Ne kadar teşekkür etsek azdır

Ölçüye tartıya gelen, sakin, somut, kurallı “üç boyutun”ele avuca sığmaz hiperaktif dördüncü kardeşi “zaman”, ebediyete doğru koşup giderken ardında bıraktığı izden eşit aralıklı şeritler kesip tarih kurdeleleri yapmaya ve 365 günde bir bizim yakamıza takmaya bayılır doğa...

İyi ki yapar!..

Hiçbir güç zamanı durduramasa da bu masum tekrarlarla adeta yenilenir Dünya. Umutlanır.

Ya da bize öyle gelir...

Durduk yerde icat edilmemiştir zamanı parçalara ayıran yıllar, asırlar. Sağlam gerekçeleri vardır.

Vefalı gezegenimiz Güneş’in çevresinde turunu bir yılda bitirir. Mevsimler ona göredir. Göçmen kuşlar bile tek düze yaşamlarına renk katar yıllık rutinleriyle.

***

Tarih 2017... Konu Türkiye ise; zaman kurdelesinde Cumhuriyet’in 94. kurdelesi ile önceliktir… Yeryüzü 94 yıl önce yörüngesinde hangi noktadaysa, 29 Ekim 2017 günü aynı yerde olacak, cumhuriyeti kurmak için can ve mesai verenler ile eserleri bir kez daha kutsanacaktır.

Cumhuriyetimizin ebediyete akıp giden zamanın her kurdelesinde pırlantadan Ay ve Yıldız olarak ışıldaması ilk dileğimizdir.

***

Alt başlıklara geçip sıra spora geldiğinde onun kurdelesini kesmeye, düğümlemeye, başarılı sporcular ile tüm Türk Milletinin yakasına takmaya Milliyet Yılın Sporcusu Anketi yetkilidir.

Tepeden inme gelmemiştir yetki!

Halkın teveccühü ve rahmetli Namık Sevik ustamızın yolunda üç kuşak boyu adaletten, dürüstlükten ayrılmadan emek koyan Milliyet nesillerinin eseridir.

Milliyet Yılın Sporcusu Anketi bu yetkiyi 1954 yılında almış, o günden beri Dünya 63 defa dolaşmıştır Güneşin etrafını.

Artık hazırlıklar bitmiş 63. defa yenilenmenin başlangıç noktası gelip çatmıştır.

Gurur bizden çok Milliyet okurlarınındır.

***

Evet gurur... Hak edildiğinde tadına doyum olmayan o duygu...

Siz çok iyi biliyorsunuz ama keşke bir ay önce Yılın Sporcusu adaylarını saptayan dev jürinin toplantısına kulak verebilseydiniz ve Türk Sporu’nu yönetenlerden, zirvedeki spor adamlarından, medyanın duayenlerinden duysaydınız bu organizasyonun mana ve ehemmiyetini...

Koltuklarınız kabarırdı.

Emeği olmayan, kalitesini takdir etmeyen, gelenekselliğine şapka çıkarmayan veya kürsüye çıktığı gün hayatına anlam katmayan kimse yoktu sporun 40 ünlü ismi arasında.

Ve bizler... Milliyet Spor Servisi bayrağını taşıyıp gelecek kuşaklara teslim edecek olanlar; kurdele takılmış ilk okul öğrencileri kadar sevinçli bir gurur içindeydik o anda.

Aslında sizin adınıza...

Artık görev siz değerli Milliyet okurlarında.

Her zamanki şaşmaz iradeniz ve hakkaniyetiniz ile bir yıllık Dünya yörüngesi üzerinde iz bırakan sporcularımız ve spor insanlarımız arasından en çok hak edenleri seçecek ve bu yılın kurdelesini onun yakasına takacaksınız.

***

Yaşadığımız hüzünlü günlere gelince...

Bizi “vurdumduymaz” sanmayın sakın!.. Bu ülke sapasağlam duracaksa her türlü acıyı yüreğine gömerek geleneklerini sürdürmek zorundadır.

Sporun kadim ve köklü geleneği ise Milliyet Yılın Sporcusu anketidir.

Çünkü Türk Basın Tarihi’ne mal olmuş, sadece seçeni, kazananı değil katkı yapanı onurlandıran bir olaydır bu.

Milliyet okurlarının özgür iradeleriyle oluşan, katıksız demokrasi ibreti ve tüm halkımız tarafından “en şaşmaz terazi” olarak onay gören halk ile medya bütünleşmesinin spora damga vurmasıdır.

***

Siz değerli Milliyet okurları için ne anlama geldiği ise apaçık ortadadır...

63 yılda nesilden nesle katılımınızdan, gösterdiğiniz özenden, yaptığınız seçimin tartışma götürmemesinden, referans kabul edilmesinden bellidir.

Bugüne kadar ödüle sahip olan her sporcu, her spor adamı “hayatımın en mutlu günlerinden biri” cümlesini kullanmışsa, sizin ve Milliyet’in tarihi işbirliği yüzündendir.

Ne kadar teşekkür etsek azdır size.

***

Bir teşekkür de Gillette’e...

Sporun markası Milliyet’e, markası ürünün adı olmuş Gillette yakışırdı, yakıştı, yine yakışacak.

Gillette, Milliyet Yılın Sporcusu Seçimi’nin çok daha zengin ve kusursuz olmasını sağladı... Milliyet Yılın Sporcusu Seçimi’nin Gillette markasına katkısı olduysa ne mutlu bize.