Şimdi bekliyoruz

Ne kaderdir ki, Ukrayna'ya karşı ilk iki maça oranla daha iyi başladığımız oyunu iki duran topla aleyhimize döndürmüştük. İki Aliiev füzesi. Üst düzey bir takım oyunu oynayan Ukrayna'nın farkı yaratan iki Kiev'li oyuncusundan orta sahada oynayanı dün Vijverberg stadında yıldızlaşan ikinci isimdi. İlki ise kuşkusuz dün oynanan ilk maçta bir gol atıp sonra kaleci kırmızı kart gördüğü için kaleye geçen İspanyol Jona'ydı. Bir penaltı ve 2 net pozisyonu kurtarışı takım 3-0 önde olsa da efsaneviydi.Aliiev'in Belarus asıllı 10 numarası Milevski ile kurduğu ortaklık, takımca oynadıkları pas otomatiği çok güçlü oyunu bir kaç kademe yukarı taşıyordu. Bu takım oyununun sebebi kuşkusuz cezalı ve formsuz 3 oyuncu dışarıda kalmasına rağmen ilk 11'de yer alan 7 Dinamo Kiev'liydi.Mihaliçenko'nun ekibinde bir önceki maçtan 5 oyuncu farklıydı. Biz Panama 11'ini bozmamıştık. Ama goller özellikle de ikinci füze sonrası tamamen oyundan düştük. Baştan planlanan kanat organizasyonlarının kanalları tamamen tıkandı. Pasörler Olcay, Zafer ve Sezer çaresiz kaldı. İmdadımıza yeni kurallar gereği Samborsky'nin atılışı yetişti neyse ki! Ve ikinci yarıyla birlikte Olcan üst düzey bir yetenek, Sezer ise uluslararası bir yıldız gibi oynamaya başladı, takım uyumu ve direncimiz arttı. Ama Ukrayna'nın milli karakteri de devreye girdi. İyi kontralar.Fas'ın Şili'yi yenmesi sonrası, şimdi üçüncüler sıralamasında bir takımı altımıza aldık. Bize bir takım daha lazım. Son 10 dakikada olanlara gelince. Bunu sonra konuşalım. mdemirkol@milliyet.com.tr Ustaömer maçtan bir gün önce Ukrayna'nın da sıkıntıları olduğunu anlatırken duran topları ilk sıraya koyuyordu. Sezer'in harikulade oyununu süsleyen şaheser vuruşuyla bundan yararlandık da...