05.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
SERDAR SARIDAĞ - MAÇIN ÖYKÜSÜ
TT Arena’da pazartesi akşamı Galatasaray’ı dize getiren Kartal maça tempolu başladı, sağlı sollu ataklarla rakibini bunalttı. Gökhan Gönül’ün şık sayısıyla soyunma odasına önde giden siyah-beyazlı takım ikinci golü bularak oyunu koparamadı, son anlarda kalesinde ciddi tehlikeler yaşasa da 3 puanı söküp aldı.
Kolay görünen zor bir maçtı. Kolay olabilirdi fakat Beşiktaş aradığı golü çok geç buldu.
Aslında zor olacağı dünden belliydi. Çünkü Beşiktaş’ın karşısında ligin en iyi savunmacı teknik adamlarından Hikmet Karaman vardı. Haftalardır ilk on birde yer vermediği, Alman alt yapılı defansif orta saha oyuncusu Robin Yalçın, sanki bu maç için bekletiliyordu. Talisca’ya nefes aldırmayan bu genç, Çaykur Rizespor’un Atiba’sı gibiydi.
İlk yarıdaki katı savunma anlayışıyla birlikte ani geliştirdiği ataklarla Vodafone Arena’da gol bulmayı uman konuk ekipten, Kweuke’nin ayağı çime takılmasa, Çaykur Rizespor belki de ilk golü bulan taraf olacaktı. 38’de ise Hikmet Karaman’ın, Türkiye’nin Luka Modric’i dediği Recep Niyaz’ın şutu, az farkla kornere çıktı. 40. dakikada Gökhan Gönül ile aradığı golü bulan Beşiktaş, derin bir nefes aldı.
Kartal’ın ilk yarıda aldığı bu nefes, nerdeyse ikinci yarıya yetmeyecekti. Katı savunmayı bir türlü aşamayan Beşiktaş, 69’da Talisca ile ikinci gol şansını buldu ama o top kaleci Diallo’da kaldı. 74’te ise oyuna giren Aboubakar, Çaykur Rizespor savunmasının hatası nedeniyle, Diallo ile karşı karşıya kaldı ama Diallo yine başarılıydı. 87’de Beşiktaş kalesinde Kweuke’nin yaşattığı karambolde ise Kartal çok şanslıydı.
Futbol kötü ama alınan üç puan, şampiyonluk yarışı için çok önemliydi.