Haberin Devamı

Aslında bu maç önceki akşam 20:45’te başladı, zira G.Saray Kasımpaşa’ya kaybettiğinde artık hiçbir şey saat 19’da olduğu gibi değildi. Galatasaray matematiksel olarak şampiyonluk şansını bitirdi, dolayısıyla F.Bahçe artık sadece Beşiktaş’la yarışmak durumunda idi. Sarı-lacivertliler Beşiktaş’la berabere kalıp 4 hafta kala farkı 12’de tuttuğunda da şampi... sayılacaklarını biliyorlardı. Çünkü Beşiktaş’la ikili averajları eşit kalıyor, genel averajda da 16 gol üstünlükleri sürüyordu. Beşiktaş’a da beraberlik yarıyor denilebilir, zira G.Saray’ın iki puan önünde son 4 haftaya girmek hiç fena sonuç değil...
Sanırım bu duygular, şiddetli yağmur, Olimpiyat Stadı’nın eksik atmosferi bir araya geldi, müsabakayı doğrudan etkiledi: 15’inci dakika oynanırken iki hocaya da birer puanı verseniz teşekkür edip evlerine dönmeye razı gözüküyorlardı. Özellikle Beşiktaşlılar ligin ilk yarısında Kadıköy’deki maçta 45 dakika ölümüne bir enerji sarf etmiş, ikinci 45’teyse 11’e 10 oynamalarına rağmen bataryaları bitmişti. Bu kez Olimpiyat Stadı’nda enerjilerini sona saklamak istediler, ilk yarıda planlarını tamamen Almeida’ya şişirilen toplar üstüne kurmuşlardı. Ama 24’te planlar şaştı, Kuyt’ın akıl dolu asistiyle gelen Sow golü bence kimsenin aklında yoktu, Hilbert’in laneti Beşiktaş’ın yakasını dün de bırakmamıştı! Alman oyuncuyu harika bir sezonun ardından sebepsiz gönderen Beşiktaş, bu yıl sayısız defa bu hatanın bedelini ödedi: Serdar direkt katkısı olduğu en az 6-7 gol yedirdi, dün de orijinal yeri orası olmayan Atiba’daydı sıra.
Beşiktaş beklenmedik bir anda geriye düşünce 15 dakikalık cılız bir baskıyla eşitliği buldu. Motta kırmızı kart görmese bence ikinci yarıda da büyük bir aksiyon olmayacaktı, oyun biraz hareketlendiyse de eşitlik bozulmadı. İki hoca da üzülmeden gittiler evlerine...
Gecenin belki de en çok üzülenine gelince... Türkiye kariyerine yaptığı “atarlı” başlangıçtan doğrusu hiç hazzetmemiştim. Sürekli olay çıkarmaya teşne halini sevmemiş, oyununa ısınamamıştım. Ama ligin ikinci devresinde beni mahcup etti, hem sakinleşti, hem futbolunu geliştirdi. Dün de gördüğü kırmızı kart sonrası Emenike’yle tokalaşıp sahadan sakince çıkışı bence derslikti. Bravo Motta. Hem kendi hırsınla baş edebildiğin, hem de derbide sakin kalınabileceğini meslektaşlarına gösterdiğin için.