ÜRPERTEN SÖZLER

Harun Doğan'ın, Sidney'de Ay - Yıldız takmamasıyla gündem oluşturan, Federasyon Başkanı Ahmet Ayık'ın "Güreşte irtica var" itirafı ile su yüzüne çıkan tartışmalara son noktayı tam 11 yıl Milli takımlarda görev alan Avrupa Şampiyonu Erol Koyuncu koydu. Koyuncu tüm gerçeği, isim, yer ve zaman vererek Milliyet'e anlattı:

Atatürk'e küfür

"Daha milli takıma yeni girdiğimde, 1986'da Turan Ceylan ve arkadaşlarının Atatürk'e küfürlerini duydum. Şaşırmıştım. Ben o güne kadar Atatürk hakkında böyle söyleyen insanlar duymamıştım. Tepki gösterdim. Bağırdım çağırdım. Beni şikayet ettiler. Bu solcu dediler. Baktım kimse yok yanımda. Yakup Topuz bunların başıdır. Yakup Hoca'yı göreve getiren de İsmail Demirci.
İstanbul, Ankara dışındaki kulüplerde, irtica faaliyetleri kesin olarak yapılıyor. Mesela Maraş'ta, Amasya'da, Tokat'ta."
"Ankara'da Tedaş tarikat yuvasıdır. Mesela Gebze Belediyesi tamamen tarikat yuvasıdır. MTA Kulübü yarı yarıya... Ankara İhtisas Kulübü'nde kısmen var. Bunlar öyle ilginç ki, mafya ile de ilişkili. Bir ayağı tarikatta bazı insanın, bir ayağı mafyada. Kimileri çıkarı doğrultusunda tarikatçı oluyor. Bundan aldığı gücü mafya işlerinde kullanıyor. Adam hem tarikatçı hem kumarhane işletiyor. Şunu savunuyorlar, İslami bir rejim getirmek için her şey mübahtır. Bunlar uyuşturucu işi bile yapar böyle düşününce."

"Vuracaktım"

"Bu tarikatçılar öylesine bunalttılar ki, silah alıp vurmayı düşündüm onları. O kadar çıldırttılar, haksızlıklarıyla. Vuracaktım, silahı yetkiliye teslim edip, cezama katlanacaktım. Bu çağda, bunları mı tartışmalıydık ? Diyorlar ki, kimse rejimi yıkamaz. Öyle olsun, ama bu insanlarla mı yükselecek Türkiye ?"
Kulüplerin yüzde sekseninde namaz - oruç perdesi arkasında bu işler yapılıyor. Mesela 13 - 14 yaşında çocuk gelip spora başlıyor, bunlar hemen beyin yıkamaya başlıyor. Nasıl Fetullah Gülen okutmak adına çocukların beyinlerini yıkıyorsa, bunlar da öyle. Zaten önleri açık. Çocukları namaza götürüyoruz diyorlar. Kimse karşı çıkamaz. Onların manevra alanı rahat."
"Güreş okulları, güreş tekniğini, güreşi bilen hocalar yerine, dinci tarikatçı hocaların etkisi altında. Yüzde sekseni böyle. Körpe çocuklar ilk irtica eğitimini bu okullarda alıyor, milli takımların alt yapısı oluyor. Ya tarikatçı olacaksınız, ya bunlara sıcak bakacaksınız,ya da taviz vereceksiniz.

"Göz yumuluyor"

"Bütün federasyon başkanları buna göz yumdu. Ahmet Ayık biraz karşı çıktı, ama yetmedi. Son 14 sene böyle geçti. Eski Federasyon Başkanı İsmail Demirci tamamen rüzgara bağlıdır. Size yaşanmış bir olayı anlatayım. Bu tarikatçıların durumunu anlattım Demirci'ye, ellerini açtı ve bana "Erol sel geliyor karşısında duruyorsun, çekil" dedi. O güçlü olanın safında yer alan bir bürokrattır. Seçilmesinde Mehmet Akif Pirim destek verdiği için onun kontrolündeydi ve sesini çıkarmıyordu."
"Ahmet Ayık irticaya karşı yapıda, ama başaramaz. Çünkü sert ve kararlı adımları atamadı. Bu iş öyle bir hale gelmiş ki, bıçak gibi kesmezseniz, kılık değiştirip yine karşınızda dururlar. Ama yine de Ahmet Ayık'ın dışında Türk güreşinin alternatifi yok. Belki daha demokratik insanlar var, ama onların da seçilme şansı yok. Mahmut Demir ve arkadaşları kazanırsa, tamamen şeyhler, dervişler mekanı olur güreş. Mehter takımıyla açılış yapılır. Demir ve arkadaşları milliyetçi gözüküyorlar, ama dirsek teması içindedir dincilerle."
"Sadettin Tantan döneminde ise onlara hoşgörülü davranıldı. Beni takımdan kesti. O muhafazakar bir insandı ve inanç sahibi güreşcilere hoşgörülü davranıyordu. Bu iş onların ekmeğine yağ sürdü."

Koyuncu kimdir ?

Atatürkçü kişilik
1966 Artvin'de doğmuş. Babası ve ailesi demokrat ve Atatürkçüymüş. Trabzon Meslek Lisesi'nde güreşe başlamış.
12 Eylül'de henüz 13 yaşını sürerken siyasi suçlu olduğu gerekçesiyle iki yıl okuldan uzaklaştırılmış. Suçunun memleket sorunlarıyla ilgilenmek olduğunu söylüyor. Liseden sonra hem Gazi Üniversitesi'ni kazanmış hem de Ankara MTA'da güreşe devam etmiş. Atatürkçü ve demokrat fikirleri yüzünden orada bir sene barınabilmiş ve Ulaştırmaspor'a geçmiş. Ancak radikal dinci olduğunu iddia ettiği MTA'daki hocası Yakup Topuz, Ulaştırmaspor'a geçince oradan da ayrılmak zorunda kalmış. Rize Çayeli takımına geçmiş.
1994'te Avrupa Şampiyonluğu var. Ordular Dünya Şampiyonluğu da kazanmış. Halen Çaykur'da işçi ve hiçbir karşılık beklemeden fahri güreş antrenörlüğü yapıyor. Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi ve Rize ilinde hemen her demokrat girişimde imzası bulunuyor.

Akıl almaz olaylar

* "Sarıyer kampında hocalar gelirdi zikire. Bazı çocukları alır Adıyaman'a, Fatih'e götürürlerdi. Şeyhin elini öptürür, tövbe ettirirlerdi. O tövbe bir tür and içmekmiş. Bir sporcu şampiyon olmak ister. Ama diyorlar ki, şampiyonluğun yolu itikattan geçer. Bakın iki türlü duygu sömürüsü. 'Bunu yapmazsan, durumun iyi olmaz' diyorlar. Gencecik çocuk, korku içinde. Ne yapsın. Hocalar ya onlardan olacak ya da göz yumacaklar. Tarikatçı olmayan hatta Alevi olan çocuklar bile katılmak zorundadır bu zikirlere. Güreşte en güçlü tarikat Nakşibendiler. Sonra Nurcular da vardır. Serbest güreşte Antrenör Yakup Topuz ile yakın çevresi, grekoromende olimpiyat şampiyonu Mehmet Akif Pirim ve çevresi başı çeker."
* "Sarıyer kamp binasında boş bir yer vardı. Oraya mescit yapacaklardı. Dedim ki, hemen kapının önünde cami var. Burayı kütüphane yapalım. Ayrıca günlük gazeteleri de alalım. Sadece arkadaşların aldığı dinci gazeteler okunmasın. Yıl 1994. Kamp müdürü de demokrat bir insandı. Mesciti yapamadılar, ama benim hakkımda mescit düşmanı, din düşmanı diye dedikodu çıkardılar. Ben korkmam, ama genç çocuklara, onlardan olmazlarsa başlarına ne geleceğini gösterdiler."
* Milli Takım kampında Bulgar göçmenleri de hiç sevmezler. Çünkü onlar daha çağdaştır. Bu yüzden yoğun kulis yaparlar, onları bitirmeye çalışırlar. Hiç biri de uzun süre dayanamadı. Modern olmaları, nefret etmeleri için yeter. Demokrat ve modern bir insan ya milli takımdaki tüm rakiplerini eze eze yenecek, ya da davranışlarını tarikatçılara benzetecek, yoksa o kampta kalması mümkün değil."
* "Sonra Aleviler... Hüseyin ilger, Haydar Kabaktaş, Elvan Mert. Hiçbiri kalmadı. Şu anda nüfusunun büyükçe kısmı alevi olan bir ülkede, milli takım düzeyinde tek güreşci yok. Üstelik hepsi Anadolu çocukları. Güreşin içinden geliyorlar. Ama milli olamazlar. Çünkü daha milli takıma girme aşamasında kimse onları çağırmaz."
* "Kayseri Talas kampında bana saldırdılar. Ahmet Orel, Muharrem Demireğen, Fatih Erbaş aralarındaydı. Tek suçum oruç tutmamak. Sonra daha geçen yıl Ankara'daki Dünya Şampiyonası'nda antrenör Yakup Topuz üzerime saldırdı. Aleviler için atıp tutuyordu. Radikal dincileri savunan laflar ediyordu. Dayanamayıp karıştım."