Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Futbol eskiden basit bir oyundu ve futbolcuların becerisine, uyumuna göre oynanır, sonucuna göre yorumlanırdı.
Artık çok şey değişti; futbolu sadece futbolculara ve onların dizilimine, yerleşimine göre düşünür, planlarsanız yanılırsınız.
Türkiye yanılanı bol bir ülke haline geldi çünkü mevcut bilgiler yetmiyor.

Bu maçın bir an için İngiltere’de ve Manchester City ile Fenerbahçe arasında (City asla böyle oynamıyor ama bir an için öyle farz edelim) aynı bu şekilde oynandığını ve Fenerbahçe’nin kazandığını düşünün.
Nasıl yorumlayacaktık bu tarihi zaferi?

Şimdi de Antalyaspor’u bunun yerine koyalım.
Bakış açısı ve değerlendirme nasıl yer değiştiriyor değil mi?

Hafta içi Galatasaray’ın PSG’e yenilmesine karşın ortaya koyduğu futbol nedeniyle alkışlayan futbol medyası gerçeği ile bunu değerlendirin.

Antalyaspor, Fenerbahçe’den daha kaliteli veya yetenekli bir takım değil; ama dün akşam “aklıyla” oynadı.
Akıl, karşı takım yapması gerekeni yapamazken yoksa bile varmış gibi ön plana çıkar.

Bülent Korkmaz, Arsenal ile finali futbolculuğunda tam da bu şekilde oynamadı mı?

Fenerbahçe’nin defalarca kere aynı şeyi tekrar ederek oynamasını daha önce söylediğim gibi kabul etmesem de saygı duyuyorum. Bir teknik direktör bildiğini sahaya yansıtmaya çalışıyordur.

Nedir bu?
Boşluğu bulan kanat oyuncusu topu ceza sahasına ortalayacak!
Ersun Yanal Caner Erkin/Gökhan Gönül ikilisiyle bu şekilde şampiyonluk yaşadı.
İki kanat oyuncusu da kariyerlerinin zirvesindeydi ve çok hazır bir takım vardı.

Bugün Fenerbahçe’nin en büyük eksiği nedir?
Sağ ve sol bekleri değil mi?
Bu eksiğe ve devşirilmiş oyunculara rağmen aynı taktik oynamak; bildiğinden şaşmadan tekrar etmek midir yoksa fikri sabitlik mi?

Düşünmek için soruyorum.
Avrupa’nın büyük liglerinde bu şekilde oynayan takım var mı?
Fenerbahçe dün akşam otuzun üzerinde orta yapıp 6-7 isabet buldu. Bunların içinden etkili olanı bir ya da ikiydi.
Antalyaspor bu oyuna izin verdi ve Fenerbahçe etkili bir oyun sergiliyormuş hissi uyandı ya izin vermeseydi; ne oynayacaktı?
Bu sorunun cevabını sahada görmek için zamanın daralması ve mecbur kalınması gerekti.

Fenerbahçe’nin alternatif planı birinci sıraya çıkaracak çok iyi bir kadrosu var.
Eksik orijinal kanat oyuncu düzeni ile oyun kurmak yerine oyuncuların yapısına ve karakterine uygun bir plan denenebilir.

Nasıl olacak?
Daha fazla orta saha oyuncusu ile, hele Gustavo gibi bir oyuncu varken, oyunu paralel uzun toplarla değil, küçük alış verişlerle sahayı birbirini izleyen üçgenlerle teğelleyerek dikiş diker gibi rakibin dizilişini bozmaya çalışarak tabii…

Antalyaspor dirençli ve güçlü bir savunma hattı kurmuş; hava toplarına da sahip olacağını net olarak göstermişken…
Eğer illa kanat organizasyonları yapılacaksa bu rakip kale çizgisine kadar inerek yapılabilir.
Deniz Türüç Fenerbahçe formasıyla bunu ilk defa sol kanata geçince dün akşam yapabildi.
İsla ise ceza sahasına bile girmeden sayısız topu kanattan ortalayarak heba etti. Oysa İsla-Dirar ikilisinin etkili hücum organizasyonlarını geçtiğimiz sezonlardan biliyoruz.
Elde bu oyun bilgisi varken denememek hata oluyor.

Fenerbahçe’nin yendiği gol talihsizlik ötesiydi ve bunun stoperde kimin oynadığı ile ilgisi yok denecek kadar azdı.
%75’e 25 ile oynayan bir takım eğer o an gol yiyorsa bu tesadüftür.
Gol atamıyorsa tuhaflıktır!

Ceza sahasında 44 defa topla buluşarak rekor kıran Fenerbahçe bu maçı kazanmalıydı.
Kaybetmesi dünyanın sonu değil, bu lig böyle çok yenilgi kaldırır ancak bu Fenerbahçe’yi başkalaştırmaz aynılaştırır.

Ersun Yanal bir iki hafta sonra takımın oturacağını ve daha iyi olacağını söyledi. Üstelik mevcut oyunu oynamaya devam ederek.

Toleransı var mı?
Bu ortamda fazlasıyla var görünüyor, zaten bütün kredisi de ligin mevcut durumudur.

Tartışmalı pozisyon penaltı mıydı?
Kesinlikle penaltıydı; kural ayrı bu şekilde yüzlerce penaltı kararı gördüm. Bu sene de verilecek, hatta aynı hakem verecek. Ama Fenerbahçe’ye verilmiyor.

Yapacak bir şey yok.
Bu Türkiye’deki adil oyundur!