Terim, Hagi, Desailly

Milana imza atmadan birkaç saat önce donuna kadar, tepeden tırnağa giydirmişlerdi bir moda evinde Milanlılar onu.Bir önceki yılın Avrupa Şampiyonu takımından geliyordu.Fransa Milli Takımında oynuyordu.Bir Fransız kadar giyiniyordu.Yine de tepeden tırnağa giydirilmişti.Ağırına gitmişti."Artık Milanlı oldunuz (Sizli, bizli) Milanlı gibi giyineceksiniz" demişlerdi.Terim anlatmıştı.Muhammed Sarrın Moskovada attığı golden sonra Moskova Havaalanında Milanın defans çetesinin içine onu ilk soktuğu maçı.Satrancı başlatmıştı, Terim.Soyunma odasında ismi okundu, ölüm sessizliği oldu.Hatta Sarr huylanıp "Ben oynamayayım hocam" gibilerinden bakmıştı ona...40 küsur bin kişi vardı San Siroda.San Siro çığırtkanı "Sarr" dediğinde, koca statta bir tek kişi bile "Muhammed" dememişti.Garibim oynayıp oynayacağına çoktan pişman olmuştu.Hadi bir Senegalli bile yoktu koca statta. Bir Afrikalı da mı yoktu? Hani Sarrın bir teyze oğlu filan da mı yoktu?..Sarr bir de 40 metreden durup dururken vurmaz mı?"Çağırdım yanıma bi daha oralardan vurursan sen de gidersin, ben de" dedim diyor o her zaman ki kendine has, hoş, karizmatik üslubu içinde Terim...Muhammed daha sonra taaa oradan bir daha vurmuştu!Gol olmuştu...Koşup tabii hemen "sarr"ılmıştı Terime... Senegalli güçlü kuvvetli de."Az kalsın düşecektik yere." Düşünün Milan ceketli, Milan pantalonlu, Milan gömlekli Milano şıklığı içinde bir Milan coachu yerde bir futbolcusuyla "sarr"maş dolaş yuvarlanıyor.Milanlı kaldırır mı böyle birşeyi..."Milano kaldırır mı?"Kaldırmaz.Galatasaraylı da kaldırmaz coachunun "Anneee cep telefonum çalındı" diye bağırmasını da...Galatasaray Yönetimi kaldırdı...Ve...Galatasaraylı da şimdilik içine attı. Marcel Desailly anlatıyordu... O dünlerin birinde 40 küsur Çinliyle Toscana köylerini turlarken... Hepsi hepsi 30 bin dolar olan o günkü servetimin üçte biri çalınmıştı da...Galatasaray Teknik Direktörünün üçte biri kadar bile renk vermemiştim."Ne biçim adam bu böyle, 9 bin doları çalındı, dağıldı. Biz bir de, bununla bir hafta boyunca dağ-bayır dolaşacağız" filan derler diye Çinliler...Kılavuzlarını karga zannetmesinlerdi.Ve otobüse sırıtarak binmiştim.Ekstradan neşe bile dağıtmıştım bir hafta boyunca 40 küsür çekik gözlüye.Biliyorum... Galatasarayda para yok. Bir cep telefonu nereden bakarsan, 300-500 YTL.Ama ya Galatasaray, Kayserideyken hırsızın biri Floryada Haginin odasını soysaydı...Ya da hırsız tüm Floryayı boşaltsaydı.Allah, Galatasarayı Kayseride korudu yani.Ve Kayseri Emniyet Müdürü."Bizde böyle şeyler olmaz" diye yaptığı bir açıklama var ki...Ne alakası varsa..Her şehrin hırsızı var da, hırsızın Kayserilisi mi yok yani bu ülkede.Ya da herhangi bir şehrin hırsızının Kayseri Havalimanına gelme ihtimali hiç mi yok?Hani, laf olsun da... Çinliler ve Galatasaraylılar Aziz Yıldırıma niye kızıyorlar, toplantıya gelmedi diye...Terk etselerdi... Yerseler yaptı.Yemeselerdi...Mor ineği bilirsiniz.Diğerleri bir yerdeydi,Yıldırım başka bir yerde.Yine fark edildi.İstediği buyduNe pahasına olursa olsun.Yine aldı istediğini... O ve onlar Geçen hafta Hıncal abi "Galatasaray bayan takımı küme düştüğü gün soyunma odasında ağlarken, başkanı şampanyalar patlatıyordu Kölnde" demişti köşesinde...Ve eklemişti: "Resimler yan yana yayınlanmadı gazetelerde. Gazetecilik artık derinlerde değil yüzeylerde yapıldığı için."Milliyet Taktikte birkaç gün önce o iki resim yan yana, neredeyse tam sayfa yayınlanmıştı.Atlamıştı.Ben de iki resmi yan yana köşeme koyup takılmıştım."Taktik oku Hıncal abi, Taktik oku.""Dün atladım" diyor.Dalgınlığını kabul ediyor.İşte Hıncal abi farkı.Hıncal Uluç onun için farklı.Ben de ondan özür diliyorum.Onu özür dilemek zorunda bıraktığım için. Hıncal abi farkı Bir gece, uykularınız kaçtığında...Baba-kız başbaşa kaldığınızda...Ona beni anlat...Ve onları da...Tabii yüreğin yeterse...Ve babanı dinle!Seni değil her şeyimi kaybedeceğimi bilsem de...Yine ben gibi davranırım sana.Onlar gibi değil.Yüzüne konuşurum, arkandan değil.Onlar gibi...Çünkü özelsin.Farkında değilsin, farkında değiller.Ve ruhuna hangisi daha iyi geliyorsa... Bilginden Ankaragücülü futbolcuları bilmem ama...Benim bir babam var.O babamın bir fiske bile vurmadığı beni, elin adamı herkesin ortasında bi güzel dövecek...Sonra da çıkıp "babasıyım" diyecek.Yok yaa...Ve üstelik Ankarada. Ve üstelik yılların Ankaragücüsünde...Başkanı yılların başkanı, hocası yılların hocası...Uzatmaya bile gerek yok ama...Rakip takımın bir futbolcusuna tekme - tokat giriştiğinde ne ceza alacaksa aynı cezayı almalı.Hoca, evde karısını döven koca gibiydi.Hiç hoş değildi. Ve...Hani biri Anadolunun bir şehrinde birine oğlum demişti de, "oğlu" tarafından bıçaklanmıştı...Sen anamı mı şaaptın diye.Hoca, Anadoluda çok çalışıyor, ağzını "oğlum"a pek alıştırmasın.Hatırlatmak istedim.Kendisini seviyorum da... Bir tane babam var SERİ İLANLAR Cumaları ise Milliyetteyiz (Başka şubemiz yoktur.) Pazartesi - Çarşamba 09.30 - 10.00 Radyo Dde bilgingokberk@mail.com İmza: Köyün Delisi