Quaresma oynasaydı Beşiktaş liderdi

TÜRK futboluna adını altın harflerle yazdıran, başarılarla dolu futbol kariyerini Beşiktaş’ta noktalayan Rüştü Reçber, Süper Lig’in geride kalan 17 haftalık periyodunu sizler için masaya yatırdı.. Beşiktaş’ın şampiyonluk şansından tutun, F.Bahçe’nin bekleneni veremeyen transferlerine kadar birçok konu hakkında ilginç tespitlerde bulunan Reçber, G.Saray’ın en az puanlı lider olarak ilk yarıyı zirvede bitirmesiyle de ilgili görüşlerini açık yüreklilikle dile getirdi. İşte efsane kalecinin gözünden sezonun ilk devresine damga vuranlar:

İlk yarıda en çok Quaresma krizi konuşuldu. Sizce bu süreçte kim hatalı?
“QUARESMA yıldız bir oyuncu. Beşiktaş’ta sezon başında en büyük sıkıntı yönetimin tecrübesizliğiydi. Dolayısıyla o dönemde atılan adımların bazıları doğru, bazıları da hatalı oldu. Yanlış olanlardan da dönmek istemediler. Bunlardan biri de Q7 olayı. Quaresma oynasaydı bugün belki de Beşiktaş liderdi.. Siz Quaresma’yı istemiyoruz diye yola çıktıysanız, oynatacaksınız. Yani piyasasını öldürmeyeceksiniz. Gönderilirken para kazanılmadı. Yanlış bir stratejiydi. Kulüp gelir elde edebilirdi. Ama neden bir anda silindi bunu da sormak lazım. Takım arkadaşlarının onu sevmediği ve fazla para aldığı söyleniyor. Ama bu bir arz talep meselesi. Oyuncu bir fiyat ister, ben de verirsem o anlaşma sağlanır. Takım arkadaşları onu sevmiyor diye laflar duydum. Eğer böyle bir durum varsa orada sıkıntı vardır. Oyuncuya göre düzen olmaz. Düzeni hoca belirler, yönetim de destek verir. Ama yanlış bir politikaydı ve artık Quaresma gitti, olay kapandı..”

‘GUTI DE OLAY OLDU’

Terim, Denizli, Lucescu, Güneş olsa Q7’yi oynatabilir miydi?

“YILDIZ oyuncuyu oynatmak marifet ister. Bu hocaya bağlıdır. Yönetim de destek verir. Hoca ile oyuncu arasında sorun olabilir ve bunu çözecek de yönetimdir. Yönetim ve hocanın bakış açısı Quaresma’nın şanssızlığıydı. Lucescu’yla çalışmadım ama iyi tanıyorum, Fatih Terim’le 20 yıl çalıştım, Ümit ve A Milli Takım’da. Mustafa Denizli ile F.Bahçe, Beşiktaş ve Milli Takım’da çalıştım. Bu kişiler yıldız oyuncunun ruhunu iyi bilen ne istediğini anlayan kişilerdir. Şenol Güneş’i de ekliyorum bu listeye. Bu her hocada olan bir özellik değildir.
BU isimler futbolcunun ruh yapısını iyi bilirler. Hele ki eskiden yıldız bir oyucuysa ve ardından teknik direktör olmuşsa daha da iyi olur. Bu isimler de zamanında bunu yaşamış insanlar. Aslında Samet Aybaba da böyle biri. Beşiktaş’ın kaptanlığını yapmış biri. O da bilir. Ama burada strateji, anlayış önemli. Kime sorarsanız sorun Quaresma gibi bir adamı istemem demez. Bugün olsa Fatih Terim alır, Mustafa Denizli şartlar ne olursa olsun oynatır. Guti de bizde olay oldu. Alex’e de bunlar söylendi. Ama burada hocaların düşüncesi çok önemli.”

F.BAHÇE: ‘Kocaman transferlerde hatalı’

“KOCAMAN’IN istifasını Karabük yenilgisi hazırlamadı. Geçmişi de var. İlk geldiğinden beri ele alalım. Şampiyon oldu, 2. sene de yarım puanla şampiyonluğu kaybettiler ve Türkiye Kupası’nı aldılar. Başarılı mı? Bence başarılı. Geçen sezon 3 Temmuz olaylarının ardından zorlu bir süreçtelerdi. Takımı ayakta tutmak, camiaya dik görüntüyü vermek çok önemliydi. Bu yüzden de Aykut hocanın hakkını teslim etmek gerekir.
BU sene de şu var; transferde hatalı davrandılar. Emre gitti, yerine M.Topal ve Meireles’i aldılar. Maliyeti aşağı yukarı 30 milyon Euro. Kuyt’ı aldılar, kariyerli ama bu tempoyu kaldıramıyor. Fizik gücü bunu da maçlarda belli ediyor. Krasic uzun zamandır ortada yoktu, onu aldılar. Onları asıl sırtlayacak olanlar bu 4 oyuncuydu ve tam faydalanamadılar. Transfer daha iyi yapılsaydı, takım da daha iyi yerde olabilirdi. Bu Aykut Kocaman’ın bir hatası. Yani transferi kim yaptıysa onun hatası.

F.Bahçe’nin Nobre’yi istediği konuşuluyor?
O Nobre’yi ‘F.Bahçe’nin santrforu değil’ diyerek gönderdiler. Leblebi gibi gol atardı. Aradan kaç yıl geçti yeniden istiyorlar. Semih’i de sildiler. Onunla birkaç yıldır problemler var belli. O da uzun yıllardır bağlı olduğu camiasından kopamadı. Zordur bu kararı almak.”

‘Alex sezon sonuna kadar kalmalıydı’

Alex’in F.Bahçe’den ayrılması konusunda neler düşünüyorsunuz?

“OLAYIN tam olarak içinde olmadığım için konunun derinliğini bilemiyorum. Mutlaka iki tarafın da hataları vardır. Bir tarafın hataları mutlaka daha çoktur ancak futbolcu da olsa, yönetici de olsa herkes duracağı yeri iyi bilmeli. Öncelikle şuna bakmak lazım. Alex 8 sene içerisinde F.Bahçe’ye ne verdi? Alex F.Bahçe’de sonuç olarak iyi bir performans ortaya koydu. Zaman zaman eleştirilse de Avrupa futbolcusu değil dense de Alex’in katkısı Türkiye ligi için muazzam oldu. Zaten bunu istatistikler söylüyor.
BENCE sezon sonuna kadar kalmalıydı. Gönderecekseniz sezon başında bu gerçekleşmeliydi. Hep Alex’in ön planda olduğu bir F.Bahçe izledik. Sezon başladıktan sonra göndermek bir risktir. F.Bahçe 4-5 maç bu handikapı iyi şekilde atlattı. Herkes duruldu ama o yalancı bir göstergeydi. Alex emek verdi ve emeğinin karşılığını aldı. Giderken de hiçbir yerli-yabancı oyuncuya gösterilmeyen sevgi ile gitti. Yanlış zamanda sözleşmeler feshedildi.”

Başkan Yıldırım’ın Alex olayındaki tavrı hakkındaki görüşleriniz?

“KIZGINLIK anında yapılan bazı şeyler hep doğru olmayabiliyor. Sana göre doğru olsa bile. Yaş kaç olursa olsun kızgınlıkla hareket etmeyeceksin. Öfkeyle oturan zararla kalkar. Bunun da ceremesini çektiler.”

‘Trabzon kupayı bırakıp, gidenlere bir baksın’

“Trabzon 70’lerde şampiyon oldu sonra kesildi. Şampiyonluk kupasının verilmesine gelince; Trabzon kendini haklı görüyor ve bir uğraş veriyor. Önce kendilerine şunu sormaları lazım; Ne zaman iyi bir takım oluştursalar takımlar dağıldı. Kendilerine bunu sormaları lazım. Son 3-4 yılda Umut-Burak-Selçuk gitti. ‘Acaba biz yanlış yapıyor muyuz?’ diye durup düşünmeliler.”

‘6 haftada 18 puan Kartal’ı şampiyon yapar!’

Beşiktaş’taki değişim hakkında görüşleriniz neler?

“BAŞKAN Fikret Orman ve ekibi böyle bir karar almışlar. Uyguladılar ve şimdi bakıldığında başarılı gözüküyorlar. Liderle aralarında 3 puan var. Bir tarafta milyon Euro’lar harcandı, diğer yanda ise G.Saray ve F.Bahçe’ye nazaran çok az bir harcama yapıldı. Çok küçük meblağ ile yola çıktılar. Arada 3 puan fark var. İnsanların kafasında şu soru işareti oluşuyor; G.Saray ve F.Bahçe 30-40 milyon Euro harcarken kopsunlar gitsinler. Ama bu olmadı. Olmamasından dolayı da alttaki takımlara özgüven geldi, bunlardan biri de Beşiktaş.
AMA haklarını da yememek lazım, oynarken keyif veriyorlar. Bu yüzden de Samet Aybaba’yı tebrik etmek gerekir. Kimsenin beklentisi yokken, hatta Beşiktaş peş peşe 3 mağlubiyet aldığında herkes karamsarlığa kapıldı. Buna rağmen Aybaba ile ekibi müthiş bir başarı gösterdi. Bu konum başarıdır.
2. yarı Beşiktaş bu yarışın içinde kesin kalacak. Avrupa’da yoklar ve haftada 1 maç oynayacaklar. Bu onlar için avantaj. Genç bir kadro, tecrübeli oyuncuların sayısı az, takımı hazırlamak için zaman var. G.Saray ve F.Bahçe Avrupa’da yollarına devam ederlerse ağırlıklarını oraya verirler ve belki de ligde düşündüğümüz seviyeyi yakalayamazlar.

‘TRANSFER ŞART!’

BEŞİKTAŞ’IN kesin transfer yapması gerek. Her ne kadar başkan ‘feda’ dese de bir sol bek, kanat oyuncusu ve forvet şart. Şu an hiç kimsenin beklemediği bir konumdalar ve bunu iyi değerlendirmeliler. G.Saray ve F.Bahçe’nin Avrupa maçları var. Onların lige olan konsantrasyonu zor olacak. Beşiktaş transfer yapıp daha iyi olursa bir sürprizle karşılaşabiliriz.
İKİNCİ yarının ilk 5-6 haftası her zaman çok önemlidir. Burada toplayacağın maksimum puan seni hedeflerine doğru götürür. Bu süreçte G.Saray maçı da var. Bu 6 haftada 18 puan var, 18 değil de 15-16 topladılar diyelim bu onların önünü açar.”

‘Anadolu takımları artık Büyükler’e kafa tutuyor’

En az puanlı lider G.Saray.. Bu konu hakkındaki görüşleriniz nedir?

“BUNU birkaç şekilde değerlendirmek lazım.. 4 Büyükler çok fazla puan kaybı yaşadı bu bir gerçek. Ama diğer taraftan diğer takımlarda da olumlu yönden bir oluşum var. Büyük takımların sahasına gelen bir Anadolu takımı puan veya puanlar almayı hedefleyebiliyor. Ama şartlar ne olursa olsun o kadar milyon Euro’lar harcanıyorsa puan farkının bu kadar az olmaması gerekirdi. Ayrıca çok daha fazla puan toplanabilirdi.
G.SARAY ve F.Bahçe Avrupa’da yollarına devam ediyor, devam etmeyen Beşiktaş ve Trabzon var. Oyuncu profili önem teşkil ediyor. Futbolcunun haftada 3 maçı kaldırması önemli. G.Saray ve F.Bahçe bu konuda kadro derinliği olarak çok önde. Ama şu ana kadar bir türlü hocalarının istedikleri, düşündükleri programları sahada uygulayamadılar. Baktığımızda yine ilk 4’te G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş var. Lig beklenildiği gibi gidiyor. Eksik olan şey puan kayıpları.
KADRO derinliği olarak G.Saray, F.Bahçe’ye göre daha ağır basabilir. Ama bu biraz futbolcuda biter. Oyuncu görev aldığı maçta üzerine düşeni yapmalı. Hiçbir hoca, takımı 11 kişi diye ayırmaz. Kadrosu kaç kişiyse ona göre değerlendirir ve maçlara göre de kullanmasını bilir. Oyuncudan verim alabiliyorsan takım da iyi yere geliyor ancak verim alamıyorsan ortaya da kötü bir tablo çıkabiliyor.”

En çok katkı yapan yabancı:

“Son 3 haftaya kadar parmak ısırtan bir yabancı yoktu. 4 Büyükler’e alınan yabancıların hiç biri istenileni veremedi.. Webo sakatlanmadığı sürece katkı yaptı. Karabük’te LuaLua ve Shelton, Kayseri’de Bobo... Bobo skora yansıyan hamleler yaptı.. Bir de Fernandes tabii ki.”

‘G.Saray ve F.Bahçe rakiplerinden önde’

Hoca-kadro karşılaştırmasında kim ön planda?

“LİG başladığında G.Saray ve F.Bahçe sezonu, ‘1.-2. olarak tamamlar’ deniliyordu. Ancak hangisi önde olur bu bir soru işaretiydi. İlerleyen haftalara bakıldığında her ikisinin de içerde ve dışarda hesaplanmayan puan kayıpları, diğer takımları üst sıralara itti. Dolayısıyla ilk başlarda Kasımpaşa, Eskişehir, Antalya üst sıraları kovalıyordu, şimdi sadece Antalya kaldı.
KASIMPAŞA, hoca değişikliği yaşadı ve bu süreç onları biraz geriye attı. Eskişehir güçten düştü ama sonuçta şartlar ne olursa olsun G.Saray ve F.Bahçe’nin 1-2 olması bekleniyor..”

‘Katar’laşıyoruz’

“TÜRKİYE son 3-4 yıldır Katar görüntüsü veriyor. Eskiden miladını dolduranlar Katar, Dubai, Rusya, Çin gibi yerlere giderlerdi. Şimdi Rusya genç ve dinamik isimleri parayla alıyor. Katar ve Dubai de uyandı kriter getiriyorlar. Ancak reklam için bazı isimleri alıyorlar. Türkiye ise Katar olma yoluna girmiş. Bunun önüne geçmek gerekir.
BAŞBAKANIMIZ ülkeye 1 dolar, 1 Euro daha girsin diye uğraşırken biz futbol kulüpleri olarak paraları sokağa atıyoruz. Bunun önüne geçilebilir, bu yöneticilerin elinde olan bir şey.”