Siyaset Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez açıkladı! Yeni kabinede onlar da olabilir...

Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez açıkladı! Yeni kabinede onlar da olabilir...

21.04.2018 - 14:20 | Son Güncellenme:

DEİK Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran sonrası oluşacak yeni kabine için iş adamlarına çok önemli bir çağrıda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dışarıdan yeni kabineye üyeler almamız söz konusu olacak. İş dünyamızdaki pehlivanları da göreceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimi firmaların ve iş adamlarının varlıklarını yurt dışına çıkardıkları yönünde tezvirat üretiliyor" diyerek böyle bir durumun izahı olmayacağını ve affedilemeyeceğini söyledi.

Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez açıkladı Yeni kabinede onlar da olabilir...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkenin ve bu milletin imkanlarıyla büyüyüp gelişen herkese yakışan, kazancını da aynı yolda kullanmaktır. Bir kez daha söylüyorum. Bu sözlerim yurt dışında yatırım yapanlara değildir. Yurt dışına varlık kaçıran varsa onlaradır. Böyle bir davranışın hiçbir makul geçerli izahı olamaz." dedi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğü arttıkça küresel düzeydeki yatırım trafiğinin de hızlanacağını vurguladı. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her kim işini, ticaretini, yatırımlarını büyütmek, geliştirmek, yaygınlaştırmak için değil de para kaçırmak için böyle bir yola tevessül ediyorsa kimse kusura bakmasın onu da affetmeyiz. Sadece bizim değil, 81 milyon vatandaşımızın eli böyle bir yola tevessül edenlerin hem bu dünyada hem de öteki dünyada yakasında olacaktır. Bu ülkenin ve bu milletin imkanlarıyla büyüyüp gelişen herkese yakışan, kazancını da aynı yolda kullanmaktır. Bir kez daha söylüyorum. Bu sözlerim yurt dışında yatırım yapanlara değildir. Yurt dışına varlık kaçıran varsa onlaradır. Böyle bir davranışın hiçbir makul geçerli izahı olamaz. Çünkü Türkiye'de hiç kimsenin çözülemeyecek bir sorunu yoktur. Cumhurbaşkanı olarak şahsen muttali olduğum her meselede kimliğine bakmaksızın iş adamlarımızın önünü açmanın hep gayreti içinde bulunduk."

Haberin Devamı

Başbakan Binali Yıldırım'ın iş dünyasıyla çok yakın ilişkileri olduğunu, Ekonomi Bakanı'nın bizzat iş dünyasının içinden geldiğini, aynı şekilde diğer bakan ve bürokrat arkadaşlarının da daima iş dünyasına destek olmayı şiar edindiğini anlattı.

“TÜRKİYE'NİN EN KOLAY, EN RAHAT ULAŞILABİLİR CUMHURBAŞKANI…”

Yatırım Destek Ajansı'nı Başbakanlığı döneminde iş dünyasına yardımcı olmak için kendisinin kurduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Eğer bir şikayet varsa yatırım destek ajansı vasıtasıyla da bunların direkt bana ulaşması mümkündür. Sistemde eksiklikler, aksaklıklar hatta yanlışlar elbette olabilir. Önemli olan bu tür sıkıntıların doğru kanallar üzerinden muhataplarına iletilmesidir. Şayet buna rağmen netice alamayan arkadaşlarımız varsa işte ben buradayım. Çok toplantılara katılıyorum. İlla makamda olması şart değil. Katıldığım toplantılarda dahi bu tür şikayeti olanlar şurada kapıda ayakta beni yakalasalar, orada bile kendilerini dinler ve gereğini yaparız. Herhalde Türkiye'nin en kolay, en rahat ulaşılabilir Cumhurbaşkanı, Türkiye tarihinde ben olurum. Çünkü hemen her gün farklı kesimlerin kamuya açık programlarına katılıyor, bu vesileyle çok sayıda kişi ile görüşme konuşma imkanı buluyorum. Çeşitli iş adamları başta olmak üzere iş dünyamızın temsilcisi durumundaki kuruluşlarla sık sık bir araya geliyorum. Sektörel bazda daha dar kapsamlı görüşmeleri de ihmal etmiyorum. Daha geçen gün TÜRSAB çatısı altında temsil edilen turizmcilerimiz geldiler, kendileriyle oldukça verimli bir görüşme yaptım. Hulaseten bu ülkede iş adamlarımızın dertlerini Cumhurbaşkanı düzeyine kadar her kademede anlatma, çözüm arama imkanları var."

Haberin Devamı

"YANLIŞLARA SİPER OLMADIK"

Yanlışlara siper olmadıklarını, doğru yapılan işleri desteklediklerini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Eğer desteklemiyorsam bu vatanıma da milletime de ihanettir. Bunu yapamam. Doğru iş için destek isteyen her kişinin sonuna kadar yanında olduk ve olmaya da devam edeceğim. Bütün bunlara rağmen ülkesini ve milletini karalayarak yurt dışına gidenler çıkabiliyorsa, orada başka bir problem var demektir. İş yapmak, para kazanmak, tesis ve imkan sahibi olmak belli bir noktaya kadar kişisel ihtiyaçlar içindir. Bu aşama geçildikten sonra atılan her adımın ise ülkeye ve millete karşı sorumluluk boyutu vardır. Sadece kazanmak, daha çok kazanmak, daha da çok kazanmak gibi bir fasit dairenin içine giren iş adamı, işte bu sorumluluğunun farkında değil demektir. Yanlış anlaşılmasın ama burada mesele kazanmak değil, kazanılan parayla ne yapıldığıdır. Bunun üzerinde durmamız lazım. Ülkenin yatırıma ihtiyacı olduğu dönemde iş adamı parasını yastık edip üzerinde uyumayı veya bu anlama gelecek alanlara yönelmeyi tercih ediyorsa, sorumluluklarının farkında olup olmadığını öncelikle bir düşünmesi lazım. Hele hele parasını alıp yurt dışına gidene zaten diyecek bir sözümüz kalmamıştır. Dünyanın hangi büyük ekonomisini incelerseniz inceleyin. Gerisinde en kritik dönemde ülkesinde en doğru alanlarda yatırım yapan insanların hikayelerini görürsünüz. Bugün hepsi dünya çapında yıldız olan otomotiv, elektronik, beyaz eşya, gıda, tekstil, finans petro-kimya, medya, metal, turizm markalarının her biri hep böyle dönemde ülkesine ve milletine katkıda bulunmak ideali ile yola çıkan girişimciler tarafından kurulmuştur. Ben hep söyledim, söylüyorum. Örneğin otomotiv sanayinde Türkiye'nin bugüne kadar yerli ve milli otomobilini üretememesi, kusura bakmayın girişimcilerimizin bu noktadaki hassasiyetinin ne noktada olduğunun çok açık ve net göstermektedir. İnşallah şimdi artık imza safhasına geldik. Arkadaşlarımız imzalarını atacak ve süratle de ortak şirket kurularak yola çıkılacaktır. Hayırlı olur inşallah."

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye tarihinde de bir yanda fırsatları değerlendirip işini büyütmüş girişimciler varken, bir yanda da maalesef önü kesilmiş, cesareti kırılmış girişimci hikayeleri de olduğuna dikkati çekerek, "Biz tarihimizden ibret almayı yönetim anlayışımızın merkezine oturtmuş bir siyasi kadroyuz. Bunları gördükten sonra hiçbir iş adamımıza art niyetli yaklaşmamız söz konusu olamaz. Ülkemizin içinden geçtiği sürecin nezaketi tabii ki bizi çok dikkatli hareket etmeye mecbur bırakıyor. Son 4-5 yılda yaşadığımız hadiselerden sonra herhalde kimse bu dikkatli hareket tarzını bize çok görmesin. Bununla birlikte iş dünyamıza bakışımızdaki temel mantığı, yani ön açma ve destek olma anlayışını asla kaybetmedik." diye konuştu.

Haberin Devamı

" BİZ NEREDEN İSTİFADE ETTİK? OLAĞANÜSTÜ HAL'DEN"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman zaman birilerinin Olağanüstü Hal uygulamasını bahane ederek iş dünyasının yatırım şevkini kırmaya çalıştığı yönünde şikayetler geldiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Buradaki arkadaşlarımız başta olmak üzere, tüm iş dünyamıza sesleniyorum. Allah aşkına Olağanüstü Hal'in terörle mücadele dışında kullanılması bugüne kadar kesinlikle olmuş mudur? 15 yıl önce biz geldiğimizde Türkiye'de Olağanüstü Hal vardı. Şöyle 20 yıl öncesine doğru gidin, grevlerin olduğu o günleri hatırlıyor musunuz? Acaba bu kadar grev neden oluyordu ve bu grevler karşısında Türk sanayisinin ne konuma geldiğini herhalde hatırlıyoruzdur. Ama o günden bugüne eğer bu Olağanüstü Hal olmamış olsaydı, bak işte burada kısa bir süre önce Bursa'da bu tür yollara tevessül etmek isteyenler oldu. Biz nereden istifade ettik? Olağanüstü Hal'den. Biz oradaki yatırımcılarımızın önünü kesmek isteyenlere neyle müdahale ettik? Olağanüstü Hal ile. Anında hemen oradaki grevi durdurduk. Bu terörle mücadele için kullanılmış bir yoldur. Bu bizim girişimcilerimiz, iş adamlarımız için kullanılmış bir yol değil ki. Ama bizim karşımıza, hele hele iş adamlarımız çıkıp da dernekleriyle vesaire 'Olağanüstü Hal kalkması gerekiyor.' diyorsa bu bizi üzer."

"KUSURA BAKMASINLAR GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYIZ"

Türkiye'deki Olağanüstü Hal'in demokrasi mücadelesini, hak ve özgürlükleri engellemediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sadece PKK'yı, DEAŞ'ı ve bunun yanında FETÖ gibi terör örgütlerini engelliyor, başka bir şeyi değil. Biz bu mücadelemizi yedinci kez değil, sekiz gerekiyorsa sekiz, dokuz gerekiyorsa dokuz, on gerekiyorsa on, ülkemizin huzuru için bunu yapmaya devam edeceğiz. Çünkü ülkemizin huzuru için buna ihtiyacımız var. Nerede ve ne sebeple olursa olsun her kim iş adamlarımızı bu tür bahanelerle sıkıştırıyor, tehdit ediyor, yönlendiriyorsa lütfen en yakınındaki yetkiliden başlamak üzere, gerekiyorsa şahsıma kadar bu durumu bildirsin, kim yapıyor bunu... Haksız ve mesnetsiz yere böyle bir davranışın içine giren hiç kimsenin adı, sanı, unvanı ne olursa olsun, kusura bakmasınlar gözünün yaşına bakmayız. Çünkü biz bundan çok ders aldık. Bu ülke bunun bedelini çok ağır ödedi. Hala biz bu bedelleri ödemek istemiyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayarak, "Hukukun dışında iş yapmaya kalkan veya elindeki yetkileri ve sahip olduğu ilişkileri kumpas kurmak için kullananlardan hesap sormak, bu ülkenin yöneticileri olarak bizlerin boynunun borcudur. Bizim bu makamlarda bulunmamızın bir sebebi de ülkemizi ve milletimizi işte bu tür alçaklardan, bu tür tefecilerden korumaktır." ifadelerini kullandı.

Geçmişte FETÖ'nün bu yöntemi kullanarak çok kişinin başını yaktığını hatırlatan Erdoğan, aynı yanlışın tekrarlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceklerini söyledi. Erdoğan, "Şayet böyle bir gafletin içine düşersek, tarih de milletimiz de bizi affetmez. Bu konudaki hassasiyetimi işte burada sizlerle en samimi şekilde paylaşıyorum. Yeter ki sizler gönül huzuru içinde yatırımlarınızı yapın, çarkları çevirin, istihdamı artırın, ihracatı yükseltin. Biz ilgili arkadaşlarımızla birlikte üzerimize düşenleri yaparız." dedi.

"ANA MUHALEFET ISRARLA 'HODRİ MEYDAN' DİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken seçimin 24 Haziran tarihinde yapılacağını hatırlattı. Seçimin normalde 2019 Kasım'da yapılmasının planlandığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi ise buna gitmek, benim için eğer koltuk hırsı olsaydı, burada bayağı kalacaktık. 17-18 ay daha bu makamda kalma imkanımız vardı. Fakat bakıyorum ki ana muhalefet ısrarla 'Hodri meydan.' diyor. İkide bir 'Hodri meydan.' diyor. Bu arada da bildiğiniz gibi Sayın Bahçeli'nin açıklamasından sonra arkadaşlarımı topladım, kendileriyle değerlendirmeyi yaptım. Arkadaşlarımın kanaatini de aldıktan sonra dedik ki 'Biz artık bu adımı atalım. Madem ana muhalefet (Hodri meydan) diyor bizim de ona söyleyeceğimiz tek şey var, buyur meydan.' Arkadaşlarımla değerlendirmelerimizi yaptıktan sonra biz de kararımızı bu noktada verdik. Zaten Sayın Bahçeli ile ertesi gün bir görüşmemiz olacaktı. Bu vesileyle bu görüşmeyi de yapma fırsatını yakaladık. Bu görüşmemizde gerek yaz mevsimi, gerek okulların tatile girmesi, gerek bayram ertesi, bütün bu şartları da göz önünde bulundurarak, 24 Haziran'ın bu konuda en uygun tarih olacağını orada birlikte kararlaştırdık."

Seçim sözü bir kez ağızdan çıktıktan sonra bunun önünün alınmasının da zor olduğunu dile getiren Erdoğan, uyum yasalarıyla ilgili de hem kendisinin hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin görevlendirdiği kişilerin çalışmalarını yürüttüklerini kaydetti.

MHP Lideri'nin bu teklifinin kendileri için de önemli olduğuna değinen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şu anda da oluşan, temeli atılan Cumhur İttifakı'nın bir yerde yol haritasının hassas bir şekilde çalışması anlamına geliyordu. Yoksa 1,5 yıllık bir cumhurbaşkanlığı ve hükümet süremiz var. Ama bakın biz o kadar, bu işte o koltuğa hevesli de değiliz. Niye? Millet var burada. Gideriz millete, millet 'Devam.' derse devam ederiz, 'Yok başka bir tercih düşünüyoruz.' derse eyvallah ona da saygı duyarız. Ama burada bir şey var. Seçimin ardından devreye girecek yeni yönetim sistemimizle önümüzdeki sorunları çok daha hızlı ve kararlı bir şekilde çözme imkanına kavuşacağımızdan şüpheniz olmasın."

Şu anda iş dünyasını rahatsız eden pek çok hususun da yeni yönetim sisteminin hayata geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağına işaret eden Erdoğan, yürütmenin tüm yetkilerinin cumhurbaşkanına geçecek olmasının mevcut sistemde dağınık ve verimsiz şekilde yürütülen işlerin derli toplu ve etkin şekilde gerçekleştirilmesine fırsatı sağlayacağını kaydetti.

"İŞ DÜNYAMIZIN İÇİNDEKİ PEHLİVANLARI DA GÖRECEĞİZ"

Seçimlerin ardından da iş dünyasıyla bir araya gelmeye, sorun ve çözüm hususlarını konuşmaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, "Dışarıdan bu kabineye üyeler almamız mümkün olacak. Tabii burada iş dünyamızın içindeki pehlivanları da göreceğiz bakalım. 'Hadi gel sen bu kabinede görev al.' dediğimiz zaman bakalım görev alabilecekler mi? Bunları da göreceğiz. Olur ya 'Ben burada çok kazanıyorum, oraya gelemem.' diyenler de çıkabilir. Bakacağız. Çünkü iş hayatının içinde olan arkadaşlardan böyle bir kabinede istifade etmeyi, milletimiz bize 'Tekrar yürü.' derse görev telakki ederiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye'nin, her alanda 20 yıl öncesinin Türkiye'si ile mukayese kabul edilemeyecek bir yerde olduğunun altını çizdi. Özellikle gençlere eski Türkiye'yi anlatmakta zorlandıklarını da belirten Erdoğan, orta yaş ve üzerindeki kuşağın sözlerinin anlamını çok iyi takdir edeceğine inandığını dile getirdi.

Erdoğan "İnşallah yarının Türkiye'si de bugünden çok daha ileri bir noktada olacaktır. Bugünlere siz değerli girişimcilerimizle iş adamlarımızla birlikte geldik, bundan sonra da yine iş adamlarımızla birlikte yolumuza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından DEİK Başkanı Nail Olpak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir hediye sundu. Erdoğan daha sonra DEİK yönetimi ve üyeleriyle aile fotoğrafı çektirdi.