Gündem Sloganlı uğurlama

Sloganlı uğurlama

04.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ergenekon tutukluğu sürecinde kansere yakalanan ve önceki gün yaşamını yitiren emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı

Sloganlı  uğurlama

Yakalandığı hastalık nedeniyle 65 yaşında vefat eden Ergenekon davası sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin dün Selimiye Camii’nden son yolculuğuna uğurlandı. Tekin’le birlikte avludaki diğer cenaze ise İnsan Hakları Derneği’nin kurucularından Leman Fırtına’ydı. Cenaze namazının ardından Fırtına, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganlarıyla uğurlanırken, Muzaffer Tekin’i uğurlayanlar ise “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attı.
Pankreas kanseri nedeniyle bir süredir tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) 65 yaşında vefat eden Ergenekon davası sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin için dün Selimiye Camisi’nde tören düzenlendi. İkindi namazına müteakip düzenlenen törende taziyeleri Tekin’in eşi Mine Tekin ile kızı Özge kabul etti. Ergenekon duruşmalarında da eşini bir an olsun yalnız bırakmayan Mine Tekin, eşine Türk bayrağına sarılı tabutunu öperek veda etti. Törene, 1. Ordu Komutanı Salih Zeki Çolak, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgenaral İlker Başbuğ ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da arasında bulunduğu çok sayıda emekli asker ile muvazzaf subay katıldı. Avluda Doğu Perinçek, Dursun Çiçek, Engin Alan, Sevgi Erenerol, Fikri Karadağ ve Sedat Peker gibi Ergenekon ve Balyoz davası sanıkları da vardı. Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Tekin için gönderilen çelenkler arasında Denktaş alesi ve Kıbrıs Gazileri’nin çelenkleri dikkat çekti.
Tabutu kadınlar omuzladı
Avluda Tekin’in tabutunun yanında Haydarpaşa GATA’da 2 aydır kanser tedavisi gören İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) kurucularından Leman Fırtına’nın da cenazesi vardı. İnsan hakları savunucu Fırtına’nın yakınları ve dostları da Fırtına’yı son yolculuğuna uğurlamak için Selimiye Camii’ndeydi.
İkindi namazının ardından kılınan cenaze namazının ardından Tekin ve Fırtına’nın tabutları yakınlarınca omuzlandı. Fırtına’yı kadınlar omuzlarken, Muzaffer Tekin’in cenazesini askerler taşıdı. Cenazelerin avludan çıkarılması esnasında Fırtına’nın yakınları ve dostları alkışlarla ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ sloganları atmaya başladı. Bunun üzerine Tekin’i uğurlayan ve çoğunluğu emekli asker olan grup da, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ şeklinde slogan attı.

Haberin Devamı

‘Muzaffer sürecin şehididir’

Cenazeye katılan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Muzaffer Tekin’i küçük yaşlarından beri tanıdığını ve çok şerefli onurlu ve kahraman bir subay olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Daha sonra ahlaksızca ve iftiralarla bu Ergenekon davasına dahil edildi. Tabii iddia ve iftira çok çirkindi. Türkiye’nin, Türk milletinin lanetlediği bir menfur danıştay cinayetiyle arkadaşımız ve diğerleri de ilişkilendirilmeye çalışıldı. Tabii bu iftiralar insan için çok ağır iftiralar. İnsanın sağlığını bile bozan durumlar oluyor. Ergenekon komplosu, iftiraları kapsamında 5 seneden fazla cezaevinde kaldı. Hastalığı ortaya çıktıktan sonra yapılması gerekenler konusunda cezaevinde bazı gecikmeler olduğu ifade ediliyor. Muzaffer’in bu hastalığa yakalanmasında cezaevinde kaldığı süre ve daha önceki sürelerde üzerine atılan bu iftiraların çok büyük etkisi olduğuna yürekten inanıyorum. Çünkü elbette bazı iftiralara insan katlanıyor, sizi yaralıyor darbeci vesaire ama bir insanı menfur bir cinayetle ilişkilendirmek çok ağır ve ölümcül etki yapıyor.
Ben, bu menfur hastalığa yakalanmasında özellikle danıştay cinayetiyle ilişkilendirilmesinin çok büyük etken olduğunu düşünüyorum. O ahlaksızlar şimdi ne düşünüyorlar. Onu da söyleyeyim; bunlarda vicdan yürek yok ki. Yani onların üzüldüğünü hiç zannetmiyorum. Çünkü vicdansız bunlar. Vicdanları olsa kalkar en azından bir özür dilerler ama kimse de onların özrünü de beklemiyor. Ben Muzafferi bu sürecin bir şehidi olarak kabul ediyorum.”
‘Muhteşem kalabalık var’
Emekli Orgeneral Çetin Doğan ise “Muhteşem bir kalabalık var. Bunu iyi anlamlandırmak lazım. Ulusumuz kendi kahramanlarına sahip çıkıyor. Beden 10 yaş daha küçük ama Kıbrıs’taki yaptığı kahramanlık dillere destan oldu ve kendi adına bir tepeye ismi verildi. Üstün feragat, cesaret altın madalyasına sahip. Biz ona sağlığında Silivri’deki zindanları layık gördük ve genç yaşta kendisinin hayatını kaybetmesine neden olan bir hastalığa orada sahip oldu. Erken teşhis olamadığı, tedavi olamadığı için de bugün kendisini kaybettik ve bunun acısını yaşıyoruz” dedi.