SİSTEM BİLMECESİ

Daumun kaleci şikayeti dışında Fenerbahçenin, Alex, Deniz, Serkan, Fabiano gibi transferleri "doğru teşhis" yansımaları olarak görünüyor. Fenerbahçedeki asıl sorun; sistemde görünüyor. Avrupada sağlama alınan skor anlayışına uygun yapı, ligde nereye kadar ilaç olacak ? Eldeki yıldızlar nasıl kullanılacak? Şampiyonlar Ligi, vizyondaki yükselişin yansımasına tanık olacak mı ? Sadece taraftarın değil futbol kamuoyunun da merakla beklediği yanıtlar olarak asılı duruyor zihinlerde...R.D - Alex çok zor bir oyuncu. Hocayı o oyuncuya göre sistem oluşturmaya yönlendiren tipte bir futbolcu. Çünkü bu tip oyuncuların özgür oynaması gerekir. Başka türlü oynatamazsınız. 10 numara yani. Alex, Sergen bunlar aynı tip oyuncular. Hiç yaramıyor dersin araya bir top atar, bir serbest vuruş kullanır bir gol atar maçı kurtarır. Hoca için bu tip oyuncular çok zordur. M.D - Yine herkesin kafası karışacak yani. Alex takımı yumuşatacak, ama çıkıp, iki hareket yapacak kimsenin söyleyecek sözü kalmayacak. R.D - Tabii. Daum hazırlık döneminde muhteşem bir iş yaptı. Birincisi; arkadaki 4lüsü şampiyon olmasına rağmen değişmiş. Geçen sene solda Hanefi ya da Petkov, sağda Ali Güneş ya da Fatih, ortada Tomas - Luciano oynuyordu. Şimdi tek Luciano kalmış, 3 yeni transfer oynatıyorsun. Servet de yeni transfer sayılır. Solda Fabiano, sağda Önder. Önder 4lü savuma için hakikaten iyi bir oyuncu. Hem stoper oynatabilirsin, hem sağda oynatabilirsin.A.G - Yani bu bağlamda Galatasaray büyük balık kaçırdı. YÖNETİM geçen sezon başında Daumu getirirken, hedeflerini koymuş, lig şampiyonluğu ve Avrupa yarışında gerçek mücadeleyi, 2004 - 2005e kaydırdığını açıklamıştı. Ama ligin ikinci yarısında yaşanan "mucizeler" Sarı - Lacivertlileri 3. yıldız onuruna ulaştırdı. Belki de bu zafer, gerçek rotanın çizildiği bu sezon için planları alt üst etti. Ama her türlü geliri ve tesisleşmesiyle Avrupaya bile örnek olan Kadıköy ekibi, şimdi vizyonunu daha da genişletti ve kadrosunu akılcı takviyelerle zenginleştirme olanağı buldu. R.D - Çok doğru. En çok ihtiyaçları olan oyuncu şu anda. Daum, amatör takımla da oynasa, Türkiyemsporla da oynasa, Juventusla da oynasa, 90 dakika 4lüyü hiç bozmamaya çalıştı. Bu bir antrenör artısıdır. (Burada bir konunun altını çizeyim. Belki Luciano bırakılıp, Tomas tutulabilirdi. Bir hata yapıldı sanki.) Yeni oyuncuların birbirine alışması için birlikte oynatması önemli. Öndeki iki ön liberoda da Deniz, Marco, Selçuk, Ümitten ikisini oynatacak. Buraya kadar gayet iyi. Ama Fenerbahçe iki kanatla oynuyor. Galatasaray ve Beşiktaş da benzer oyun oynuyor. Ama onların oyuncularının Fenerbahçedekilerden farkı şu; onların orta saha kanatları orta sahayı tıkıyor. Fenerbahçede Tuncay ve Serhat çizgiye yapışık oynuyorlar. Böyle olunca iki ön liberoya çok yük biniyor. Artı iki santrfor oynuyor. Tabii Van Hooijdonk çok akıllı bir oyuncu. Fiziği çok iyi olmamasına karşın, orta sahaya doğru atıyor kendini ve orayı dolduruyor. En azından alan savunması yapıyor.M.D - Alexin gelişiyle ciddi bir sistem sorunu çıkacak. Daum sistemi değiştirmek zorunda kalabilir. Mevcut sistemin içine Alexi monte etmek zor görünüyor. Bu da hazırlık dönemindeki maçlarda denenenleri anlamsız kılacak.R.D - Şimdi Alex ve Nobrenin geldiğini düşünelim. Ya sistemi değiştirecek, tek ön liberoya düşecek ya da Van Hooijdonk ve Nobreden birini oynatacaksın. Burada Van Hooijdonk oynamadığı zaman da ortaya çıkacak sıkıntılar belli. Nobre oynamadığında da.M.D - Yani Fenerbahçe yumuşamamak için golcülerinin birinden vazgeçecek.R.D - Alex de golcü sayılır. Bu durumda, bana göre Fenerbahçenin bu sistemi Avrupa için doğru tercih. İki ön liberolu sistem doğru. Dünya futbolu da böyle. Juventus da öyle oynadı. Antrenörler bu sistemle önce kendilerini kurtarmaya bakıyor. Deplasmanda bir puan için çıkacaksın, böyle oynayacaksın. Avrupa maçlarında da böyle oynayacaksın. Durum bu. Ama lig için de bu hiç beğenmediğim bir sistem. Tek kale oynayamıyorsun. Rakibi mahkum edemiyorsun. Çünkü iki ön libero ileri mi çıksam, defansta mı kalsam ikilemine düşüyor. Ama temel çözüm bence şu; tek forvet Van Hooijdonk. Arkasında Tuncay ve Alexi ikili oynatıp. Arkasına Serkan gibi Deniz gibi Ümit gibi oyuncuları koymak. Tabii Van Hooijdonk değişir, Serhat olur, Nobre olur.M.D - Sistemi olduğu gibi değiştiriyor bu öneri. 4 - 3 - 2 - 1 gibi. R.D: - Evet Alexten en iyi yararlanma yolu bu. Daumdan da özür diliyorum. Çok teknik işlere girdim, ama benim aklıma en yatan bu. Antrenör artısı M.D - Ama bütün hazırlık döneminde bambaşka bir şey denendi. Sanki hiç Alex gelmeyecekmiş gibi oynadılar.R.D - Doğru. Ama asıl Daumun kafasını meşgul eden soru bence Van Hooijdonk. Antrenör kovdurur bu tip oyuncular. Bakıyorsun koşmuyor bir şey yapmıyor gözüküyor. İki pozisyondan iki gol çıkarıyor.A.G - Juventus maçı Daum için hiç de iyi olmadı yani.R.D Kesinlikle öyle.E.Ş - Daumun, Şampiyonlar Liginde Van Hooijdonk için değişik taktik planları olabilir. Onu başta yedek oturtup, son 20 dakikada oyuna alıp, maçı çözecek adam olarak kullanabilir.R.D - Van Hooijdonk yedek kalırsa sorun çıkar.E.Ş - Yok eğer ligde ondan yararlanabilirse. Daum da çok iyi biliyor, o kendisini de yiyebilir. Çok iyi bir oyuncu, geçen yılki şampiyonlukta önemi çok büyük. Türkiyeye birçok yabancı geldi şu ana kadar. İlk senesinde bu kadar başarılı olup, hem de bu kadar saygın, çevresindeki herkesi esir alan, herkesin sevdiği bir oyuncu görmedik. Sevgi verdiğiniz zaman sevgi alırsınız Van Hooijdonk bunu gösterdi. Tam bir ağabey ve tam bir takım kaptanı.A.G - Hagi kadar başarılı oldu. Üstüne sempatisini de ekledi.E.Ş - Aynen öyle. Seyirci tapıyor. Onu kenarda bekletmeye çalışmak, Daum adına abesle iştigal olur. Ama Avrupada, Şampiyonlar Liginde öyle bir gruba düşersiniz ki, daha büyük bir fizik güce ihtiyaç duyarsınız. Ondan ikinci yarılarda faydalanırsınız. O başka.R.D - Alex nedeniyle Van Hooijdonk, Nobre ve Murat Hacıoğlundan birini oynatacaksınız. Bu sistem kalırsa, yine üç oyuncudan birini oynatacaksınız, Alexi ileri koyacaksınız. Ama bana kalsa tek forvet Van Hooijdonk, arkasında gerçekten çok önemli bir silah olan Tuncay ve Alexle oynarım.M.D - Benim kafamdaki çözüm de buna yakın aslında. Zaten Fenerbahçe de geçen sene bunun örneğini vermişti. Mesela geçen yıl İnönüde oynanan Beşiktaş maçı iyi bir örnek. O maçta Nobre ileride tek başına pivot santrfordu. Van Hooijdonk orta sahaya çekilmişti. Ve Fenerbahçe, Serhat ve Tuncayı sürekli ileri sürerek gol arıyordu. Bu sistem içinde Van Hooijdonkun yerine Alexi koyarsak, sorun çözülür gibi geliyor. Tabii kağıt üzerinde.R.D - Evet bu sistem Fenerbahçeyi, Şampiyonlar Liginde ileri götürebilecek bir oyun tarzı. Zaten Daum bu tip değişikleri yapıyor, ama oyun sistemiyle temelde oynamıyor. Sorun; Hooijdonk A.G - Daum özellikle Leverkusendeyken hücum organizasyonunu sık sık değiştiriyordu. 1 - 2 yerine 2 - 1 yapıyordu vs. Şimdi Fenerbahçede de seyirciyi ve yorumcuları çok üzmeyecek farklı arayışlara yönelebilir Daum. Çünkü elinde bol seçenek var. Ama bu Van Hooijdonk konusunu, onu takımdan kesmek gibi yöntemle çözmeye kalkar ve kötü sonuçlar alırsa, onun kariyeri de sorgulanır. Ama şunu söylemek lazım, elinde bu hücum formatlarını değiştirebilecek çok güzel alternatifler, oyuncular var. Hem Avrupada hem Türkiyede, hem Saracoğlunda hem deplasmanda bol adamı var. Ben sanıyorum, Van Hooijdonk değil de Nobre kenara daha kolay çekilebilir. E.Ş - Tabii, bu zamanla daha belirgin hale gelecek. Geçen sene Nobre de gelir gelmez formayı sırtına geçirip gollerine başladı. Ayrıca istikrarlı bir hücum pres örneği de verdi. Nobre de kesilecek oyuncu değil.R.D - Bir de tabii şöyle bir dezavantaj var. Gerçekçi olmak lazım. Dışarıdaki herkesin düşüncesi; yönetimin şimdi bahane aradığı.A.G - İşler biraz kötü gitmeye başlarsa Daumun işi zor.E.Ş - Hepinizden nüfus kağıdı sararmış biri olarak Türk futbol tarihinde ilk defa böyle bir şey gördüm. Sen takımını şampiyon yapmışsın. Almanya kampında yönetimin aleyhinde toplantı tertip ediyorsun. Bu olacak iş değil.A.G - Daha ayıbı Volkanla ilgili söyledikleri. Yönetim ceza verebilir, kendisini koruyacak açıklama yapabilir. Volkan ne yapabilir peki? R.D - Ben Fenerbahçenin oyunculuğunu yaptım, antrenörlüğünü yaptım. İlk defa uzun yıllardır geçen sene bir ilki yaşadık. Fenerbahçenin hedefi her sene tamamen şampiyonluktur. Ama geçen sene öyle bir hava oluştu ki. Biz bu sene Şampiyonlar Ligine kalacağız, hedefimiz gelecek sene şampiyon olmak gibi. Hatta 10 puan 11 puan gerideyken bile 55 bin kişi stada gidip, takımına destek verdi. Bu Fenerbahçe için değişik bir durumdu. Ama bu sene aslına döndü Fenerbahçe. Şimdi bırakın Türkiyede şampiyon olmayı Avrupada büyük hedefler konmaya başladı. Bu bir dezavantaj.E.Ş - Daum bu saçma açıklamayı yapmasa bugün Fenerbahçenin şampiyonluğun bir numaralı adayı olduğunu herkes söyleyecekti. Beşiktaşlı, Galatasaraylı dostlar bile Fenerbahçenin ne kadar iyi bir takım kurduğundan bahsediyor.A.G - Ben Alex noktasına geri döneyim. Bu yıl artı ya da eksi Fenerbahçenin kilit belirleyici ismi Alex olacak. Ama yine de şunu söyleyebilirim ki, Fenerbahçe bu yıl şampiyonluğun en önemli adayı.R.D - Fenerbahçeden çok rakipleri için çok önemli bu sene. Fenerbahçe eğer yine şampiyon olursa, fark rakipleriyle uçuruma doğru gidebilir. Stadı doluyor çok para kazanıyor. Tesisleri yapılıyor. Fark açılır. Fenerium mağazalarının Haziran cirosu 1 trilyon küsür.A.G -Galatasarayın Terim dönemi gibi yani. Kariyer sorgulanır Murat HacıoğluAlex De SouzaSerkan BalcıÖnder TuracıFabiano LimaDeniz Barış Gelenler TomasYusufİsmailAli GüneşRebrovPetkov GİDenler Erdoğan Şenay: VolkanMehmet Demirkol: Aurelio; AlexRıdvan: Van HooijdonkAttila Gökçe: Alex KİLİT İSİMLER Ruh var, kadro yok TRABZONSPOR, geçen sıçradığı yüksekliği, en azından korumak adına, flaş değil ama yerinde transferle korumaya çalıştı. Kadro yapısı itibarıyla, mücadeleci bir kıyafeti üzerine monte eden Karadeniz ekibi lige en azından Skonto Riga moraliyle girecek.Ancak her takımda olduğu gibi Trabzonda da sorunlar var. Örneğin orta sahaya alınan yeni isimler, her ne kadar ön eleme maçlarında kullanılmasa da, ne kadar yararlı olacak ? Ziya Doğanın kafasındaki yapı, kendi deyimiyle transfer eksikliği nedeniyle nereye kadar oturacak ? Kadro derinliği yeterli mi ? Şampiyonlar Ligine yükselinmesi halinde bu kadro iki cepheyi birden kaldırabilecek mi ? M.D - Trabzonspor, elinde çok değerli hücum oyuncuları olmasına rağmen, bunun tersine Türkiyenin en önemli defansif güçlerinden biri. Tolga dışında çok önemli bir savunma oyuncuları yok, ama bu işi iyi yapıyorlar. Kiev maçı öncesi bu hatta oynayan 3 oyuncularının sakat olması, lig ve Avrupa serüveni başlarken startta onlara zarar verecek. Öte yandan çok yetenekli 4 önemli hücum oyuncusuna sahipler. Belki 96dan bu yana ilk kez oyuncu kalitesi olarak diğer şampiyonluk adaylarına yakın duruyorlar. Ama hala kadro derinliği yok. Bu bir dezavantaj.A.G - Trabzonspor, Türk Futbolunun, en büyük mucizelerinden biri... Avrupada şampiyonlar, genel olarak zengin sanayi kentlerinden çıkar. Juventus, Liverpool, Milan, Real Madrid ve Barcelona gibi... Trabzonspor, böyle bir tarife uymuyor. Buna rağmen yerel zenginlikleriyle 6 şampiyonluk kazandı. Bugün globalleşen milyon dolarlık yabancı transferleriyle bambaşka bir renklilik kazanan günümüz futbolunda, Trabzonspor yine de özünü bozmadan Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz gibi yerel yıldızlarıyla zirve mücadelesi yapıyor. Geçmişe oranla rekabet daha sert, daha hızlı ve daha yoğun... E.Ş - Gökdeniz, Mehmet Yılmaz ve tabii ki Fatih Tekkenin oynadıkça zenginleşen futbol anlayışı, Bordo - Mavililerin bu yılda en büyük kozu olacaktır. Bu üç oyuncunun yanı sıra Trabzonsporda bir de Yattara gerçeği var. Yattaranın çizgi üstündeki üretkenliği ve asistleri, üç büyükleri kıskandıracak kadar özellik taşımaktadır. Eğer Doğan, Yattarayı istediği seviyeye getirip, takıma monte edebilirse, bu Trabzonspor için büyük bir avantaj olur.M.D - Ziya Doğanın oyun anlayışı sabrı gerektiriyor. Geçen yıl hiç hesapta olmayan şampiyonluk iddiasına kavuşulması taraftarı sarhoş etti. Ama bu sene baştan şampiyon adayı olarak lige girişte aynı atmosfer olmayacak. Bildik Trabzon sabırsızlığı, takım, hoca ve yönetim üzerinde bir baskı oluşturabilir. İşte böyle bir sezona girilirken Dinamo Kiev sınavı çok önemli. Geçebilirlerse baskıyı dağıtabilirler. Öte yandan Şampiyonlar Ligini de götürebilecek kadro derinlikleri yok. Ziya Doğan ve yönetimi zor sezon bekliyor. Yattara gerçeği A.G - Ziya Doğan tek yerli antrenör olarak, acaba üç büyüklere karşı, bu yerel gücü zirvede tutup, zafere ulaşabilir mi? Sanırım Trabzonspor, iç rekabeti sonuna kadar sıcak tutacak ve üç büyüğü oynadığı oyunla sürekli tehdit edecektir. Dördüncü büyük, bu yıl istediği biçimde transfer yapmadı ya da yapamadı. Elindekilerle yetinmek zorunda. Elbette bu kadro, İstanbulun zenginlerine eşlik edecek bir zenginlikte değil. Ama ortada kocaman bir Karadenizlilik ruhu var. Seyircinin ve takımın ateşi, olumlu biçimde sahaya yansırsa Trabzonspor, şu anda az görünen şampiyonluk şansını artırabilir.E.Ş - Trabzon yönetiminin ve Doğanın stratejileri çok doğrudur. Bordo - Mavililer bu yıl yukarıda söylediğimiz gibi içeride ve dışarıda rakiplerini mükemmel oyunlarıyla çok zorlayacaktır.Ziya Doğanın patronluğundaki Trabzonspor, Şampiyonlar Ligi ön elemesinde oynadığı ikinci eleme maçında aldığı mükemmel sonuçla bu sene hem Avrupada hem de Türkiye Liglerinde göz kamaştırıcı oyunlar sergileyeceğini zaten ortaya koymuştur. Şansı artabilir