'Soğuk savaştan daha kötü'

Suriye’nin Doğu Guta bölgesinde düzenlendiği iddia edilen kimyasal saldırının ardından, ABD’nin, müttefikleri Fransa ve İngiltere’yle gerçekleştirdiği müdahalenin etkileri devam ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İngiliz BBC’ye yaptığı açıklamalarda, Rusya ve Batı’nın Soğuk Savaş’tan daha kötü bir durumla karşı karşıya olduğunu söyledi. Lavrov “İlişkilerimiz Soğuk Savaş dönemindekinden kötü. Zira Soğuk Savaş döneminde iletişim kanalları vardı. Yaptırımlar üzerinden soykırım gibi gözüken Rusofobi takıntısı yoktu” ifadesini kullandı. Lavrov, Batı’daki herkesin bu durumun ne kadar tehlikeli olduğunun farkına varmasını umduğunu söyledi. Moskova’nın “Batılı dostlarına olan son güven kalıntılarını da kaybettiğini” belirten Lavrov, Suriye rejiminin Duma kentindeki kimyasal saldırının sorumlusu olduğu iddialarını da reddetti.

Uzmanlar giremedi

Bununla birlikte Suriye’de bulunan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün Duma’da kimyasal saldırının gerçekleştiğinin iddia edildiği bölgede henüz incelemelerde bulunamaması çeşitli yorumlara neden oldu. OPCW’nin Hollanda’da gerçekleşen acil toplantısında, ABD’li temsilci Kenneth Ward, Rusya’nın alanda değişiklikler yapmış olabileceği suçlamasında bulundu. Bu iddia Lavrov tarafından reddedildi. Lavrov, BBC’yle mülakatında, “Size garanti veriyorum, Rusya (olayın gerçekleştiği) bölgede hiçbir şeyi değiştirmedi” dedi. ABD, İngiltere ve Fransa’nın kimyasal saldırı iddialarını bahane ederek Suriye’yi vurmasını değerlendiren Lavrov “Başka ülkelerin liderleri söz konusu olunca nezaketsiz davranamam. Ama Fransa, İngiltere ve ABD liderlerinden bahsediyorsunuz. Dürüst olmak gerekirse, bu liderlerin dayanak aldığı tüm kanıtlar basın ve sosyal medyadan” dedi.

Suriye devlet televizyonundan yapılan yayınlarda da, bölgede kimyasal saldırı gerçekleştiği dair herhangi bir iz olmadığı yönünde görgü tanıkları ve uzmanların yorumlarına yer verildi. Suriye hükümet temsilcileri, OPCW’nin çalışmalarına tam destek verdiklerini ifade ederken, örgüt temsilcileri henüz Duma’ya giremedi.

Macron’a cevap

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un önceki gün yaptığı açıklamalar dikkat çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ı Suriye’ye müdahale konusunda kendisinin ikna ettiğini açıklayan Macron, daha geniş kapsamlı bir saldırı isteyen Trump’a karşın, sadece Suriye’nin kimyasal silah kullanımını kısıtlayacak seviyede tutulmasını da kendilerinin sağladığını iddia etti. Ancak bu sözler Beyaz Saray’da karşılık bulmadı. Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, “Başkan ABD askerlerini mümkün olan en kısa sürede ülkelerine geri getirme konusunda net” ifadelerini kullandı. Sanders bunun için önce DAEŞ’i tamamen yok etmeleri, ardından da yeniden ortaya çıkmasını engelleyecek koşullar yaratmaları gerektiğini belirtti, “Bölgesel müttefik ve ortaklarımızın, askeri ve finansal olarak daha fazla sorumluluk almasını bekliyoruz” dedi.

Macron bunun üzerine dün yeni bir açıklama yaptı. Macron “Beyaz Saray’ın hatırlattığı, bizim en başından bu yana savunduğumuz pozisyondur. Yani bir değişiklik yok ve ben dün bir değişiklik olduğunu söylemedim. ABD ile Fransa arasında görüş ayrılığı bulunmuyor. Ben, ABD’nin veya Fransa’nın Suriye’de askeri amaçla uzun süreli kalacağını söylemedim. Suriye’de tek hedefimiz var: DAEŞ’e karşı savaşmak” dedi.