Yaşasın futbol

Hiç şüphe yok; haftanın en güzel futbol karşılaşması Ankara'da oynanandı. Gaziantepli farklı deplasman kazancıyla mest oldu ancak, oynanan oyun yenilen Ankaralı'nın bile keyif alacağı kıvamdaydı. Kavgasız, gürültüsüz, kafirsiz, küfürsüz, bol gollü ve gollerden bile fazla olunca pozisyon maçın tadı damakta kaldı. Bakmayın beş golle sınırlandığına! Daha yüksek bir skorla da bitebilir, 8-4'lük Fenerbahçe - Gaziantepspor maçını geride bırakıp 'lig tarihinin en gollü maçı' unvanını da kazanırdı...
Malatya'da davullu, zurnalı, erken bayram tadında seyreden ezeli rekabet ise, futbol keyfi konusunda ikinci sıradaydı. Ne yanlış kararlar ne yenen haklar ne de yenilgiyi örtbas etmek için hazırlanan kılıflar... Kora kor ancak, centilmence geçen mücadelenin sonucunda; hak ettiğini alıp zirveye bir adım daha yaklaşan Malatyalılar'ın gururu ve Güvenç Kurtarlı Elazığlılar'ın gelecek adına umudu vardı...
Bursa'da yaşanan, deyim yerindeyse, büyük bir patlamaydı. Sezon başından bu yana doğru adımlar atan ne var ki, 10 haftada 7 golü zor bulan Timsahlar sanki tüm hırslarını Adanaspor'dan aldı. Maçtan arda kalan burukluk, ligin bitimine daha 23 hafta varken, Yılmaz Vural'ın takımından umudu kesmiş olmasıydı. Acı, ama gerçek! Henüz vakit varken birileri Adanaspor'a sahip çıkSA iyi edecek. YokSA bu büyük şehir seneye 1. Lig'de temsil edilmeyecek...
Hafta sonu sadece futbolun konuşulduğu yerlerden biri de Denizli'ydi. Süper Lig'in efesinin endamı, havası aslında yine yerindeydi. Buna rağmen, oynadıkları oyuna aykırı yenilgiyle sorunun gol yollarında olduğu bir kez daha belgelendi. Diyarbakırspor çok çok iyi oynamadı belki ancak güçlü rakibinin zaafından faydalandı ve ilk deplasman galibiyetiyle gelecek adına ümitlendi.
Geçen haftanın hakem mağduru Samsunspor'a kesilen yıldırım ceza Yozgat tarafsızlığıydı. Doğrusunu söylemek gerekirse, karşılaşma özellikle ilk devrede tek kale oynandı. Yalnız, Gençler'in kaçırdığı pozisyonlara bakıp da, kimse Samsunspor'un galibiyetine gölge etmesin. Tamam! İlk gollerinin açık bir ofsayt olduğu da kesin. Ehh! İlahi adalet belki, kimbilir! Gençlerbirliği de bu kaybı artık haftaya telafi etsin!..
Aykut Kocaman'ın isyanı varsa bir şeye, kulak vermemek, araştırmamak mümkün değil. Ancak bu kez, hem sayılmadığını iddia ettikleri golleri gerçekten ofsayt hem de o itiraz edilen pozisyonlar penaltı değil. Trabzonspor iyi oynamadan kazandıysa eğer, bu Boğalar'ın ilk yarım saatte kaçırdığı sayısız fırsat nedeniyledir...
Dört takımın 1-1'lerini yenemediği Karadeniz oyunlarında, futbol kifayetsiz kalsa da pozisyon ve heyecan yeterince çoktu. Seyircisiz Rizespor için pek anormal sonuç değildi beraberlik ancak, liderlik hesapları yapan Fenerbahçe için kötü oyun kadar sonuç da tam bir şoktu...
Evet! 11. haftası da geride kaldı süper ligimizin.. Ve bu sekiz karşılaşma dışında, futbol adına kalem oynatılabilecek başka bir şey yoktu...

Haftanın karması
Shorunmu (Samsunspor)
Emre (Beşiktaş)
Hamza (A.Sebat)
Frank de Boer (Galatasaray)
Serkan Bensol (Malatyaspor)
Okan (Bursaspor)
Gökdeniz (Trabzonspor)
Musa (Samsunspor)
Murat Hacıoğlu (Diyarbakırspor)
Ganea (Bursaspor)
Lazarov (Gaziantepspor)

Haftanın portresi
Lazarov (Gaziantepspor)
Körfez'in maharet isteyen futbol sularında yüzerek kendisini geliştirdi, sığ bölgeleri değil, sürekli derinlikleri tercih etti. Zoru seven yapısı, çalışkanlığı ve William Tell'i kıskandıran nokta atışlarıyla Ankaragücü karşısında rakibin imha edilmesinde baş rolü oynadı. İstatistikleri alt üst etti, üç kez ağları havalandırdı, bir de asist yaptı. Yetmedi, bir topu direkten döndü, iki gol servisi geri çevrildi. Zaman zaman performansı için gelen eleştirileri "Lazarov bu, ne yapacağı kestirilemez" diyerek göğüsleyen hocasını utandırmadı, Bulgar yıldız Gaziantep'teki ilk sezonunda kök saldı.

Haftanın takımı
GAZİANTEP: Futbol kalitesi olarak kısır haftanın en verimli bahçesiydiler, vitrinin en değerli köşesinde kendilerine yer edindiler. Defanstaki can siperhane mücadele, orta sahada monotonluktan uzak taktik yaratıcılık ve kurulu bir gol üretme makinasına dönüşen gücüyle Başkent'in siyasi gündemine futbolu da sığdırdılar.

Haftanın hocası
Nurullah SAĞLAM (Gaziantep): Beşiktaş yenilgisinin oyuncularının kanını dondurmasına izin vermedi, takıma yerleştirdiği özgüvenle kısa sürede yaraları sardı. Kulübün içinde büyüdüğü için sorunları çözme konusunda ustalaştı, mütevazı kişiliği ile camianın gönlünü kazandı. Ankaragücü maçında sahnelenen şovun perde arkasındaki gizli kahramandı.

Haftanın hakemi
Metin TOKAT (A.Sebat-F.Bahçe): Ne zamandır özlediğimiz bir maç yönetti, kurduğu otorite ve kendisinden emin kişiliğiyle oyunun inisiyatifi sürekli elindeydi. Yardımcıları ile uyumu mükemmeldi, ikili mücadeleleri iyi süzdü, tribündeki gerilimi durdurmak için anons frenini yerinde kullandı. Kart seçimlerinde de yanılgıya düşmeyip, tam not aldı.

Kart cezalıları
Kırmızı kart: Egemen (Bursaspor)
Sarı kart: Ümit Ozan (Diyarbakırspor), Celalettin (Malatyaspor)

Haftanın Sonuçları
Beşiktaş - Galatasaray: 0 - 0
İstanbulspor - Trabzon: 0 - 2
Gökdeniz (Dk.49), Maxim (Dk.55)
Samsunspor - Gençlerbirliği: 2 - 1
El Saka (Dk.5), Musa (Dk.72 ve 75)
Ankaragücü - Gaziantepspor: 1 - 4
Lazarov (Dk.26, 48 ve 86), Jaziri (Dk.30),
Yılmaz (Dk.45 Pen.)
Denizlispor - Diyarbakırspor: 1 - 2
Murat Hacıoğlu (Dk.10), Kratochvil (Dk.42 Pen.), Cem Beceren (Dk.62)
Akçaabat Sebatspor - Fenerbahçe: 1 - 1
Erman (Dk.10), Tuncay (Dk.35)
Bursaspor - Adanaspor: 6 - 0
Ganea (Dk.14, 18 ve 59), Okan (Dk.29 ve 47), Mehmet Al (Dk.84)
Malatya - Elazığspor: 3 - 0
Mithat (Dk.54), Ayman (Dk.69), Tolga (Dk.77)
Çaykur Rizespor - Konyaspor: 1 - 1
Zafer Biryol (Dk.25), Şener (Dk.29)

Alkış alanlar
Malatya bulunmaz eşin
Birlikten kuvvet doğar özdeyişini parola seçerek, Süper Lig'in mayın tarlalarında Ziya Doğan'ın şaşmaz önsezileriyle kendisine yol açan Malatyaspor büyük bir kitleyi de peşinden sürüklüyor. Takım içindeki kaynaşma, tribünlerle kurulan müthiş dayanışma köprüsü, Başkan Hikmet Tanrıverdi'nin ders özelliği taşıyan ağırbaşlı duruşu, Doğu ekibinin ligimizde estirdiği fırtınayı özetliyor. Acemiliği nedeniyle UEFA'dan elenmesine rağmen rüştünü Avrupa'ya da ispatlayan Malatya, her geçen gün futbolunun üzerine yeni şeyler koyuyor. Ayak sesleri, sıralaması sık değişmeyen zirvedeki takımların korkulu rüya görmesini sağlıyor.

Kara tahta
Gemi su alıyor kaptan
Futbolda ne yazık ki kazanan daima haklıdır kuralı kabul görür, bazen izlenen yol tasvip edilmese de, galibiyet iyi susturucudur. Ancak forma duvara asıldığında gerçekle yüzleşilir, unutulmamalıdır ki, sadece birinin değil, tüm futbolseverin gönlündeki sıcaklığınız önemlidir. Testi kırılmadan farkına varırsanız şanslısınız demektir. Galatasaray kaptanı Bülent'in, gözler önünde yapmaktan utandığı eylemi için Beşiktaş soyunma odasına dalması, Fenerbahçe kaptanı Fatih'in Sebat tribünlerine "Erkeklerse Kadıköy'e gelsinler" çağrısı bu düşünce yoksunluğunun eseridir. Örnek olması gerekenler önce kendi önlerini temizlemelidir.

Haftanın sözü





SPOR


ARTIK EYLEM ZAMANI
At yarışları
AVRUPA LİGLERİ
Fener kontak açtı: 75-60
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Lakers farka koştu: 87-72
Keyif purosu: 3-2
Yaşasın futbol
Bilgili ders verdi
Ayak üstü sorgu!
Tuzaklara dikkat!
Türk futbolu biter
Üç büyükler diken üstünde
Duraklama devri
Yatlar startta kaldı!
Haber turu...
Orada bir tribün var uzakta