Off off!

İnanın, ben de istemiyorum. Sadece Beşiktaş yazarı gibi görünmek, sürekli Beşiktaş yazmak sizin kadar beni de rahatsız ediyor. Ben de yaklaşan olimpiyatlardan, devşirme sporcularımızdan, Fransa Bisiklet Turu’ndan, Atletizm GP’lerinden, Bank Asya 1. Lig’den, Fenerbahçe’den, Trabzon’dan, Galatasaray’dan bahsetmek istiyorum.
Ama sıra gelmiyor!
Beşiktaş yönetimi, menajeri, teknik direktörü buna fırsat vermiyor bir türlü... Daha lig başlamadan bu nasıl bir enerji ki; her gün yeni bir krizle karşımızda yerlerini alıyorlar...
“Yazmayayım” diyorum, “Onlar yokmuş gibi davranayım” diyorum...
Ama olmuyor...
Birini görmezden gelsem, öbürü gözüme, kulağıma batıyor...
Sinan Engin’in Güiza-Bobo karşılaştırması yapmasını, sonra “Ben öyle bir şey demedim”lerini ki demiş- görmezden gelmeye çalıştım, bunlar onun için olağan şeyler diye düşünerek... Çünkü Sergen 2 Alex ederdi, Cisse 3 Aurelio gücündeydi, Tello varken Carlos kimdi, Holosko’ya yan bakan var mıydı? Falan filan... Sinan Engin’in bitmek bilmeyen “Benim babam senin babanı döver” böbürlenmeleri...
Sonra “Bundan sonra beni aramayın! Hatta en az üç ay medyada benim adımın geçtiği bir haber okumak veya görmek istemiyorum” deyince Sinan Engin, “Oh be 3 ay rahat edeceğiz” diye düşünmüştüm...
Ama nerde...
Açıklamalarının üzerinden bir gün geçti, Sinan Engin “Transferi kapattık. Fatih Tekke ile ilgilenmiyoruz. Hiç kimse merak etmesin, bu sene 3 kulvarda da başarı yakalayan bir Beşiktaş olacak” açıklamasıyla karşımızdaydı yine...

Haberin Devamı

Değerlerini satmak!
Fulya’daki Şan Ökten Tesisleri’nin Yaşar Aşçıoğlu tarafından 2.5 milyon dolar harcanarak yenileneceği ve kulüple yapılan protokol uyarınca adının Aşçıoğlu-Şan Ökten Tesisleri olarak değiştirileceği olayı var ki, durumun vehameti bin Sinan Engin ağırlığında...
Fulya Projesi’nin 3 yıllık kira bedeli olan 9 milyon doları peşin alarak kullanan Beşiktaş yönetimi  şimdi borç içindeki kulübe para kaynağı bulmak için değerlerini satıyor, adını değiştiriyor iş bitirici işadamı rollerinde...
Bildiğim kadarıyla Yaşar Aşçıoğlu, Trabzonspor’un son kongresinde yönetim kurulu adaylığından son anda vazgeçmişti. Hatta başkan adaylığı için de adı geçmişti...
Ama sorun Aşçıoğlu’nun adında değil, herhangi bir ismin oraya eklenmesinde... Ve bu ismin bir Beşiktaş değeri değil, sadece ve sadece parası olmasında...
Aşçıoğlu’nun kendisini eleştirenlere “Bu hizmeti siz verin, tesislere sizin adınız verilsin” şeklindeki “parayı veren düdüğü çalar” tarzı göstermektedir ki tesisleri başka bir inşaat firması sahibi Aziz Yıldırım yapsa tesislerin adı Aziz Yıldırım-Şan Ökten Tesisleri de olabilir...
Beşiktaş yönetimi...
Yönettiklerini sandıkları kulübün tarihini, değerlerini ve geleceğe bırakacaklarını düşünmüyor...  Sayelerinde geleceğe bir şey kalmayacağını görmüyor...

Haberin Devamı

Taraftara kazık atmak!
Beşiktaş yönetimi demişken iki asbaşkandan devam edelim...
Gün geçmiyor ki Beşiktaş’ta sular durulsun. Birbirinden beter sorunlar yaşanmasın!
Asbaşkan Ertunç Soğancıoğlu’nun “Bu sezon maçlarımızı İnönü’de oynayacağız. Taraftarlar kombinelerini alsın” açıklamasına, diğer Asbaşkan Levent Erdoğan yanıt verdi: “Onlar kombine satmak için öyle söylüyorlar. İzin çıkarsa stadı hemen yıkacağız”...
Levent Erdoğan, sanki kendi yönetiminden değil de başka kulüp yönetiminden bahsediyor...
Erdoğan’ın sicili birbirinden ilginç çarpıcı açıklamalarla dolu...
Ancak!
Ya Levent Erdoğan haklıysa?
Ya kombine satmak için “İnönü’de oynayacağız” diyorlarsa?
O zaman durum daha da vahim demektir...
O zaman kombine satmak için taraftarına yalan söyleyen, kazık atmaya çalışan bir yönetimden bahsediyoruz demektir...
Kulübü milyonlarca dolar zarara uğratan yöneticiler...
Kulübün değerlerini satışa çıkaran yöneticiler...
Sözlerinin arkasında durmayan yöneticiler...
Birbirini yalanlayan yöneticiler...
Taraftarı kazıklamaya çalışan yöneticiler...
Beşiktaş tarihinde bu kadar becerikli(!) insanın bir araya toplandığı bir yönetim daha oldu mu? Beşiktaş taraftarının bu kadar umudunu yitirdiği bir dönem oldu mu?

Off offMarco gitti, kıymeti düştü
Aziz Yıldırım, ‘’Marco gitti, kıymete bindi. Eskiden bu kadar kıymetli değildi” demiş Divan Kurulu’nda...
Oysa ki Aurelio oynarken ne kadar kıymetliydi... Kıymetli olduğu için Milli Takım’a kadar yükselmişti... Kıymetli olduğu için bütün takım taratarlarının takımında görmek istediği isim olmuştu... Kıymetli olduğu için Fenerbahçe turnayı gözünden vurmuştu... Kıymetli olduğu için Aziz Yıldırım “Bedava aldım, takımı kurtaran adam oldu” demişti... Kıymetli olduğu için Fenerbahçe yönetimi sözleşmesindeki tek taraflı opsiyonu kullanarak sözleşmesini uzattıklarını sanmıştı...
Marco Fenerbahçe’deyken çok kıymetliydi, Fenerbahçe’den gidince Aziz Yıldırım için kıymetsiz oldu...

Haberin Devamı