Yaslı gittik Şen geldik

Doğan KOLOĞLU

FUTBOL Federasyonu'nu derli toplu bir hale sokamadık. Seçim şeklinden özerklik anlayışına kadar her konuda dökülüyoruz. Bir de bu boşlukları çok iyi kullanan bir Ali Şen fırtınası var. Ali Şen görevini bırakırken bile bir süre sonra daha da çatallaşacak olayları peşinen piyasaya sürüyor. Örnekleyelim:
1. Rüştü ile öyle bir trilyonluk anlaşma yaptı ki, Beşiktaşlı Oktay 330 milyarı reddetti. Galatasaray'da Fatih Terim, "Bu transferi nasıl atlatacağız" diye acı acı düşünmeye başladı. Bir yıl sonra Şen, "Kulübü borçtan batırıyorlar" diye bağırırsa haklı çıkacaktır.
2. Ali Şen'in Futbol Federasyonu Başkanı Ulusoy'a yazdığı mektup o kadar ağır ki, başkanın bundan sonra "saygı görmesi için" o mektupta ismi geçen şahit gösterilen arkadaşlarıyla tek tek aklanması gerekir. Hepsi de dostu. Bir çoğu da federasyonda görevli. Anlaşmazlık federasyonun sonudur. İnsanlar böyle yüz yüze gelince spordaki fair play yok olmuyor mu? İstediğiniz kadar ceza kuruluna başvurun, federasyonda bir takım dengeler bozuldu.
3. Tam bu sırada Ahmet Çakar'ın Milliyet'teki "hakemliği bırakma" olayı patladı. Çakar, "Bundan sonra ne Erman Toroğlu gibi medyacılık, ne de Hilmi Ok gibi komitecilik yapmam" dedi. Geçen yıl da o zamanki MHK Başkanı Doğan Babacan ile eski hakem yazar Erman Toroğlu bu konularda kapıştılar. Hatta TV'de açık hesaplaşma sözü verdiler. Bütün ısrarlarımıza karşılık bu dosya açılmadı. Birileri "sus" diyerek Susurluk'u anımsattı. Çakar sıradan bir hakem değildir. Spordan Sorumlu Bakan bu dosyayı açtırmalıdır. Spor Toto oynayanlara kadar yansıyan bir tereddüt zinciri başladı. Herkes ne biliyorsa söylesin. Bunu federasyon yapmazsa istifa etmelidir.
4. Televizyon yayınlarında havuz sistemi arapsaçına döndü. Ali Şen yeni yönetimi beklemeden 70 milyon dolarlık dava açıyor. Şimdiki yönetimde Ali Şen karar verir, yönetim O'nu sonradan onaylardı. Bunu da Şen televizyonda açıkça itiraf ederek arkadaşlarına teşekkür bile etti. Şimdiden sonra dava açılması için 200 milyar liralık teminat gerekiyor. Bunu kim yatıracak? Çünkü dava reddedilirse bu para yanar.
5. Bu arada Fenerbahçe'nin maçları TV'den görünmediği için ne "atılan gizli tekmelerin" sonradan tespitiyle ceza yeme korkusu var... Ne de "ofsayttan Fenerbahçe gol attı" tartışması. Bu yol gerçekten büyük bir rahatlık. Acaba bu da haksız bir rekabet mi? Federasyon ile Tahkim Kurulu'nun "Daha sorumluluk paylaşımını şekillendirmemiş olmaları ayrıca bir utanç belgesidir. Kim kimin parçası belli değil.
6. Seçim sonrası Şen, Bodrum'a çekilecek. Peşinen söyledi. Yeni başkandan davet bekleyecek. Gelmezse ne olur, bilinmez. Ama gelirse bu kez "kim daha fazla ilgi görecek" yarışı başlayacak. Yani yeni başkan Ali Şen'i çağırsa bir dert çağırmasa başka bir dert. En azından Nijerya giysileri yeni başkana da Ali Şen örneği gibi yakışmalıdır. Yoksa televizyonlar Ali Şen özlemini yaşar. Fenerbahçeliler!.. Ali Şen sendromu yeni boyutlarıyla sahneye geliyor.