"Sözümü tuttum"

EZGİ TOPER - RÖPORTAJ

Başarılı jokey bu işi noktaladığında bir iz bırakacağı için mutlu olduğunu söyledi. Herkes Hep Beraber’i kısa mesafe atı olarak düşünürken, kendisinin buna katılmadığını belirten Çelik, “Son 600’de zaferden emindim. Atın sahibine söz verdiğim gibi farkla kazandım” dedi.

Türk yarışçılığının derbisi Gazi Koşusu, 4. kez üst üste Ahmet Çelik’in oldu... Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk adına 1927 yılından bu yana düzenlenen dev organizasyonda kırılması güç bir rekora imza atıp adını şimdiden efsaneler arasına yazdıran Çelik’le yarışı, atı Hep Beraber’i ve kariyerini konuştuk...

Bu kadar prestijli bir turnuvayı üst üste dört kez kazanmış olmak nasıl bir duygu?
Duayenimiz, rahmetli Ekrem Kurt, 47 sene önce üst üste üç kez kazanmış ve ondan sonra bu rekora yaklaşan olmamış. Bu sene kazansak tek başımıza tahta oturacaktık. Bize nasip oldu. Başka birine kısmet olmayacak diye bir şey yok ama gerçekten zor. Ben çok mutluyum, yarın öbür gün bu işi bıraksam bile bir iz bırakmış olacağım.

Bu başarıya ulaşmak iyi bir hazırlık anlamına gelir? Diğer jokeylerin yapamadığı, sizin doğru yaptığınız şey nedir?
Ben iyi at takip ederim. Ben atı izlediğim zaman yarış içerisinde ne istediğini, hangi mesafede daha iyi koşacağını görürüm. Yarış içinde atın istediği yerden gitmek de önemli. O şekilde götüremezsen bozulup yarışı bırakabilir. Gazi’yi kazandığım 4 attan sadece Grey Storm’a daha önce de binmiştim ama Renk, Piano Sonata ve Hep Beraber’in sırtına ilk kez binip kazandım.

Biraz da atınız Hep Beraber’den bahsedelim. Nasıl bir araya geldiniz, onu nasıl seçtiniz ve o nasıl bir at?
Hep Beraber özel bir at. Taylık dönemindeki yarışlarında kendini kanıtlamıştı. Adana’da bir iki yarış koşup dinlendirilmeye alınmıştı. Ardından İstanbul’da katıldığı ilk yarışı izlemiştim, güzel bir şekilde kazandı. Herkes onun orta mesafe atı olduğunu ve uzun mesafede başarılı olmayacağını düşünüyordu ama ben atı beğenmiştim. Menajerimle teklif gönderdik. Son üç yarışı kazandığımız için onay geldi. İdmanlara başladık ve yarış içinde de istediğimiz yerlerde gittik. Gazi Koşusu’nda lider başlayıp bitirmek yok denecek kadar az. Dışarıdan pres gelince ikinciliğe üçüncülüğe yattım; çünkü efor kaybedip mağlup olabilirdim. Son 600’de en büyük rakibim Rhythm Divine’dı ve onun yavaşladığını anladım. Artık yarışı kazanacağımdan emindim. Nitekim öyle de oldu, atın sahibine de söz verdiğim gibi dört boy farkla kazandım.

‘Kazanılan yarış zorluklara değiyor’

Sizi takip eden ve bu mesleği yapmak isteyen genç jokey adaylarına ne tavsiye edersiniz?
Bunun zor bir meslek olduğunu unutmasınlar. Kilosunu koruyacak, boyu uzamayacak. Ben 54-56 kilo arasında biniyorum. Bazen 53 kiloda bindiğimde neredeyse bir hafta kendimi aç bırakıyorum. Genç jokeyler için, her sabah 4’te 5’te, gerekirse 3’te kalkıp idman yapılıyor. Bu işi yarıda bırakacaklarsa hiç başlamasınlar. Bu iş çok zor ama bir kere kazandıktan sonra o galibiyet için tüm zorluklara değer.

‘Hep Beraber bana bir rekor getirdi’

Bu dört Gazi Koşusu’nda sizin için önce çıkan bir tanesi var mı?
Gazi Koşusu’ndaki dört at da bize birbirinden güzel mutluluklar yaşattı. Ama Hep Beraber’in farkı, bana bir rekoru da getirmiş olmasıydı. Kıyamete kadar bu rekor kırılır mı bilinmez... Bu işe başladığım zamanlar, “birisi bu yarışı üst üste dört kez kazanacak” deselerdi ben inanmazdım.

‘5. zaferi isterim’

Peki bundan sonraki hedefleriniz neler? Gazi Koşusu’nda 5. şampiyonluk gelir mi?
‘Ahmet Çelik’in 5. kez şampiyon olması, Ahmet Çelik’in rekorunun kırılmasından daha kolay’ şeklinde bir yorum gördüm. Ben de öyle düşünüyorum. Bir daha böyle bir fırsat doğarsa, kısmet olursa bunu boş çevireceğimi zannetmiyorum.