Osman Şenher

Osman Şenher

osenher@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üç gün arayla iki kupa finali oynayacaktı Galatasaray... Akhisar karşısında dün gece Ziraat Türkiye Kupası’nı kazandı. Kolay maç mı oldu, kesinlikle hayır. Akhisarsporlu futbolcular sinirlerine hakim olamadılar. Bunun da faturasını ağır ödediler. Sarı-kırmızılıları epey zorladılar. İlk golü de defansın ve orta sahanın hatasından Manu’yla buldular. Güray ile Barbosa ile zaman zaman da olsa rakip kalede tehlikeli oldular. Ama işte bu futbol. Hele büyük takımlar karşısında bir kişi eksik oynarsan bunu affetmezler.
Birinci penaltıda Diagne ukalalık yaptı. Fatih Terim ‘Selçuk atsın’ demesine rağmen Senegalli forvet ‘Ben atacağım’ diyerek ısrar etti. Ve kaleci Fatih penaltıyı kurtardı. İkinci penaltı pozisyonuna Akhisarlı futbolcular çok itiraz ettiler. Suat Arslanboğa VAR hakemlerinin de telkiniyle VAR monitörüne baktı, penaltı kararını verdi.
Bu dakikadan sonra yeşil-siyahlı oyuncuların hepsi, kıyameti kopardılar. Lopes oyundan atıldı ve penaltıyı Sinan gole çevirdi. Daha sonra Feghouli’nin ve Diagne’nin attığı gollerle zor gibi görünen kupayı Cim Bom, son 20 dakika oynadığı iyi futbolla rahat kazandı. Kaçan penaltı, direkten dönen top, her iki kalede yaşanan gol tehlikeleri ile keyifli bir final maçı oldu. Güzel bir final maçıydı.
Hakem Arslanboğa Süper Lig’in en iyi hakemlerinden bir tanesi, futbolculuktan gelme. Top sahada kalsın diye bütün pozisyonları yakından takip ediyor. Her pozisyonda düdük çalmıyor. İnanın maçı seyrederken hakemin gösterdiği performanstan çok memnun kaldım. Zaman zaman hatalar yaptı ama bu hatalar masum hatalardı. Eminim bugün ‘neden bu penaltıları verdin?’ diye bir sürü eleştiren çıkacak. Artık bunlara alıştık. Gördüğüm kadarıyla Galatasaray teknik direktörü ve takımı da bu eleştirilerden etkilenmiyor, kendi işlerine bakıyorlar.
Hakemlerimizin hepsi bu sezon hata yapıyor. Her takımın leyhine de, aleyhine de bu hatalar yapılıyor. Ama Galatasaray’ın aleyhine yapılan hatalar iki lafla geçiştiriliyor. Ama lehine yapılanlarda ise çoğu hata olmadığı halde kıyametler koparılıyor. Dediğim gibi bundan ne futbolcular ne de hoca etkileniyor.
Tabii en büyük desteği taraftardan görüyorlar. Dün gece Sivas’ta görmüyor musunuz, tribünlerde 22 bin seyirci var, bunun 17 bini sarı-kırmızılı taraftarlar. Takımları iyi de oynasa, kötü de oynasa müthiş destek verip rakibe baskı yapıyorlar. Sanki maç Sivas’ta değil de, İstanbul’da Türk Telekom Stadı’nda oynanmış gibi atmosfer yarattılar.
Sonuçta Türkiye Kupası’nı alarak Galatasaraylı futbolcular büyük moral kazandı. Büyük final pazar günü kendi mabedinde, 50 bin taraftar önünde oynanacak.