Galatasaray’a galibiyeti getirenlerin başında Emre, Servet, Barış, Ayhan ve Mehmet Topal vardı...

Galatasaray - Fenerbahçe maçını dünya derbileri arasında gösteriyoruz. Fakat stada gidişimiz bir zorluklar zinciri, çıkışımız ise tam bir felaket! Kaldı ki, Ali Sami Yen’in seyirci kapasitesi de düştü. Buna rağmen derbide bu zorluklar yaşanıyor.
Evet heyecana, ilgiye bakarsanız gerçekten dünya derbileri arasında gösterebiliriz. Peki dünya derbilerinde bu çizgide bir futbol bulabilir miyiz? Bu çok zor. Esasında bunu da normal karşılamak lazım. Belki bir sezonun bütün emekleri geldi, bir maça kilitledi.
Fenerbahçe sahaya Maldonado ile çıkınca az da olsa oyunun neler gösterebileceği kafanızda canlanıyor. Fenerbahçe gerçekten maçı kazanacak bir şey yapmadı. Birkaç kişi büyük mücadelenin içinde olduysa bu, bir derbiyi kazanmak için yeterli değildir. Nitekim yetmedi de.
Yıllarca bu derbileri yaşayan, böyle maçlarda görev yapan bir insan olarak birincisi statta hem küfür hem yabancı madde olarak geçmiş senelerden çok daha güzel bir görüntü vardı. Hakikaten bu durum maçın en güzel taraflarından biriydi. Oyunun başındaki taşkınlıktan da çabuk vazgeçildi.
Galatasaray derbiyi kazanmak için her şeyi yaptı. Bu maçlarda kulübeler çok önemlidir demiştik. Galatasaray kazandı, ancak bana göre Fenerbahçe’den kötü değişiklikler yaptı sarı-kırmızılı kulübe. Birincisi Hakan Şükür girmeden önce oyundan ilk düşünlerden birisi Arda’ydı. Burası Volkan’la takviye edilebilirdi, ama bu tercih edilmedi. Nonda hem fizik hem moral olarak sahada var olan bir futbolcuydu. Bu değişiklik niye yapıldı anlamak mümkün değil.

Haberin Devamı

Amatörce bir diziliş
Galatasaray’a galibiyeti getirenlerin başında Emre, Ümit Karan, Servet, Barış, Ayhan ve Mehmet Topal vardı. Hakan Balta da onlara ayak uydurdu. Kısacası Galatasaray’da kötü oynayan yoktu. Fenerbahçe’de kim iyiydi diye soracak olursak, hakikaten bir iki tane mücadele eden ve bunun yanında kötü gözüken Kezman, biraz Edu ve biraz Gökhan’dan başka kimse oyunda etkili değildi. Orta saha yok gibiydi. Peki niye yoktu? Maldonado ve Alex yok. Bunlar yok olunca, Aurelio da yok. Zaten olağanüstü büyük bir hata maçın sonucunu belirledi. Bu gol belki sadece sonucu değil, şampiyonu da belirledi.
İlk yarıda 2-3 tane dikkat çeken pozisyon oldu. Rakip takım antrenörleri artık iyi düşünsünler. Oyuncularına, “Galatasaray ataklarında topu kornere vurun. Çünkü kornerleri kullanamıyorlar. Hiç olmazsa dönen toplarla gol pozisyonu yakalayabiliriz” demeliler.
İnanılmaz bir şey bu. Galatasaray kornerlerde bir amatör takımın bile yapmayacağı, garip bir saha dizilişi uyguluyor. Bütün takım ceza sahası içinde, iki kişi dışarıda. Çabuk çıkan bir takım mutlaka gol yapar. Ama Fenerbahçe bunu yapamadı. Çünkü Fenerbahçe’de iş yapacak oyuncuların sahadaki varlıkları ile yoklukları belli değildi. Şimdi gözüken o ki Galatasaray, Sivas’tan çıkaracağı bir beraberlikle İstanbul’a şampiyon gibi dönebilir.
Kısacası heyecanı, tansiyonu yüksek, fakat futbol olarak hedeflerden uzak bir derbi, bir şampiyonluk maçıydı. Şunu da eklemek lazım. Volkan kulübeyi sakatlığıyla devamlı tedirgin etti. Kulübe rahat oyuncu değişikliği yapamadı.

Haberin Devamı