Skorer Spor ve politika

Spor ve politika

03.04.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Spor ve politika

Spor ve politika


Togay BAYATLI


Gün geçtikçe bir insanlık vahşetine dönen Kosova krizi, bir kez daha sporun politikanın içine girmesine neden oldu.
Sanki olayları önceden görmüş gibi, başkanı olduğum AIPS (Dünya Spor Yazarları Birliği) mayıs ayında Belgrad'ta yapılmasına bir yıl önce Uruguay'da oy birliği ile karar verilen Genel Kurul'u değiştirerek haziran sonunda Budapeşte'de organize edecek. Paris'te Ramblou Sarayı'nda Sırplar ile Kosovalı Arnavutlar arasında yapılan uzlaşma görüşmelerinde içilen ve yenilen tonlarca yemek ve şarap üzerine iki tarafın da uzlaşamaması bize bu kararı aldırttı. Çünkü kimse olaya ciddi bir şekilde yaklaşmadı.
Şimdi ise kendi ülkeleri dışında profesyonelce spor hayatlarını devam ettiren Yugoslav sporcuların NATO'nun askeri müdahalesine karşı çıkıcı eylemlerde bulunmaları, spor ve politika konusunda ilk kez uygulanan bir model oldu. Hele hele boykota kadar gitmeleri herhalde spor tarihine ilginç bir kayıt olarak düşecek. Gönül isterdi ki bu sporcular büyük bir özveri ve insani duygular içinde kendi devletlerince yapılan soykırım katliamını da protesto etsinler. Belki de çok şey istiyoruz. Ancak spor dünyası, bu akıl almaz utanç verici felaket karşısında duyarsız kalmamalı düşüncesini taşıyoruz.
Balkanlar'da başlayan çok uluslu savaş ve bunalım, spor faaliyetlerine genel anlamda engel olmadı. Ancak futbolda bazı Avrupa Şampiyonası eleme maçlarının ertelenmesi ve diğer takım sporlarında ise Yugoslavya'nın yarışma dışı bırakılması girişimleri görüldü. Bu arada IOC de rahatladı. Son zamanlarda bu kurumu hedef alan medya, savaş nedeniyle Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ni rahat bırakmaya başladı. Bizce doğrusu da buydu. IOC, kendi kendini düzeltmeli ama mutlaka reformları gerçekleştirmeli.
Milli Takım Teknik Direktörü Mustafa Denizli'nin Avrupa 2000 için görüşlerine katılmamak mümkün değil. Türkiye bu fırsatı akıllıca değerlendirmelidir.
Ülkemizde ise yarın gene büyük bir derbi maçı var. Fenerbahçe ve Beşiktaş şampiyonluk yarışındaki iddialarını devam ettirmek için bir sırat köprüsünde buluşacaklar. Şunu unutmayalım ki, İstanbul'daki terör olayları son bulmadı. Herkes dikkatli olmalı, çevresindeki seyircileri kontrol etmeli. Futbolumuzu ve sporumuzu terörün kurbanı yapmayalım. Bu gibi olayların arkasında sorumlular kadar sorumlu olması gereken insanların bu sorumluluklarını ciddiye almamaları yatmaktadır. Gönlümüzde kaliteli, heyecanlı, zevkli olduğu kadar centilmence ve olaysız geçecek bir futbol şöleni yatıyor.


Yazarlar