Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Dün Bursa’da Beşiktaş adına en kötü oyuncular kimlerdi?

Hiç kuşkusuz ilk sırada Quaresma geliyor, sonra Simao ve Fernandes… Biri kırmızı kart gördü, ikincisi kırmızı kartın sınırına kadar geldi, üçüncü ile birlikte oyundan çıktı.

Her üçü de maç boyunca sonucu değiştirecek inisiyatifi ellerini alıp, gereğinden fazla pozisyonları ve oyunu zorladılar. Üçü de agresifti, hırçındı, istediklerini yapamadıkları için sinirli ve saldırgandı.

Kontrolsüzdüler…

Yerlerine giren oyuncular?

Mustafa Pektemek, Veli Kavlak ve Holosko…

Haberin Devamı

Çıkan ve giren oyuncuları birbirlerinden ayıran özellikleri; futbola aç olmaları, futbol oynama arzusu içinde olmalarıdır.

İlk golü atan Sivok Beşiktaş’ın Aurelio ve Ernst ile birlikte ismini görev adamı olarak en üst sıraya yazacağımız bir futbolcusudur.

Carvalhal maç sonunda her geçen gün biraz daha takım olduklarını söyledi. Oysa saha içindeki görüntü bunun çok uzağındaydı. Beşiktaş’ın oyun dışı kalan üçlüsü aynı zamanda takım oyununu bozan oyunculardı.

Neden böyle? Değişir mi?

Bu sorun geçen sene de vardı, durumu Carvalhal’in düzelteceğini hiç sanmıyorum. Çünkü sözlerinde samimiyse aslında farkında bile olmayabilir; birkaç dakika içinde maçı çeviren bir takım var olduğuna inanıyor.

Sivok kafa vuruşu yaptığı sırada iki metre çapındaki bir dairenin merkezinde yalnızdı. Hatta topa vurmak için havaya yükselmesine bile gerek kalmadı, yere inişini bekledi ve bir anlamda aşırtma bir vuruş yaptı. Bu golde defans hatası en üst düzeydeydi; çünkü Bursaspor’un geçen sezon Kadıköy’deki maçta duran toplara nasıl konsantre olduğunu gözlerimizle izledik. Nefes aldırmadılar, değil futbolcuyu yalnız bırakmak.

Holosko’nun golünde de Vederson’un hatası vardı. Tutulma anıydı.

Bu maç sezonun son haftasında oynanıyor ve Beşiktaş şampiyon olsaydı, 3 Temmuz refleksi ile Türkiye herhalde birkaç hafta hiç durmaksızın karşılaşmayı konuşurdu.

Ancak biliyoruz ki futbolun içinde normal olan hatalar bunlar. Zaten bir takımın başarısı 90 dakika sahada ne yapıyor olduğunun toplamıyla ilgilidir. 87 dakika iyi olabilirsin ama maçı 3 dakika içinde kaybedersin. Kimse de sana kanaat notu vermez.

Haberin Devamı

Beşiktaş böyle bir maçı kazandı.

Elbette biz de bütün yönlerini düşünmemiz gerekiyor. 10 ya da 15 gün içinde 4 lig karşılaşması oynamak bizim futbolumuza ve futbolcumuza oldukça uzak eylemler. Milli takımımızın üst üste kaç kere maç kazandığını bir aklımıza getirelim.

Hatırlayanımız var mı?

Bizi başarısızlıklar motive ediyor, bu gerçeğimiz oldu. Basketbolda İspanya’yı yenmemiz bu refleksin sonucu olduğu gibi takımımızın bütün konsantrasyonunu bu maç bitiriyor.

Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un hafta içi serisinde puan kaybetmeleri çok normaldir. Beşiktaş’ın galibiyeti söylemek istediğimiz şeyin gerçekliğini değiştirmiyor. Maç içindeki genel durumu çemberin kapanmasını sağlamaya yetiyor.

Ancak bu bir eşik noktasıdır. Futbolumuz ve futbolcumuz bu eşiği aşmada zorlanacak sonunda geçecektir.

Yunus Yıldırım’ın verdiği iki kırmızı kart futbolumuz adına çok önemli kararlardı. Kendisi bırakın kırmızı kart göstermeyi eli sarı karta bile gitmezken aynı maç içinde birden fazla kart çıkarması dikkat çekiciydi. Gösterdiği veya verdiği kararlar için eleştirmeyeceğiz kendisini; önceki sezonlarda karşılaşmaları nasıl belirlediği konusunda soru soracağız.

Haberin Devamı

http://twitter.com/uzaygokerman