Skorer 'Türk futbolcusu hatalı'

'Türk futbolcusu hatalı'

06.10.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Emre Belözoğlu, Türkiye'den birçok futbolcunun Avrupa'da oynayabilecek nitelikte olduğunu söyledi. Milli futbolcu, "Ama suç kendilerinde, Everton teklif yapıyor, küçük takım diye gitmiyorlar. Benim geldiğim Newcastle çok mu büyük ?" dedi

Türk futbolcusu hatalı

Evet doğru söylüyorsunuz. Ancak ben şunu söylemek istiyorum. Türk futbolunda kesinlikle 2. Hakan Şükür yok. Şu anda her takımda bir Hakan Şükür olması gerekiyor. Alternatifi olmayan bir futbolcu. Herkesin bunu kabul etmesi gerekiyor. Hakan Şükür bıraktığın gibi oynasa da, oynamasa da gündemde. Sen neler söyleyeceksin? O günü hiç sormayın. İstanbul'daydım. Evde annem ve babamlaydım. Önce Galatasaray-Kayserispor maçını izledim ve sonra Denizli'ye döndüm. O dakikaları fazla anlatmak istemiyorum. Ama maç bittiğinde evde acayip patırtı koptu. Yokluklar içinde şampiyon oldular. Bir Galatasaraylı olarak gerçekten çok sevindim. Geçen sene o ünlü Denizlispor-Fenerbahçe maçını nasıl ve nerede izledin? Evet sisteme ayak uydurmaya çalışıyorum. İnanın şu anda Türkiye'de araba kullanırken bile çok dikkatli oluyorum. Araba sollarken bütün kurallara uyuyorum. Hayata bakış açım tamamen değişti. Dağdan da gelsen sisteme uyacaksın. Bunun başka yolu yok. Burada insanları sistem yönetiyor. Ayrıca herşey kraliçe. Türkiye'de gündemi en iyi şekilde takip ediyorum. Zaten en çok Lig TV ara haberleri ile TRT ve NTV'yi izliyorum. Orada en ufak bombalama olayı bile burada öyle büyütülüyor ki, anlatamam. İşte bunlara çok üzülüyorum. Buralarda sistem oturmuş diyordun. Bu sisteme ayak uydurdun mu? Dostlarımı özlüyorum Dostlarımı... Keşke hepsi burada olsaydı. Annem ve babam arada bir geliyor. O zaman çok mutlu oluyorum. Annem hemen mutfağa giriyor. Zaten sürekli takibindeyim. Aslımdan, asla kopamıyorum. Zeytinburnuspor alt yapısında geçirdiğim günleri unutamıyorum. O zamanlar Zeytinburnulu futbolcular benim için dünyanın en iyi futbolcularıydı. Zaten annem ile babam da oradan kopamıyor. Newcastle'da en çok neyi özlüyorsun? Evet. Dünyalığımı yaptığımı söyleyebilirim. Geleceğini garanti altına aldın mı? Bir kere burada atletizm pisti yok. Bütün statlarda tribünler sahaya çok yakın. Bu da seyirci faktörünü ortaya çıkarıyor. Hele deplasmanlar bizim için çok zor oluyor. Ayrıca şunu söyleyeyim; muhteşem bir stadımız var. Zaten yakında göreceksiniz. Seyirci 3-0 mağlup durumdaysanız bile size sahip çıkıyor. Bir korner atışı kazanıyorsunuz ya da taç atışı gol olmuş gibi seviniyorlar. İlk zamanlar ne oluyor diye korktum. Alt tarafı bir korner. Ama 10 bin kişi ayakta. İngiliz seyircisi çok etkili. Sen neler düşünüyorsun? Aslında buraya gelebilecek çok Türk oyuncu var. Ama biraz da suç kendilerinde. Türkiye'den bir futbolcuya Everton teklif yapıyor. Ama orası küçük takım diye gitmiyor. Newcastle çok mu büyük, ben geldim. Ya da Tugay ağabey, Blackburn Rovers'ı neden tercih etti? Anelka neden Bolton'a gitti? Bunları kimse düşünmüyor mu? Sol Campell, Fenerbahçe'ye gitmeyip burayı tercih etti. Burada her takım çok önemli. Türk futbolcusu, bu takımları küçük görmemeli. Ne kadar çok yurt dışına oyuncu gönderirsek, Milli Takım o kadar bu işten yararlanır. Tugay ağabey herkese örnek olmalı. Ben de keşke 17 yaşında gelseydim diye düşünüyorum. Alpay ağabey, Almanya'da ikinci ligde oynuyor, sesi çıkmıyor. Neden? Çünkü bu insanlar, Avrupa'yı çok iyi anladı. Newcastle'da futbol bir yaşam biçimi. Halkı çok seviyor. Zaten şehir takımı olduğu için tercih ettim. İyi ki de buraya geldim. Bu işin kibiri olmaz. Burası bir futbol ülkesi. Çok sayıda yabancı var. Ama Türkiye'den bir sen, bir de Tugay. Neden Türk oyuncular buraya gelemiyorlar? Çok iyi futbolcular var. Belki lige iyi başlamadık, ama ileride daha iyi olacağız. Aramızda çok iyi oyuncular ve yeni transferler var. Uyum sorunu var, hepsi çözülecek. Üstelik Owen sakat. Ancak Martins, Duff gibi oyunculara sahibiz. İyi konsantre olduğumuz zaman çok tehlikeli bir takım oluyoruz. Stadımız her maç tam kapasite ile doluyor. Bu sene 54 bin kombine satıldı. Üç yıl sonraya bilet veriyorlar. Yani maça gelip, bilet bulman olanaksız. Kulüp alışveriş merkezleri, tam kapasite çalışıyor. İnanılmaz para kazanıyorlar. Ayrıca en çok da Owen ile benim formam satılıyor. Kulübün sahibi çok zengin bir inşaatçı. Şu anda Dubai'de bile inşaatları var. Para sıkıntısı yok. Stat çok ilginç bir yapıda. Işık sistemi de farklı. Öyle bir yapmışlar ki, maç yaparken hiç gözünü almıyor. Takımını biraz tanıtır mısın? "İsviçre olayları her gün bir film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Elbette futbolcu olarak bizim de hatalarımız vardı. Bu ülke için 6 maç ceza aldım. Ve birisi çıkıp ortaya bana bu cezayı açıklamalı. Orada hiçbir şey yapmadım. Tamam belki olayın arkasından koşmam kötü niyetliydi. Ama üç güvenlikçi beni durdurdu. Ve hiç kimse benim bir şey yaptığımı görmüyor. O kadar kişi ifade veriyor bir kişi benim ismimi söylemiyor. 'Milli Takımı çok özledim' Vogel'e çok kızmıştım. Çünkü sürekli küfür etmişti. Ama o olay orada bitti. Sahada bitti. Sonra cezam 4 maça indi. Bana sıkı sıkı konuşmamamı tenbih ediyorlar. Ne kadar konuşmayacağım? Beni ifadeye çağırıyorlar, içeriye alıyorlar, saçma sapan sorular soruyorlar.Beni üzen başka şeyler de var. Suçsuz olduğumu bilenler, beni destekleyen tek bir söz etmediler. Ailemden ve birkaç dostumdan başka hiç kimse destek vermedi. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.İsviçre olayı bana büyük bir hayat dersi vardı. Artık bundan sonra Allah'tan ve ailemden başka hiç kimseden bir şey beklemiyorum. 6 maç ceza alıyorum ve inanın sadece ben üzülüyorum. İşin ilginç tarafı, bu işe en çok Newcastle sevindi. Çünkü iki kez Milli Takım'da sakatlanıp gelmiştim. Ama Milli Takımı çok özledim. İnsan özlemez mi? 13-14 yaşından beri Milli Takım'dayım. Ve ayaklarım tuttuğu sürece orada oynamayı sürdürmek istiyorum. Cezanın bitmesini iple çekiyorum". Kimse destek vermedi "Arda ile sürekli görüşüyorum. Zaten onlar da beni sürekli ararlar. Çok beğendiğim bir oyuncu. Büyük yetenekleri var. Ama bakıyorum, her maçta sahada. Bu konuda kulüp biraz dikkat etmeli. Devamlı oynaması, onu ileride sıkıntıya sokabilir. Üç maçtan sonra biraz dinlendirilmeli. Çünkü onun bebe yağları hâlâ üstünde. Arda'ya, Aydın'a Özgürcan'a çok dikkat etmeliler. Çünkü onlar Galatasaray'ın geleceği". Arda dinlenmeli "Evliliğe hazırım, ama şu anda düşünmüyorum. Zaten bu iş tek başına ortaya çıkıp, ben evleniyorum demekle olmaz. Bir de kız lazım. Yani birini görüp sevmem gerekiyor. Geçmişte bir denemem oldu. Büyük hata yaptım. Aynı hatayı yapmak istemiyorum. İngiliz kız çok zor. Sanırım annem istemez. Hem daha Okan ağabey evlenmedi. Sıra onda. Önce o evlensin. Arif ağabey bile geçen sene evlendi". Bir kız lazım! Emre sürekli annesinin takibinde. Telefon trafiği eksilmiyor. Bir gün sakatlanmış. Doktorlar hemen sahanın içine sedye ile gelmiş. Emre'yi sedyeye koymuşlar. Ama acısına rağmen "Aman beni sedyeye koymayın. Annem merak eder" diye uyarmış. Kuralları nedeniyle dinlememişler. Emre sonrasını şöyle anlatıyor: "Tabi annem maçı televizyondan izliyor. Beni öyle görünce panik içinde. Ortalığı ayağa kaldırmış. Neredeyse Tony Blair'e kadar durumumu sormuş". Blair'e bile sormuş!

Yazarlar