Maça Vedat Muriç’ten başlayalım... Adam ekmeğini taştan çıkartıyor... Attığı ilk golde, sanıyorum Toure‘nin tabanına ayağını soktu, topu uzak köşeye bıraktı... Attığı ikinci golü resmen yoktan varetti... Önce yüzde yüz rakbin kontrolünde olan topu çaldı, sonra kaleci Ertaç’ın altından sol ayağıyla ağlara yolladı. Vedat Muriç futbolun ağır işcisi, gol yollarının beleşcisi değil...
İlk gol demişken. Isla mutlak ofsaytta... Ama VAR çizgi bile çekmedi. Meraklandım, Bülent Yıldırım ile Deniz Çoban‘a sordum... “Ofsayt kuralında ‘bilerek oynama’ diye bir madde var. Rakibin hamlesi olunca, ofsayt söz konusu olmuyor... Geçen yıl da İstanbul’da ligin 3. haftasında Antalya‘nın Beşiktaş‘ı 3-2 yendiği maçta Doukara böyle bir gol attı“ dediler ve hakem Ali Şansalan ile yardımcı İsmail Şencan‘ın çok iyi bir uygulama yaptığını belirttiler...
Sanırım, çok uzun yıllar sonra her golü “mükemmel“ olan bir maç izledik. Gençlerbirliği‘ni öne geçiren golde Sio müthiş bir vuruş kalitesi sergiledi. Fenerbahçe’nin beraberlik golünde Vedat Muriç gol atmak için sağlığını tehlikeye attı. Gustavo‘nun golü tek kelimeyle şahaneydi... Vedat‘ın kendi yarattığı üçüncü, Ferdi‘nin çatala giden dördüncü golü takdiri ve alkışı çok hak etti...
Hemen belirtelim, Sio ve Stancu ile gelen iki Gençlerbirliği golünde kaleci Altay’ın topu çelmesine rağmen çıkaramaması ilginçti. Şunun altını özellikle çizeyim Fenerbahçe kolay gol yiyor...
Gençlerbirliği gollerine rağmen stoper olarak Sadık‘ın tercih edilmesi, Zanka ile Adil Rami‘nin kulübede oturması doğruydu. Fenerbahçe bu sezon iki stoper aldı, ikisi de “karavana“ çıktı. Aslında “karavana” çıkacakları belliydi, buna rağmen niye alındılar, tartışılır...
Max Kruse oynamak istiyor ama gücü yetmiyor, pili bitik. Ersun Yanal antrenmanlarına rağmen Kruse halen nasıl böyle bitik olabiliyor, hayret... Gücü biraz yerinde olsa iyi işler yapacak ama bir türlü “güç bende“ diyemiyor. Neyse, Rodrigues “al da at“ diye topu önüne bıraktı da, 14. hafta biterken Krause ilk golünü attı...
Ferdi, ikinci yarıdaki performansı, savunmaya yardımı ve attığı golüyle ilk onbirin ciddi adayı olduğunu gösterdi. Moses defteri kapattığına göre, Ferdi’nin önünde çok ciddi bir fırsat var. Gençlerbirliği karşısında bunu iyi kullanarak, Ersun Hoca‘ya çok ciddi bir mesaj verdi... Isla‘nın hakkını teslim edelim... Savunmada ve hücumda iyi çalıştı. Solda Hasan Ali, halen sakatlığın sıkıntısından kurtulabilmiş değil... Hücumda pek görünemiyor, savunma güvenliğinde aksıyor ...
Gençlerbirliği oynamaya çalışınca, Fenerbahçe iştahlı olunca, ortaya izlenmesi keyifli bir maç çıktı... Ancak sadece “kendi mahallende“ efelenmek yetmiyor... Karşı mahallede, rakip mahallede de kabadayılık gerekiyor... Fenerbahçe zirve hesabı yapıyorsa, ki yapıyor, karşı mahallede, rakip mahallede efelenip maç kazanmak zorunda... Şampiyonluğa giden yol “karşı mahalleden“ geçiyor...
