Maçın özeti politikanın klasik ama çok anlamlı sözü.. En çok isteyen kazandı.. Maçın tümüne baktığımız zaman aynen böyle oldu.. İlk yarı maça Trabzon hakimdi (Ernst’e yapılan penaltı mı değil mi o benim işim değil ben geneline bakıyorum) gol aradı.. İkinci yarının başında Beşiktaş toparlanırmış gibi oldu ama on dakika mı desem on beş dakika mı desem ancak o kadar sürdü..
Sonrası malumunuz..
* * *
Kaç defa yazdık, yazıldı, söylendi.. Beşiktaş Süper Final’e kalmadan önce havluyu atmıştı.. Şampiyon olamazdı da ikinci olabilir miydi?
Geçen hafta Galatasaray maçına gidenler bu umutla gitti.. Patlama yapar mıyız, ikinci olup Şampiyonlar Ligi’ne gider miyiz?
Sonuç; hüsran..
* * *
Trabzon maçında da benzer heyecan yaşadık.. Üçüncü olup da doğrudan Avrupa ligine gider miyiz?
Şimdilik o da hüsran!..
Gerçi daha çok maç var ama bu halimizle kimseyi yenecek gücümüz yok..
* * *
Beşiktaş’ın Galatasaray maçından farkı neydi diye sorarsanız..
Q7 derim. Galatasaray maçında solda oynadı (Niyeyse!).. Trabzon karşısında sağda oynadı.. (Niyeyse)..
Sözü noktalayalım.. Beşiktaş‘ın işi zor.. Süper Final’den Avrupa çıkarırsa süper olur!..
* * *
Futbolu soracak olursanız..
Zaman zaman vardı derim.. Zaman zaman kalite sınır ötesine taştı diyebilirim.. Beni tatmin etti..Bu satırları yazdıktan sonra Barca- Real maçını izleyeceğim.. O maçı izledikten sonra da aynı duygular içinde olur muyum, Beşiktaş- Trabzon maçında futbol vardı diyebilir miyim bilmiyorum..
* * *
(Not; Kadınların, kızların, çocukların tribünü doldurması çok zevkli oluyor. Keşke hep onlar gelse.. Bu uygulamadan vazgeçildi, önümüzdeki sezon yok.. Bence hata.. En son Trabzon’da gördük.. Ne güzel eğleniyorlar.. Şahane değil miydi? )
