Fenerbahçe Şekip Mosturoğlu: "Tutuklanan yaver söylediklerimi not etti, elimi sıkmadı"

Şekip Mosturoğlu: "Tutuklanan yaver söylediklerimi not etti, elimi sıkmadı"

13.08.2016 - 08:44 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı ile katıldığı toplantıda darbe girişiminin ardından tutuklanan yaverin de bulunduğunu belirten Şekip Mosturoğlu "O toplantıda bütün söylediklerimi not etti, elimi sıkmadı" dedi

Şekip Mosturoğlu: Tutuklanan yaver söylediklerimi not etti, elimi sıkmadı

Habertürk TV'de Balçiçek İlter'e konuşan Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından tutuklanan Cumhurbaşkanlığı Yaveri ile ilgili çarpıcı bir açıklama yaptı. Kulüpler Birliği'ni temsilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mabeyn Köşkü'nde bir toplantıya katıldığını belirten Mosturoğlu, konunun 3 Temmuz ve Paralel Yapı'ya geldiğini, kendisinin bu konu hakkında bir konuşma yaptığı sırada yaverin de söylediklerini not ettiğini söyledi. Mosturoğlu, toplantının ardından yaverin elini sıkmadığını söyledi. Mosturoğlu, şunları söyledi:

Haberin Devamı

"Külüpler Birliği, Sayın Cunmhurbaşkanı ile bir toplantı yapmıştı. Orada Paralel Yapı ile ilgili, 3 Temmuz ile ilgili bir konuşma yaptım. Sayın Cumhurbaşkanı da dinledi. Bu konuşmalar yapılırken bugün tutuklanan Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaveri de oradaydı ve not alıyordu. Uğurlanırken yaver bey de oradaydı. Ben elimi uzattım ve elimi sıkmadı. Ve benim konuşmam orada not edildi. Herkes orada Mustafa Varank, Hamza Yerlikaya, Hidayet Türkoğlu vardı. Çıkışta bir tek benim elimi sıkmayan bugün tutukklu olan yaverdi"

Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, 12 Mayıs 2012'deki olaylı Fenerbahçe-Galatasaray maçında yaşananları ve Fenerbahçe otobüsünün Trabzon'da kurşunlanmasıyla ilgili çarpıcı iddialar ortaya attı.
İşte Şekip Mosturoğlu'nun açıklamaları:
"Fenerbahçe'nin olduğu her platformda Fenerbahçe taraftarının direnişiyle popüler davalar aklanmıştır. Bu yapının ilk duvara tosladığı yerdir. Gizli tanık Poyraz hakkında şikayetçi olduk. Bu gizli tanığın öldüğü ortaya çıktı. Bence hiçbir zaman yoktu. Ben onun için bu dosya bu yapının şahaserlerindendir diyorum. Bu kadar üstüne düşeceğimizi muhtemelen bilmediler.
Aziz Yıldırım 2009'da İBDA-C'den dinlenmeye başlandı. Ali Koç da başka bir dosyadan dinlenmişti. O tapelerin hangi soruşturma için kullanılacağı belli değildi. Bütün dosyalarda dinleme kararları alınırken bir dosya referans edilir. Bizim dosyada bazı evraklarda proje 10 numarası vardı. Biz daha sonra bu projenin bir havuz olduğunu düşündük. Daha önceki dinlemeler var. Zamanı gelince bir hikaye oluşturuluyor, iddianame oluşturuluyor ve yargılama başlıyor. Bu proje dosyası ilginç bir tespit bizim açımızdan.
Taraftar operasyonu yapıldı daha sonra. Çarşı buradan çıktı. Bizimle ilgili olan da Kadıköy Adliyesi'ne geldi. Başkan o zaman tutuklu. Bu dosya ile ilgili daha sonra hiçbir karar verilmiyor. Baktığınızda öyle bir toplum mühendisliği yapılmış ki, taraftar grupları değişik gerekçelerle dinlenilmiş. Bunlarla ilgili kapsamlı bir suç duyurusunda bulunduk. Bu dosya savcılıkta ve hala soruşturması sürüyor.
3 Temmuz'da hiçbir ünü olmayan insanlar spor hukuku uzmanı olarak televizyona çıkarıldılar. 3 Temmuz'dan aylar evvel Mayıs ayında yapılacak operasyonu yazanlar çıktı. Ben tahmin ediyorum ki onlara da sıra gelecektir. İnanın bu programları sabahtan akşama kadar yapmak durumunda kalırız."
FETÖ, AZİZ YILDIRIM'I BÖYLE HEDEF ALDI! FETÖ, AZİZ YILDIRIM'I BÖYLE HEDEF ALDI!
12 MAYIS 2012'DEKİ FENERBAHÇE-GALATASARAY MAÇI
Ben hayatımda insanların polis tarafından bu kadar gaddarca dövüldüğü, işkenceden geçirildiği bir maç hatırlamıyorum. Bizim otoparkımız vardır, orada bin kadar taraftarımız inanılmaz dayak yedi. Şikayete gidenler bir dayak da orada yedi. Bu saldırıya karşı direnenlerimiz vardı, elimizden gelenler sınırlıydı. Sivil polisler bizim taraftarımızı otoparka sokup resmi polislere dövdürdüler. O gün o statta dayak yiyen tüm taraftarlarımızın o dosyaya müşteki olması lazım. Orada bir ders verilmeye çalışıldı. Bu davayı bırakmazsanız, sonucu bu olur denildi.
MİLLİ FUTBOLCULARIN FETÖ İLE GÖRÜNTÜLERİ
Adli bir soruşturmaya dönüşecektir. Sadece bu takımlar değil. Türkiye futbol liglerinde bu yapıya dahil o kadar çok kişi var ki, ben baktığımız zaman temizlendiğini görmüyorum.
Aysbergin görünen kısmı. Görünmeyen kısmı çıktığında sabahlara kadar program yapmamız gerekecek.
Futbol Türkiye'den bağımsız değil. Orduda komutanlar bu yapıya tabiyse, MEB'de bu yapıya dahil personel varsa futbolda da bunu düşünün.
FETÖ UEFA'DA ETKİLİ Mİ?
Net bir veri olmadan söyleyemiyorum. Şunu söyleyeyim Etik Kurulu Başkanı'nın açıklamaları var. İki temel argüman var Etik Kurulu raporu ve polis fezlekesi. Bugün bunun kumpas olduğu söyleniyor. Polis fezlekesine bakıyoruz yazan tutuklu. Akademik altyapısı var, onu yazanlar ortada. UEFA ne yapsın eline gelen belgelere bakıyor. UEFA, Türkiye ile ilgili görüşlerini alırken burada bir hukuk bürosu ile çalıştı. Önümüzdeki günlerde bu büro da ortaya çıkacak. Büyük ihtimalle bu yapı ile ilişkisi de ortaya çıkacaktır.
Disiplin Kurulu'nda savunma yaparken başkanı dedi ki, 'Hiç devlette polis vatandaşına tuzak kurar mı' dedi, başkan da kurul başkanına 'Siz İsviçre'de yaşadığınız için bu sizin aklınıza yatmaz' dedi. Daha sonra 17-25 Aralık'a gelecek süreci anlattı. Bu ütopya denilen şeyi Türkiye 15 Temmuz'da yaşadı.
FENERBAHÇE OTOBÜSÜNÜN KURŞUNLANMASI
Nisan ayında otobüsün Trabzon'da kurşunlanmasından sonra biz bir suç duyurusunda bulunduk. Avukatımız Trabzon'a gitti. 'Savcı olayın failleri ile ilgili bir kişiden şüpheleniyorum' dedi. Dinleme kararı çıktı. 'TİB bunu uygulamadı' dedi. Bir daha dinleme kararı çıkarıldı TİB yine uygulamadı. Bu şüpheli kişi polis muhbiri olan kişidir ve büyük bir ihtimalle Hrant Dink olayı gibi bir yapıyla ilgili kişidir dedi. Bu olaydan bir ay sorna Trabzon emniyetinde bir değişim yapıldı. Biz bunu savcı ile yapılan görüşmeleri bildirdik. Önümüzdeki günlerde bu yapı da ortaya çıkacaktır.
Fenerbahçe o sene şampiyonluğu kaybetti. Ertesi hafta sahaya çıkacak futbolcuları sahaya çıkarmakta zorlandık. Volkan o maçta 13 gol yemiş, geri kalan maçlarda 18 gol yemiş. O bile motivasyonunu kaybetmiş. Bu olaylar yaşanırken olay olduğu andan sonra kamu görevlileri bunun bir taşlama olduğunu söylediler. Bugünkü gibi mücadele edilseydi o yapı ortaya çıkardı.
(Habertürk)

Yazarlar