Orhan Uluca

Orhan Uluca

devrimderki@gmail.com

Tüm Yazıları

18.HAFTA

Serie A’da haftanın karşılaşması Roma ile Milan arasında oynandı. Pozisyon ve gol açısından doyurucu olan bu müsabakanın en önemli ayrıntısı Milan’ın haftalardır formsuz olan Kevin-Prince Boateng’i “sahte dokuz” olarak El Sharaawy ve Robinho’nun arasında sürmesiydi. Çok başarılı bir deneyim olduğunu söyleyemeyiz belki ama toplamda ilginç bir karşılaşma olmasının da önünü açtı. Özellikle savunmada orta sahada tek başına kalan yaşlı kurt Ambrossini’den Roma’nın Bradley ve De Rossi ile üstünlük kurması maç içerisinde Roma’yı üstünlüğe götüren önemli ayrıntıydı. Henüz maçın bitimine yarım saat kala dört farklı Roma üstünlüğü ezici bir oyunun simgesi olarak okunabilir belki ama Milan yakaladığı net pozisyonları değerlendirebilseydi bu skor lehine de olabilirdi. Bir korner golü her şeyi değiştirdi. Bu sezon Milan Serie A’da en fazla kafa golü gören takım oldu (9). Roma ise son resmi 32 maçında 72 gol atmayı başardı. Maçın yıldızlarından Erik Lamela toplamda 15. golünü attı belki ama bunların 10 tanesini bu sezon 14 maçta attı. Genç oyuncunun çıkışı ile Zeman’ın gelişi arasında rahatlıkla bağlantı kurabilirsiniz. Pescara döneminde de İtalya’nın U21 takımına 5 oyuncu göndermeyi başarmıştı. Florenzi, Lamela ve Destro gibi yeni genç yıldızları Zeman futbolu açığa çıkarıyor. Sadece gençler de değil.. Maçın yine iyi oyuncularından birisi olan Kaptan Totti ikinci baharını yaşıyor. Maç sonrasında her şeye rağmen “geliştirmemiz gereken yönlerimiz var” diyerek Milan’ın maçın başında ve ilk golün sonrasında yakaladığı pozisyonlara gönderme yapmayı da ihmal etmedi. Hülasa Roma’nın farklı mağlup ettiği Milan’da Allegri’nin “sahte 9 deneyiminin” başarısızlıkla sonuçlandığını söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

***

İki aydır galibiyete hasret olan Cagliari eğer Juve’yi devirebilseydi 13.lüğe kadar yükselecekti ve bu yüzden galibiyet aşkıyla oynadılar. İvo Pulga’nın gelişinin özellikle başlarda muazzam etki ettiği bu takım Sau ve Pinilla’yı aynı anda sahaya sürerek hedefini oyunculara gösterdi. Sau düşürüldü, Pinilla kazanılan penaltıyı gole çevirerek takımını öne geçirdi. İlk yarı bu sonuçla sona ererken ikinci yarı Juve baskıyı arttırdı. Giovinco’nun düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı bu sefer Vidal dağlara taşlara gönderdi. İlk devre itibariyle kazanılan 6 penaltının sadece 3’ünü gole çevirebildi Juventus. Oyuna sonradan giren Matri ise günün kahramanı oldu. Önce Vucunic’in kaleciden dönen topunu tamamlayıp beraberliği yakaladı ve uzatma dakikalarında ceza sahasının içerisinde önüne düşen topu filelere göndererek Juventus’u galibiyete taşıdı. Bu ikinci gol sonrası Conte’nin kenarda sevinci de görülmeye değerdi. Serie A'da Juventus 2012 yılında topladığı 94 puanla tüm zamanların bir yıl içerisinde en fazla puan toplayan takımı olmayı başardı. 18 Hafta sonunda topladığı 44 puan ise İnter ile tüm kupaları kazanan Mourinho'nun takımından bile iki puan fazla!

Haberin Devamı

***

Devrenin belki de en flaş peformansını gösteren takım Fiorentina oldu. Bu takımda özellikle bir oyuncu sezona gizliden damgasını vuruyor. Sezon başı Villareal’den alınan Real Madrid Castilla çıkışlı Borja Valero. Orta sahadaki bu yönetmen takımın belki de her şeyi. Galatasaray’da oynayan Selçuk İnan gibi nerede ihtiyaç olursa orada beliriyor. Palermo maçında olduğu gibi golün bir önceki adımı da olabilir çizgiden top da çıkarabilir. Muazzam bir sezon geçiriyor. Bir diğer önemli aktör ise Cuadrado. Cosmi geçtiğimiz yıl Lecce’ye son çeyrekte geldiğinde bugün Udinese’de oynayan Luis Muriel ile beraber dikkat çekici performansları olmuştu ama Montella ile zirveye doğru yürüyor. Jovetic’e yaptığı asist mükemmeldi. Bir dönem Bayern’in Klose ile beraber forvet ikilisi olan Luca Toni futbolu bırakması gerekiyor söylemlerinin aksine yeniden kendisine geldi. Ceza sahası içerisinde onu durdurmanın en kolay yolu formasından çekip onu yere indirmek. İki haftadır bu şekilde durduruluyor ve takımına penaltı kazandırıyor. Hülasa mor menekşeler tam gaz yollarına devam ediyor. Catania’da kendisini ispat etmiş Montella Fiorentina macerasıyla beraber üst düzey teknik adam olma yolunda bir adım daha attı.

Haberin Devamı

***

Lazio başarıya aç diyordu maç sonrası Vladimir Petkovic. Belki bu yüzden diğerlerinden daha fazla konsantre bir şekilde maçlarına çıkıyor. Atılan golü tutma konusunda kalecisinden savunmasına kadar bir hayli hüner sahibi oldular. Sampdoria’nın başına geçtiğimiz sezon Fiorentina’dan oyuncusuyla yumruklaştığı için gönderilen Delio Rossi geldi ve benim bu maçta favorim aslında yeni teknik adamın ilk maçı olması nedeniyle Sampdoria olmuştu. Maça da öyle etkili başladılar ama Marchetti’nin kurtarışları Lazio’ya Hernanes’in golüyle beraber üç puanı getirdi. Golden önce ve sonra Sampdoria baskı kurdu ve fakat Lazio sezon başından bu yana oynadığı maçların içerisinde bu baskıya karşı durabilecek tavrını geliştirdi. Lazio’nun son altı lig maçında sadece 1 gol yediğinin altını çizelim. Uzun süredir kaybetmiyor bu takım ve iyi oynamadığı zamanlarda da sonuç alabilecek şekilde kazanma kültürüne sahip oldu. Diğer açıdan uzun süre çalıştırdığı eski takımına karşı Delio Rossi hali hazırda oynadığı on karşılaşmanın sekizini kaybetti.

***

Siena dördüncü yenilgisini üst üste aldı ve teknik adam değişikliği burada da etki etmedi. Üstelik 2006’dan bu yana ilk defa üst üste üç maçı evinde kazanamadı. Napoli’de ise Cavani 2012 yılının 42.golünü atarak bu yılın en “golcü” futbolcusu olmayı başardı. Torino son 6 maçında sadece 2 puan çıkarmıştı ve evinde tarihinde hiç kaybetmediği Chievo karşısında yine kazanmayı başararak kötü gidişi alınan üç puanla sonlandırmış oldu. Parma ise yerel derbisi Bologna karşısında 1998’den sonra ilk deplasman galibiyetini bu hafta aldı.

HAFTANIN KARMASI

4-3-3

Michele Agazzi (Cagliari)

***

Kamil Glik (Torino)

Marquinhos (Roma)

Gonzalo Rodriquez (Fiorentina)

Alessio Cerci (Torino)

***

Borja Valero (Fiorentina)

Daniele De Rossi (Roma)

Esteban Cambiasso (İnter)

***

Francesco Totti (Roma)

Alessandro Matri (Juventus)

Erik Lamela (Roma)

HAFTANIN TAKIMI

Roma

Seyri çok keyifli bir maç oynadılar. Milan’ı bir saatte attığı dört golle devirmeyi başardılar. Attıkları kadar atamadıklarını da topladığımızda Roma harika bir maç çıkardı. Savunmada sorunlar devam ediyor olsa da hücumda yaptıklarıyla ligin en renkli takımı oldular. Totti-Lamela ve Daniele de Rossi’nin performansları ise göz alıcıydı.

HAFTANIN YILDIZI

Alessandro Matri

Oyuna sonradan girdi ve tek maçı kazandıran golleri atan oyuncu olarak bu haftanın yıldızı oldu. Kaleciden dönen topu tamamlaması, ceza sahasını karıştırıp önüne düşen topu ağlara göndermesi giden maçı geri getirdi. Muazzam bir performans gösterdi.

HAFTANIN GOLÜ

Jaime Valdes (Parma)

The Emilia-Romagna Derbi’sinde Parma’nın 15 yıl sonra gelen galibiyetin yolu bu muhteşem golle açıldı. Şili’li oyuncu ceza sahasının dışının sağından öyle güzel vurdu ki bize kalan sadece bu güzel golü alkışlamak oldu.

HAFTANIN ŞİFRESİ

94

2005 yılında Fabio Capello’nun yine Juventus ile topladığı 93 puan bu yıla kadar bir yıl içerisinde toplanmış en fazla puandı. Conte ile Juventus bu yıl toplam 94 puana ulaştı ve böylece yeni bir rekora imza atmış oldu.