Osman Şenher

Osman Şenher

osenher@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Olayların damga vurduğu Galatasaray-Fenerbahçe derbisine gittim. Ne umuyordum, neler geldi başımıza... Futbol olarak 65 dakika sarı-kırmızılı takımın tartışılmaz üstünlüğü vardı. Son 25 dakika ise sarı-lacivertliler daha atak, daha galibiyete yakındı.

Sevabıyla, günahıyla 90 dakika bitti. Buraya kadar bir itirazım yok. Ama bitiş düdüğü ile beraber yaşanan rezalet gerçekten çok kötü. Ben şiddetten nefret eden bir insanım. Hele sporda şiddeti kabul edemiyorum. Soldado ile Belhanda’nın itişmeleri, sonra da Jailson’un, Belhanda’ya tokadı. Bunlar terbiyesizce şeyler. Türkiye’ye futbol oynamaya mı geldiler, yoksa ortalığı birbirine katmaya mı?

Haberin Devamı

Bu üç yabancı, iki camia arasındaki yakınlaşmayı savaşa dönüştürdü. Yazıklar olsun. Hele Jailson... Sen kimsin! Elli bin taraftar önünde oynuyorsun ve rakip takımın futbolcusuna maçtan sonra koşup, tokat atıyorsun. Tribündeki seyirciler ya sahaya inse, düşünebiliyor musunuz neler olacağını. Ben yine aklıselim davranan Galatasaraylı taraftarlara teşekkür ediyorum. Daha büyük sıkıntılar yaşayabilirdik.

Bu yabancı futbolcuları maalesef biz iyi yönetemiyoruz. Şu üç oyuncu Avrupa’da böyle davransalar inanın ilk başta kulüpleri onları kovar, daha sonra öyle cezalar alırlar ki futbol hayatları biter. Hasan Şaş’ı 25 senedir tanırım. Gerçekten yüreği ortada, düzgün bir çocuktur. Evet, sahaya girebilir. Hem Fenerbahçeli, hem Galatasaraylı futbolculara bağırabilir, kızabilir ve onları sakinleştirmeye çalışabilir. Doğrusu da bu. Ama hakikaten kameralara verdiği görüntü çok kötüydü. Hasan Şaş, bugün Galatasaray’da yarın başka bir takımda hocalık yapabilir. Fakat böyle konular kendisine zarar veriyor. Biraz sakinleşmesi lazım.

Sonuçta bu derbinin kaybedeni Galatasaray oldu. Çok zarar gördü, görmeye de devam edecek. Hepimiz yaşamımızda haksızlıklara uğruyoruz. Ama bunun cezasını biz değil, devlet versin istiyoruz. Her kızdığımız insanın cezasını biz vermeye kalkarsak memlekette düzen kalmaz. Herkesin sakin olması lazım.

Orta sahada şut atan yok!

Evet, Galatasaray geçen sene şampiyon oldu. Fatih Terim’in devre arasında gelişi taraftar olsun, futbolcular olsun herkesi bütünleştirdi. Rakipler de çok hata yapınca kupa geldi. Ama bu sezon farklı. Önce şunu söyleyeyim... Nagatomo, Linnes, biraz da Donk... Bunun haricinde koca takımda görevini kusursuz yapan bir futbolcu var mı?

Haberin Devamı

Belhanda, Feghouli, Fernando, Ndiaye, Rodrigues ve Onyekuru... Bu isimler gerçekten çok önemli oyuncular. Ama sahada takıma verdikleri katkıya bir bakın. Ne Süper Lig’de, ne Şampiyonlar Ligi’nde iyi bir performans gösterdikleri yok. Bir tek Porto maçında kıpırdadılar.

Mariano kötü bir futbolcu değil. Ama rüzgar gibi. Bir var, bir yok. Sinan Gümüş... Bir teknik direktör ancak bu kadar uğraşır futbolcusunu kazanmak için. Kesinlikle Galatasaray’ın seviyesinde bir topçu değil. Serdar Aziz, Eren Derdiyok... Arkadaşlar, siz nasıl oyuncusunuz? Hiç mi kendinize bakmıyorsunuz ya da kronik bir sakatlığınız mı var?

Muslera ise sevdiğim bir isim. Ama çok formsuz. Bir maçta Galatasaray’ı kurtarıyor, iki maçta yakıyor. Emre Akbaba sakat, Ömer Bayram, Muğdat... Onlar da daha yeni ısınıyorlar. Bu şartlar altında santrforun olsa ne olur? Orta sahada bir tek oyuncu kaleye şut çekmiyor. Fatih Terim’in işi gerçekten çok zor. Gerçek bu...

Haberin Devamı

Türkiye’nin gururları

Ampute Milli Takımımızı ne zaman seyretsem gözlerim doluyor. Şampiyon olurlar ya da olamazlar. Bu hiç önemli değil. Ama ay-yıldızlı formayla sahaya koydukları mücadele gerçekten bütün Türkiye’yi gururlandırıyor. Ne kadar düzgün insanlar, ne kadar görevlerine sadık futbolcular... O ay-yıldızlı formanın içinde heyecandan titriyorlar. Sizler bizim gururumuzsunuz... Türkiye’ye çok güzel mesajlar veriyorsunuz. Sizi seviyoruz. Sağolun, varolun...