB maçındaki oyunu oynamasını engelledi. Galatasaraylılar, Lincoln’a kızacaksa, en çok bu maçta olmayışına kızmalı. Diğer taraftan Ümit Karan üç yıl önce sorun adamken, bu yıl takımın ekstra gücü, beyni, her şeyi oldu. Salt bir golcü olmanın ötesinde, milli takımlık çalışıyor. Yokluğu Sivas’ta Galatasaray’ı etkileyecek.  Bu takımda alternatifsiz üç oyuncu var çünkü; Servet, Topal ve Ümit Karan.