Futbol Şifo zirveyi yakalayacak

Şifo zirveyi yakalayacak

22.01.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

En iyi bildiğim işi yapıyorum. Bu işe aşığım, çok çalışmak, zoru başarmak istiyorum. Mücadele ruhumda var. 17 yaşından beri savaşıyorum. Kendi doğrularından bir milim şaşmayan, taviz vermeyen bir karakterim var. Bu ülke mutlaka zirveyi yakalayan bir Şifo görecektir. Ben oralarda olacağım. Olmama şansı sıfır...

Şifo zirveyi yakalayacak

BİLAL MEŞE / ÖZEL RÖPORTAJ

Haberin Devamı

Türk futbolunun “Şifo” lakaplı yıldızı Mehmet Özdilek’in, Antalyaspor’da başlayan teknik adamlık serüveni; Gençlerbirliği, Çaykur Rizespor ve son olarak Kayseri Erciyes’te devam ediyor.
Özdilek, yarışmacı bir ruha sahiptir, hırslıdır. Gelecekte üç büyüklerde görev yapma şansı bulur mu, bulamaz mı bilemiyoruz ama dile getirmese de onun gönlünde “Kartal” yatıyor. Beşiktaş’ı unutamıyor, bir gün siyah-beyazlı kulübe teknik adam olarak dönmenin planlarını yapıyor... Pes edeceğe benzemiyor, sıranın kendisine gelmesini bekliyor.

“Şifo” ile yine Antalya’da buluştuk, geçmişi ve geleceği masaya yatırdık. İlk olarak yeni yabancı kuralıyla ilgili görüşlerini aldık:

“Kararın 5-6 ay önceden açıklanması olumlu. Ben zaten hep serbestlikten yanaydım, doğrusu budur. Rakamlara, sayılara çok takılan bir adam değilim. Önemli olan kalitenin yukarı çekilmesidir, gerisi detaydır. Türk oyuncusu, yabancılarla daha fazla rekabete girecek. Bunun futbolumuza artılar getireceği ortada. Burada kriterler ve oyuncu kalitesi çok önemli. İngiltere, Almanya veya birçok Avrupa ülkesinde kriterler var. Örneğin oyuncunun son iki yılda kendi milli takımda en az 20 kez oynaması gerekiyor.”

Haberin Devamı

Şifo zirveyi yakalayacak

‘Özgür olmalılar’

Ama hocam vergi, SGK borcu olanlar, oyunculara borçlu olan kulüpler transfer yapamayacak.
“Bu kriterlere uyan kaç kulüp sayabilirsiniz ki? Tabii burada denetleyici olarak federasyona çok büyük görev düşüyor. Hiçbir takıma müsamaha edilmeyeceği söyleniyor. Uygulama nasıl olacak hep birlikte göreceğiz. Geçmişten gelen borçları bulunan kulüplerin planlamayı doğru yapması lazım.”

Yani Fatih Terim’in söylemlerine katılıyorsun?
“Valla Terim hocamızın söylediklerini Türkiye’de bilmeyen yok. Yalnız son bölümdeki konuşması ilgi çekiciydi. Örneğin federasyon seçimlerindeki sistemin değişmesi gerektiğini söyledi, çok doğru... Yani kulüplerin, federasyonu yönetmemesi lazım. Federasyon baskı altına alınmayacak. Radikal kararlarda özgür olmalıdır.”

Yerli-yabancı oyuncular arasında rekabet artacak mı peki?
“Tabii ki yabancıların rekabeti de getireceği kesin. Yerlilerin fiyatları düşecek. Düşünün şu anda yerli oyuncu bulamıyorsunuz, el yakıyorlar. İnanılmaz rakamlar var. Bu şartla bizler ne kadar yerli oyuncu alabiliriz. Geçmişi anımsayın, o yıllarda emekliliği gelmiş yabancılar akın ediyordu ülkemize. Şimdi yetenekli yabancıları alma şansınız da var.”

Haberin Devamı

Türk futbolunun çıtasını yükseltme anlamında senin reçeten ne olur?
“Girersem olmaz bu konuya. Görevde bir kurum var, o kurumu yöneten insanlar var. Ortaya koydukları bir şablon bulunuyor. Herkes biliyor ama önemli olan uygulamaya bir an önce geçmektir. Yıllardır altyapıların gelişmesi şart diyoruz. En uzun kaldığım kulüp Antalya’ya gittiğimde hiçbir şey yoktu, ayrılırken, altyapısı güçlü bir takım bırakmıştık. Ne var ki yine eskiye dönülmüş. Her değişimde her şey sil baştan oluyor, devamlılığı yakalamıyoruz. Sistemler sağlam temeller üzerine oturmuyor ülkemizde.”
Antalyaspor örneği

Şifo zirveyi yakalayacak
Antalya, Gençlerbirliği, Rize, Erciyes... Mehmet Özdilek yetersiz mi kaldı?
“Bu sadece benimle alakalı değil. Sistem bunu gerektiriyor. Belki Türkiye’de bir kulüpte en uzun süre çalışan teknik adam benim. Antalya’da iyi bir çıkış yakaladık, ondan sonra da ‘hedeflerimizi büyütmeliyiz’ dedik. İlk 6’ya girmeyi, Avrupa kupalarına katılmayı hedefledik.”

Haberin Devamı

Erciyes sıkıntılı bir durumda. Küme düşerse Özdilek de yara almaz mı?
“Valla ilk 6 hariç her takım sıkıntı içinde olacak, tablo böyle gösteriyor. Risk almadan başarıyı yakalama şansınız var mı? Doğru yolda giden bir takımı da size vermiyorlar. Antalya’yı 2 puanla teslim almıştım, tam 5 yıl o takımda görev yaptım. Kulüp haline getirdik.”

Ama kazanmaya alışmış bir fotoğraftır Şifo...
“İyi futbol oynatmak en büyük hedefim. Tabii ki sıkıntı yaşıyorum. Kimse de iyi giden bir şeyi sana sunmuyor ağabey. Dışarda mı kalacaksın, yoksa çalışacak mısın?”

Çalışmak zorunda mısın!
“Hayır, ama en iyi bildiğim iş bu. İşim de var, geleceğim garanti altında. İşimi seviyorum, bu işe aşığım, çok çalışmak, zoru başarmak istiyorum. Ekonomik anlamda bir sıkıntım yok, ama mücadele etmek ruhumda var. Sıkıntı çekmeden, mücadele edemezsiniz. İşime aşık bir adamım. Bir noktaya ulaşmak adına, bu uğraşı vermek zorundayım. Mücadele benim ruhumda var. 17 yaşından beri savaşıyorum. Bütün başarılı hocalara bakın, geçmişlerinde mutlaka sıkıntı çekmişlerdir.”

Haberin Devamı

‘İlişkiler çok önemli’

Üst seviye takımları çalıştırmak için illa torpil mi gerekli hocam?

“İlişkiler çok önemli... Bende bir eksiklik yok, sistemde eksiklik var. Kendi doğrularından bir milim şaşmayan, taviz vermeyen bir karakterim var. Kimseye de eyvallahım yok. Ama bu ülke mutlaka zirveyi yakalayan bir Şifo görecektir.”

'Fotoğraf negatif'

Hakemler için ne söyleyeceksiniz?
“Formsuzlar, ilk yarıyı kötü bitirdiler. Hepimiz insanız, hata yapabiliriz, hakemler de yapar. Art niyetli değiller asla. ‘Hakemlerin üzerinde baskı var’ düşüncesine katılmıyorum. Niye mi? Çünkü maçlar boş tribünlere oynanıyor, taraftar yok. Genelde 5-6 bin seyirciye oynuyoruz. Ortalamada ne zaman Avrupa’yı yakaladık ki! Düşme hattındaki Borussia Dortmund’un her maçında 75-80 bin kişi var. Şimdiden ikinci ligin planlarını yapıyorlar.”

Galatasaray’a iki maçta da 4 gol attılar ama...
“Sadece bize atmadılar, grupta herkesi yendiler. Takım ligden düşüyor ilgi aynı. Seyirci yine alkışlıyor. Bizde bu fotoğraf negatif. Bu kültürü aşılamamız çok zor, hatta imkansız. Almanya’da yabancı oyuncu konusu tartışılıyor mu?

‘Yaşım daha 47 ideal yaş 55-60’

Seni daha iyi yerlerde görmek istiyoruz, gönlümüzden geçen bu...

“Olacak, olmama şansı yok. Ben oralarda olacağım. Olmama şansı sıfır.”

Ne zaman! Yaşlanıyoruz hocam?
“Hayır yaşlandığımı söylemem, daha 47 yaşındayım.”

Peki büyük hedefler için ideal yaş kaçtır?
“55, hatta 60 bence. Olgunlaştım, tecrübeliyim, başarılı ortamları yakalayacağımdan kuşkum yok.”

‘Biri Ajax’lı diğeri PSV’li!’

2016 Fransa yolumuz açık mı hocam?
“Ben hep şuna bakarım. Toplumla, Milli Takım’ın bağdaşması çok önemli. Heyecan yok, bu heyecanı yaratamadık. 2002 Dünya Kupası finallerini, 2008’i Avrupa Şampiyonası’nı hatırlayalım. Ülkede müthiş bir sinerji vardı. Hepimiz Milli Takım’ı sahipleniyorduk. Biz acaba Milli Takım’ı dışarıda tutup, kulüplere mi yoğunlaştık. Avrupa ülkelerinde milli maçlar inanılmaz seyirciyle oynanıyor. Milli Takım, herkesin takımı olmalı, renklerin değil, ülkenin takımı olmalı. Maalesef son dönemlerde bundan uzak kaldık. UEFA niye Türkiye’nin her turnuvada olmasını istiyor, kara kaşımıza, kara gözümüze mi? Çünkü katıldığımız her turnuvaya renk katan bir ülkeydik. Kaybederken bile coşkumuz vardı. 2016 Fransa’ya gitmek zor görünüyor. Realiteye bakmak gerekir. Hiçbirimiz İzlanda ve Çek Cumhuriyeti’ni böyle beklemiyorduk. Adamlar takım olmuşlar. İzlandalı oyuncuların çoğu Avrupa’da forma giyiyor. Futbolcu almak için hamle yaptık, biri Ajax, diğeri PSV’li çıktı.”

‘Beşiktaş iyi geldi’

“Beşiktaş’ın kupası var, ligi var, UEFA’sı var. Galatasaray’ın sadece kupası ve ligi var. Fenerbahçe’nin ligi var, kupası var. Avrupa kupaları Beşiktaş’ı zorlayacaktır. Psikolojik yorgunluklarını kendileri de ifade ettiler. UEFA Kupası’nda yük belirli oyuncuların üzerinde oldu hep. Aynı şeyi Galatasaray da yaşadı. İkinci yarı daha zor, yukarısı için de, aşağısı için de zor geçecektir. Beşiktaş’ın, UEFA Ligi maçlarından keyif aldığımı söyleyebilirim. Beşiktaş hep aynı grubuyla gitmeye çalışıyor. Derinlik yok kadroda. Bu sıkıntıyı yaşıyor. Tabii ki sahasının olmaması Beşiktaş’ı olumsuz ekiledi, ancak şu ana kadar da iyi geldiler.”

‘Kıvılcım bekledim’

“Çaykur Rize’de iyi bir başkan ve yönetim kuruluyla çalıştım. Geçtiğimiz sezondan sarkan handikapları vardı. Detaylara çok girmek istemiyorum. Takım beklentilerimin çok altındaydı. Başkan bırakmamı istemedi. İlk yarının bitimine 4 hafta vardı, bir kıvılcım bekledim, olmadı. Işığı göremediğim için bıraktım. Ayrılığın kendi adıma doğru olacağını düşündüm.”

‘Erciyes’in potansiyeli var’

“Transfer yapacağız, 4-5 futbolcu almak istiyoruz. Elimizde 9 yabancı var. Değerli oyunculara sahibiz ama ilk yarıda gerçek değerlerinin altında kalan oyuncular oldu. Son 2 haftayı saymazsak, iyi bir Erciyes fotoğrafı görülebilir. Yani potansiyel var, bizler de bunu ortaya çıkarmak adına çalışmalarımızı yapıyoruz. Bir de Afrika Kupası’na giden oyuncular var. Dört oyuncumuz gitti. Uğur Tütüneker hocayla ayrıldıktan sonra konuştum. Oyuncularla ilgili, genel yapıyla ilgili düşüncelerini aldım. Gecemizi, gündüzümüzü Kayseri Erciyes’e ayırıyoruz. İkinci yarıda zorlu bir mücadele bekliyor bizi. Biz bu mücaleden yüzümüzün akıyla çıkacağız. Ama risk almadan olmaz bu süreç. Düşme kelimesini dilime yansıtmam biliyorsun ağabey. O kelime benden uzak, zoru başarmak da bizim işimiz. Hedefimiz alt tarafla muhattap olmak değil, yukarılara çıkmak.