Serdar Kelleci

Serdar Kelleci

serdarke@windowslive.com

Tüm Yazıları

İlk yedi haftasını geride bıraktığımız ligimizde; oyun anlayışları, taktik ve oyuncu kalitelerini konuşmak yerine hakemleri konuşmaya devam ediyoruz. Oysa ki, kalite olarak çok üst düzey maçlara tanık oluyoruz. Geçtiğimiz senelerde, yana oynayan futbolcuları izlemekten bıkıp, maç esnalarında telefonlarımıza göz atarken, bu yıl bir an bile gözümüzü ekrandan alamıyoruz. Buna rağmen yine futbol konuşmamaya devam ediyoruz.

Her hafta, bir takımımız üstüne senaryolar yazmaya devam ediyoruz. Bir hafta bakıyorsunuz bu takımın adı Beşiktaş bir diğer hafta, Fenerbahçe ya da Galatasaray… Öyle ya, bu lig 3 takımdan ibaret…

Haberin Devamı

61 yıldır bu lig oynanmakta. Bu 61 yılda başrol ve figüranlar hiç değişmemiş. Diğer takımları hep yok saymışız. Hakemleri zaten adamdan saymamışız. Sonra o saygı duymadığımız adamlardan 3 büyük takımımızın kendi evlerinde oynadığı maçları adil bir şekilde yönetmesini beklemişiz. Bizler deriz ki ‘’hakem gördüğünü çalsın’’ , işte bu son cümle tam bir samimiyetsizlik cümlesidir. Rakip takım maçında gördüğünü çalan hakem bizim için cesur ve adil hakemdir. Buraya kadar bir sorun yoktur. Eğer ki o cesur hakem sizin tuttuğunuz takımın maçında adil ve cesur kararlar veriyorsa sorun oradadır. İşte o hakemin düdüğü asılmalıdır. Öyle ya bu ülkede hakeme düdük astırmak marifettendir. Rakip takımın maçında adil ve yürekli düdükler çalsın ama benim maçımda cesur ve adalet kavramlarına pek girmesin. İşte bu paradoks etrafında yıllardır Türk Futbolunu kurtarmaya çalışıyoruz.

Yıllarca 3-4 cm ofsaytları tartışarak; oyuncu, teknik direktör ve yönetici hatalarını görmezden geldik. İşimize geldiğinde ise hakemleri futbolumuzun öznesi yaparak defolarımızı hiçe saydık.

Neyse ki futbolumuzda güzel şeyler de olmuyor değil. Bugün Altınordu Kulübünü hep beraber alkışlıyoruz. Altınordu’lu gençlerin beyanatlarını duydukça gurur duyuyoruz. Bugün Altınordu örneğini tabii ki alkışlayalım ancak bunun bir ilk olduğunu dile getirmekten ısrarla kaçınalım. Yıllar önce bizler 3-5 cm ofsaytları tartışırken Serpil Hamdi Tüzün, beynin her iki yarısını da kullanmaktan bahsediyordu. Futbol literatürümüze alt yapı yerine öz kaynak ismini koyan yine ondan başkası değildi. O gün özneleştiremediğimiz Serpil Hamdi Tüzün’ü, bugün hiç değilse gizli özne olarak bir yerlere koyalım.

Haberin Devamı

Çocukların seviyesine inebilmek, onlarla aynı dili konuşabilmek, her şeyden önce futbolun bir oyun olduğunu, oyun diliyle onlara anlatabilmek farklı bir maharettir. Unutmamak gerekir ki; eğer bir eğitmenseniz, bildikleriniz sadece anlatabildikleriniz kadardır.

Yarınımızın iyi bireylerini yetiştirmek için bugünün yetiştiricilerini iyi seçmemiz gerekir. Unutmadan Türk Futbolunun yarınlarına damgasını vuracak U17 takımımız 6 Ekim tarihinde U17 Dünya Kupası ilk maçına çıkacak. Böylesi bir organizasyonu maalesef ki hiçbir televizyon kanalımız yayınlamayacak. Oysa ki bizler futbolu çok seviyoruz öyle değil mi?