Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aşağıdaki yazıyı 13 Mart 2010 tarihlerinde yayınlanmıştır. Aradan geçen yaklaşık 10 yıl içinde acaba aşağıdaki tavsiye konularının hangisi gerçekleşmiştir?
1- Tüm tesislerin engelli, engelsiz sporcu ve seyirci ayrımı yapmaksızın düzenlenmesi, ulaşılabilir, erişilebilir ve ihtiyaca cevap verebilir hale getirilmesi.
2- Tüm spor tesislerinin dışında, Milli Eğitim Bakanlığı’na ait okulların spor tesislerinde ve diğer kurumların bu amaçla kullanılan tüm spor tesislerinde aynı düzenlemenin yapılması ve denetlenmesi.
3- 81 ilde bulunan spor tesislerinin değerlendirilmesi amacı ile GSGM Tesisler Dairesi Başkanlığı, Engelli Spor Federasyonu ve Türkiye Futbol Federasyonu yetkililerinin oluşturduğu bir komisyon kurulmalıdır. Bu komisyonca alınan kararlar doğrultusunda İl Müdürlükleri ile işbirliği içerisinde tesisler hakkında bilgi edinilmelidir.
4- Spor tesislerinin engelli sporcu ve seyircilere uygun hale getirilmesi; 81 ilde bulunan tüm spor tesislerinin engelliler açısından kullanılabilmesi için gerekli olan çalışmaların ne olacağı ve maddi bilançosunun çıkarılarak rapor şeklinde hazırlanmalıdır.
5- Yurt genelinde bütün tesislerde engelli, engelsiz tüm kulüplerin ayrım yapılmaksızın antrenman ve maç yapma imkanları eşit hale getirilmelidir.
6- Federasyonlar, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK arasında yapılacak protokolle mevcut sistemdeki eksikliklerin ivedilikle düzeltilmesi sağlanmalı, özellikle alt yapı oluşturulmasında engelliler spor öğretmenliği ve antrenörleri eğitimi gerçekleştirilmelidir.
Bu ve bunun gibi daha birçok engelli sporu ile ilgili konular 26-28 Kasım 2008 tarihinde yapılan Spor Şurası’nda tavsiye kararı alarak engelliler ve spor komisyonunun raporunda yer aldı.
Yalnız bunlar mı?
Spor teşkilatının yeniden yapılanması ile ilgili Spor Komisyonu’nun karar ve görüşleri, Spor Kültürü ve Sporla Eğitim Komisyonu’nun görüşleri, Sporda Sağlık ve Sosyal Komisyonu’nun görüşleri gibi konularda da birçok görüşler ve tavsiye kararları bildirildi. Daha sonra bu çalışmaların takibi için bir komisyon kuruldu.
Geldik 2010 Mart ayına. Bu arada Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bu konuları içeren tam 375 sayfalık bir kitap hazırladı. Netice sıfıra sıfır elde var sıfır. Harcanan paralar şuan ki görüntüye göre boşa gitti. Spor Bakanlığı da bugüne kadar bu konuda herhangi bir adım atmadı. O zaman sormak gerekir: Yazık değil mi bu halktan toplanan vergilerle harcanan paralara?